• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdurrahman Dilipak
Abdurrahman Dilipak
TÜM YAZILARI

Horozu çok olan mahallede sabah geç olur

06 Şubat 2018
A


Abdurrahman Dilipak İletişim: [email protected]

 

CHP’nin 36. Olağan Kurultayı kavga, gürültü, meydan okuma ve zehirlenme vakaları ile nihayet tamamlandı. En önemli sonuç Kılıçdaroğlu tekrar genel başkan. 60 kişilik Parti Meclisi ve 15 kişilik Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlendi. Delegeler 25 sandıkta, 52 PM üyesiyle 15 kişiden oluşan YDK üyelerini belirledi. Kurultayın 2. gününde 1.226 kurultay delegesi, Parti Meclisi için başvuran 488, Yüksek Disiplin Kurulu için başvuran 108 kişi, toplam 596 kişi arasından 75 kişiyi seçti. Yaklaşık 2 delegeden bir kişinin aday olduğu bir kurultay bu.

CHP tarihinde, 2010’a kadar 12 Eylül öncesinde 24 kurultay ve 8 olağanüstü kurultay; 12 Eylül sonrasında ise 8 kurultay ve 6 olağanüstü kurultay olmak üzere toplam 32 kurultay ve 14 olağanüstü kurultay gerçekleştirildi. CHP’de genel başkanlığı o güne kadar 6 isim üstlendi.

2010’dan sonra “Değişmez Genel Başkan”, bir kaset operasyonu ile görevi Baykal’dan devralan Kılıçdaroğlu oldu.

Baykal 10 Mayıs 2010’da CHP Genel Başkanlığından istifa edince Parti Meclisi Cevdet Selvi’yi genel başkan vekilliğine getirdi. Partinin 33. Kurultayına kısa süre kala CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu CHP genel başkanlığını üstlenen 7. isim oldu. Ve önceki gün CHP 36. Olağan Genel Kurulunu yaptı.

Biraz eskilere gidecek olursak; 10 Kasım 1924’de ‘’Cumhuriyet Halk Fırkası’’ kuruldu. Kuruluştan sonraki kurultayının ardından 2. kurultay 15 Ekim 1927’de toplandı. Mustafa Kemal ‘’Büyük Nutuk’’u okudu. Kongrede ‘’Cumhuriyetçilik’’, ‘’Halkçılık’’, ‘’Milliyetçilik’’ ve ‘’Laiklik’’ partinin dört temel ilkesi olarak benimsendi. Bu kurultayda, Mustafa Kemal partinin ‘’değişmez/ebedi genel başkanı’’ olarak belirlendi. 3. kurultay 10 Mayıs 1931’de yapıldı. Tüzükten ayrı bir program yapıldı. Dört temel ilkenin yanı sıra ‘’Devletçilik’’ ve ‘’İnkılapçılık’’ eklendi ve partinin amblemine ilham kaynağı olan “Altı umde”, ‘’Altı Ok’’ doğdu. 4. kurultay 9 Mayıs 1935’de toplandı. Mutafa Kemal’in katıldığı bu son kurultayda partinin adı ‘’Cumhuriyet Halk Partisi’’ oldu. Parti il başkanlıklarına il valileri getirildi. 1937’de Anayasaya ‘’Türkiye devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimcidir’’ şeklindeki CHP’nin temel ilkeleri eklendi.

26 Aralık 1938 tarihinde 1. Olağanüstü Kurultayda, İsmet İnönü ‘’değişmez genel başkan / Milli şef’’ oldu ve 33 yılı aşkın bir süre genel başkan olarak kaldı.

5. kurultay 29 Mayıs 1939’da toplandı ve tüzükte değişiklik yapıldı. Artık memurların parti üyesi olması yasaklandı. Valiler de il başkanı olmayacaktı.

14 Mayıs 1972’de İnönü istifa etti. Parti ideolojik olarak “ortanın solu”nu benimsemişti. ‘’Genel Başkanlık Seçimi Özel Kurultayı’’ toplandı ve Bülent Ecevit  913 delegeden 826’sının oyu ile genel başkanlığa seçildi. İnönü’nün istifasından sonra CHP’nin başına geçen Ecevit, parti kurucuları arasında yer almayan ilk genel başkan oldu.

14 Mayıs’ta, genel başkan seçimi için özel kurultay toplandı. 51 il başkanı tarafından aday gösterilen Bülent Ecevit, 913 delegeden 826’nın oyuyla seçildi. Ecevit, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’den sonra CHP’nin üçüncü genel başkanı oldu. İnönü’nün son kez katıldığı 30 Haziran 1972’de yapılan 21. Kurultayda parti tüzüğünde köklü değişiklik yapıldı. İsmet Paşa partide yaşanan olaylar karşısında 5 Kasım 1972’de, kurucusu olduğu ve yaklaşık yarım asırdır üyesi olduğu CHP’den istifa etti. CHP’de 28 Haziran 1974’te yapılan tüzük kurultayında ideolojik çizgisini ‘’demokratik sol’’ olarak tanımladı. CHP, 27 Kasım 1976’da yapılan 23. Kurultayda Sosyalist Enternasyonale katılım kararı alacaktır. CHP’nin 25. Kurultayı 9 Eylül 1992 yapıldı ve 1979’daki 24. Kurultay delegeleriyle yapılan bu kurultayda genel başkanlığa Deniz Baykal seçildi. 

SHP-CHP arasındaki ‘’birleşme’’ sürecinde Hikmet Çetin’in genel başkanlığında uzlaşıldı. 18 Şubat 1995’deki 26. Kurultayda SHP, CHP’ye katıldı ve genel başkanlığa Hikmet Çetin seçildi. Çetin, CHP’nin 5. Genel Başkanı oldu. 9 Eylül 1995’teki 27. Kurultayda genel başkanlık yarışını Murat Karayalçın’a karşı Deniz Baykal kazandı.

23.5.1998’deki 28. Kurultayda Baykal, yeniden genel başkan oldu. Baykal 30 Eylül 2001’de yapılan 29. Kurultayda, 24.Ekim 2003’deki 30. Kurultayda da yerini korudu. Baykal 29-30.1.2005 13. Olağanüstü Kurultay, 19 Kasım 2005, 31. Olağan Kurultay 26 Nisan 2008, 14. Olağanüstü kurultayda da yerini korudu. Kaset operasyonu sonucu 10 Mayıs 2010’da CHP Genel Başkanlığından istifa etti. 

Mustafa Kemal 12 yıl, İsmet Paşa 33 yıl, Ecevit 8 yıl, Hikmet Çetin takriben 1 yıl, Baykal takribi 15 yıl, Kılıçdaroğlu 8 yıl. Mesela CHP meclis dışı kalınca Baykal istifa etmişti. Kılıçdaroğlu bütün seçimleri kaybediyor, ama hâlâ partinin en güçlü adamı! Kılıçdaroğlu CHP içinde en uzun süreli genel başkanlık yapan 4. sıradaki bir isim.

CHP anlaşılması zor bir parti. Bankası olan, imtiyazlı, nev-i şahsına münhasır bir parti. “Cumhuriyetçi” değil, “Cumhuriyet Partisi”dir mesela. Parti programı, anayasanın başlangıç bölümünü oluşturan bir parti. “Çoğunlukçu azınlık partisi”dir, bir başka açıdan. Mesela ideolojisini dinleştiren laik bir parti. Halkın inanç ve değerlerine yabancı halkçı bir parti. Yabancı devletlerin kültür ve hayat tarzlarını dayatan milliyetçi bir parti. Zengin mahallelerdeki ‘beyaz Türkler’den oy alan, bankası olan solcu bir parti. Türkiye’nin en muhafazakâr,  21. YY’ı, 19. YY’da kalmış kavram ve kurumlarla anlamaya açıklamaya çalışan inkılapçı partisi.

CHP’yi anlamak mümkün değil. CHP’yi kurucusu bile daha işin başında bırakmış. İsmet İnönü partisinden istifa etti. CHP gün geldi Nazist oldu, gün geldi Sovyetçi oldu, gün geldi Amerikancı oldu! Şimdi sağcı mı, solcu mu, “ne idüğü belirsiz bir parti” haline geldi. FETÖ’cü, PKK-PYD’ci bir parti durumuna düşürüldü.

Hani derler ya, “horozu çok olan mahallede sabah geç olur” diye, 2 delegeden birinin aday olduğu bir kongre izliyoruz. Bu kadar çok kurtarıcısı olan bir parti zor kurtulur. CHP’nin kurtulması benim umurumda değil, umurumda olan Türkiye’nin bu partiden nasıl kurtulacağı.

CHP’de son durum şöyle: Parti Meclisinin yarısı değişmiş. Muharrem İnce ekibinden kimse listede yok. 692 ile en yüksek oyu Haluk Koç aldı. En çok oy alan toplam delegenin yarısını ancak almış gibi. “Sol Cesaret” listede. İlgezdi, Böke listede. Kılıçdaroğlu’nun listesinden 10 isim liste dışı kalmış.. Yorumlar şöyle: CHP’nin küskünleri arttı. Tabanı olanlar dışarıda kaldı, tabansızlar partiye hakim! Parti dikensiz gül bahçesi ama, tabanı güneş altında kalan buz kalıbı gibi. Doğu ve Güneydoğu HDP’ye bırakılmış, PM’de bölgeden hiçbir güçlü isim yok. İnce, bir sonraki olağanüstü kongre için hazırlığa şimdiden başlayacak/başlamalı. 

İlginç olan, bir süre önce görevden alınan Ataşehir eski Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin eşi, “rezidans kraliçesi” diye adına göndermeler de yapılan Gamze Akkuş İlgezdi’nin, dağıtılan tüm anahtar listelerinde ilk sırada yer alması dikkati çekti.

Biliyorsunuz, CHP kongresinde mükerrer imza tartışması da yaşandı. Kemal Kılıçdaroğlu, 447 oy alan rakibi Yalova Milletvekili Muharrem İnce karşısında 790 delegenin oyu ile 5. kez genel başkanlığa seçildi. Tencere yuvarlandı, kapağını buldu! Bu ve PM seçimi sonucuna göre seçimlerden önce bir olağanüstü kurultayın sürpriz olmayacağını söyleyebiliriz. Yani bu CHP’de sular durulmayacak.

CHP bu! Ne kendi eyler rahat, ne aleme verir huzur. İşi gücü bu, didişir durur. Selam ve dua ile. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23