Gazzeli çocuk ve spor!
Gazze’de çocuk olmak, katil İsrail için ‘kâbus’ dolu rüya ile eş anlamlı...
Gazze’de çocuk olmak, ölümü her an başucunda hisseden, her sabah uyanıp-uyanmayacağı meçhul, ‘kaderinde’ şehitlik mertebesineulaşmasının‘an’meselesi olacağını bilmek...
Gazze’de çocuk olmak, kanat çırpan kuşların‘özgürlüğünü’ merak eden,
Sokakta oynamak için ‘topa’ hasret, bir o kadar Siyonist İsrail’in ‘bombaları’ karşısında dik durmaya çalışırken, şahadet ‘şerbeti’ içmeye yakın...
•
Üsküdar Belediyesi Spor Kulübünün davetlisi olarak İstanbul’u ziyaret eden Filistin Yıldız Tekvandocuların haberini okuduğumda duygulandım. İnsanlık adına, zalimin zulmü karşısında mazlum Filistin direnişi geldi gözümün önüne...
Her defasında dillendirdiğimiz gibi...Vicdanımız, nefsimizin önüne geçtive kendi kendimize ‘İnsan olarak, insanlık dışı bir dram yaşayan bir toplum ve onun fertleri için ne yapabiliriz?’ şeklinde sormadan edemedik!İşte bu düşüncelere kapılıp,buhran geçiren duyguların dışa yansıması olarak ‘Gazze’de çocuk olmanın’satır başları çıktı ortaya...
Filistin Yıldız Tekvando Takımının kafile başkanı Omar Kabaha ile birlikte İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü İbrahim İlhami Koç’u makamında ziyaret etmesi, bu ziyarette Koç’un;‘‘Ey İsrail, senin gibi firavundan hesap soracak bir Musa elbet çıkacaktır’” sözleri, Filistin’de yaşayan ‘katliama’ duyarsız kalmayan her Müslüman’ın duygularını dillendirilmesi anlamına geliyor...
•
Üsküdar Belediyesi Spor Kulübünün Organizasyonda ki amacı, bölgede ‘soykırıma’ maruz kalanların sessini duyarlı kesimlere taşımak, ateş çemberindeki çocukları sporla ‘rehabilitasyona’katkı sağlamak.
Sporun sosyal-psikolojik ve ekonomik boyutu araştırıldığında ‘görmek-ulaşmak isteğiniz’ ne var ise onlar karşınıza çıkmakta. İnsan sağlığı için de benzer durum söz konusu. Spor yapan kişi psikolojik açıdan kendinde rahatlama, stres, depresyon ve kaygı belirtileri azaltarak, kişinin yaşam kalitesini artırmakta...
Şimdi görev sporun içinde görev üstlenen bizlere düşüyor. Spor ‘oyunun’ bir parçası olduğuna göre, İsrail gibi yakıp-yıkmak-katletmeyi kısacası savaşın pençesinde ‘yaşama’ mücadelesi veren Filistinli çocuklara ‘insani’ kapılarımızı sonuna kadar açmak, gerçek oyun alanlarıyla buluşmalarını sağlamak.
İHHA Yardım Vakfı ile geliştirilecek ortak proje ile ‘çocukların’ kendilerinin arzu ettikleri oyun-spor alanlarına çekmek. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ümraniye, Ankara Büyükşehir Belediyesi Erdek, Beyoğlu Belediyesi Kefken Kampında ve diğer belediyelerin tesislerinde kaç Filistinli çocuk ağırlanabilir (?)
TFF ile ortak projelerle ‘on binlerce’ çocuğa futbol oynatan Ülker, benzer projelerle Gazze’deki çocuklara kucak açmak istemez mi? Veya Amatör veya Profesyonel Spor Kulüplerimiz, Filistin’deki Kulüpleri ‘kardeş’ takım-sporcu ilan edemez mi?
Bu konuda Üsküdar Belediyespor takımı, takdir edilmesi gereken ‘anlamlı’ projeye imza attı.Şimdi devamı, duyarlı diğer özel ve resmi kurum-kuruluşlarda. Çünkü bu tür görevler insan olmamızın ‘insanca’ yaşamak isteyenlere karşı vefa borcudur.