Beşiktaş Başkanı Çebi ne demek istiyor?
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin ‘Yeni koronavirüs (kovid-19) salgınından dolayı 2,5 aylık süreçte 166 milyon liralık gelirden mahrum kaldık’ açıklaması ilgi çekici. Hükümet ve sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere yetkililerin başarılı çalışması sonucunda, söz konusu salgın hafiflemiş durumda. Her dönemin bir imtihanı olduğu gibi, süreçten dersler çıkarmak gerekiyor. Örneğin insanın çaresiz kaldığı anlar, ölümü her an hissetme v.b. Her şey yolunda giderken normal hayatın tepetaklak olabileceği. Sürece sportif açıdan baktığımızda, Beşiktaş Kulübü Başkan Çebi’nin sözlerinin önemi ortaya çıkıyor. Sayın Çebi’ye göre pandemi nedeni ile Kulübün %70’in üstünde gelir kaybı. Seyirci ve sponsor gelirleri bu sürecin yaşanmasında önemli etken. Fikret Orman yönetiminde 6.5 yıl ikinci adam konumunda görev yapan Başkanın, her defasında dünü eleştiri bazında sorgulaması (kendi içerisinde yer aldığı dönemi de), yarar sağlamayacağı belliyken, ısrarcılığı anlamak mümkün değil! Sayın Başkan ne diyor ‘Her ay 25 milyon lira açık veriyoruz. Buna en önemli etken büyük kontratlar… Göreve geldiğimizde 3.3 milyar lira borç vardı. Bu borç 2023 yılında 4.1 milyar lirayı bulacak, belki de aşacak… Kulübün 600 milyar geliri var, gideri ise 900 milyar..’ Ders alma-çalışma hususunda açık bir tablo. Beşiktaş Kulübü Başkanı sözlerini ‘En önemli konu ekonomi’ olarak tamamlıyor. Bu hususta kendisine hak vermemek mümkün değil. Geriye icraat, geçmişte kalmamak kalıyor. Bakın, biz yazımızı yazarken, Beşiktaş yeni forma sponsoru ile iki sezon için 42 milyon karşılığında anlaştığını okuyoruz. Bu da demek oluyor ki Başkan Ahmet Nur Çebi, fikirlerini kamuoyuyla paylaşması ne kadar doğru ise, bir o kadar da düşüncesini eyleme dönüştürmesi önem taşıyor. Çünkü, herkes kendi dönemiyle hatırlanıp, anılacak…
AMERİKA’NIN IRKÇILIĞIYLA İMTİHANI!
ABD’nin Minneapolis kentinde siyahi Floyd’un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesine tepkiler sürüyor. İnsanlık adına utançtan da öte tam bir cinayet olan bu durum, Amerika Birleşik Devleti’nde iç karışıklığa neden oldu. Dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun, insanlık dışı bu hareket. Aynı ülkenin (Amerika) ve onun tetikçileri (İsrail) zulmü, Irak, Filistin, Afganistan ve daha bir çok ülkede, İslam Coğrafyasında devam ediyor. Bu insanlık dışı muameleden dolayı, yüzbinlerce müslüman canlarından oldu. Aktvist Rachel Corrie, barış için gittiği Gazze’de Filistinli halkının barınaklarını savunurken, İsraillilerin kullandığı buldozerlerin altında kalarak acımazsızca can vereli tam 17 yıl geçti. Arap Baharı safsatasıyla, Ortadoğu’da yaşatılan insanlık cinayeti. Önceki gün (31.05.2010) Gazze Özgürlük filosuna yapılan hukuk ve insanlık dışı saldırı ve bu saldırıda 10 gönüllümüzün hayatını kaybetmesinin üzerinden10 yıl geride kaldı. Unutmak mümkün değil! Bugün Amerika’da bir ‘ırkçılık’ hareketine tepkinin boyutu, her geçen gün artıyor. Acaba neden? Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor; ‘Kim bir kimseyi öldürür ise, bütün insanları öldürmüş gibi olur…’ Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ‘İnsanın insana üstünlüğü takvadadır’ buyuruyor. Bugün, emperyalist güçlerin liderliğini üstlenmesi, işgal ettikleri ülkeler kadar İsrail gibi işgalci ülkeleri destekleyip, Fetö firarileri gibi terör örgütü mensuplarını besleyen Amerika’da yaşananlara baktığımızda, yaşananları garipsememek gerekiyor! Allah (cc) hainlere daha fazla fırsat vermeyip, doğruları görme ve ders alanlardan eylesin insanlığı… Amin.