• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdurrahman Dilipak
Abdurrahman Dilipak
TÜM YAZILARI

Geleceğin tarihi

28 Eylül 2020
A


Abdurrahman Dilipak İletişim: [email protected]

İnsanlığı neler bekliyor? Prof. İsmail Hakkı Aydınbir bilim adamı. Kâhin değil. Biliyorsunuz, “Perşembenin geleceği Çarşambadan bellidir”. Bilim zaten bilineni tekrarlamak değil, bilinenden yola çıkıp bilinmeyeni bilmek, anlamak için çıkılan yolculuğun adı değil mi? Hep, iki günü birbirine eş almadan, kökü mazide, hep bir adım ötesine ilerlemek, atiye doğru!

Geçen gün yabancı bir ilim adamı, steril hayatın ve deterjanların insanlığı felakete sürüklediğini anlatıyordu. Allerjenlere ve mikroplara karşı giderek zayıflıyoruz. Deterjanlar, anti virüsler, anti bakteriyel ilaçlar, makyaj malzemeleri ve bu anlamda giderek gıda zincirinde daha fazla kullanılan kimyasallar, genetik yapıya müdahaleler insanı, canlı hayatı daha kırılgan / dirençsiz hale getiriyor.

Bir de herkes “necaset’ten taharete” yönelmiş. Hades’ten sakınan yok. Hatta Hades’i ilaç diye sunuyorlar, gıda diye sunuyorlar.

Geni ile oynanmış bitkiler ve hayvanlardaki bu özellik insana geçiyor. Hep mikropların mutasyonundan söz ediyoruz da, aslında bu fıtratı bozulmuş gıdalarla insan nesli de mutasyona uğruyor. Geni ile oynanmış organizmaların geçmiş hafızası yok. Diğer fıtratı bozulmamış canlı organizmalarla sağlıklı bir bilgileşim kuramıyorlar, hatta savaşıyorlar ya da kendilerini izole ediyorlar. Çünkü fıtrata yabancı, hafızası silinmiş, “tekil bir birey” haline getirilmiş bir “hücre” ile karşı karşıyayız.

Aslında bu şekilde insan dönüştürülüyor.

Onun için diyorum ki, bitkilerin, hayvanların başına gelen, bizim de başımıza gelecek. Yediğimiz ekmek fıtri bir ekmek değil, süt bu anlamda süt değil. “Normal” dedikleri “Organik”, dedikleri aslında aradığınız şey değil. O “Normal dedikleri” şeyin Norm’unu FDI, DSÖ/WHO belirlemiş. Zaten şimdi “Yeni Normal” döneme geçiyorlar. “Eskiyi unut, yeni yolu tut, FDI’ya umut, sen ol çocuğum.

Organik diyorlar da, yaban domuzu da organik. Biz çok inorganik madde de var insan sağlığı için yararlı. Geni ile oynanmış canlı organizmalar insan için, çevre için zararlı da olabilir.

Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası insanlığı nelerin beklediğine ilişkin geçen gün çarpıcı tahminlerde bulundu.

Aydın, önümüzdeki yüz yıl için beklentilerini açıklamış. Aydın’ın yüzyıl için beklentilerinin, eğer “Global Great Reset” 2021’in ilk çeyreğinde başlar ve onların senaryoları gerçekleşecek olursa, 21.YY’ın ilk çeyreğinde, bunların pek çoğu gerçekleşir.

Ancak tabi, onların bir planı varsa, Allah’ın da bir hükmü var! Galib olacak olan Allah’ın hükmüdür. Bilelim ki Allah, cahil ve zalimlere yardım etmeyecek. Onların işlerini sarp dağlara sardıracak, onların üstüne pislik yağdıracak.

Prof. Aydın’ın 2020’li yıllarda beklentileri şöyle: Hafızayı geri getirebilecek beyin implantları üretilecek, Üç boyutlu yazıcılardan çok ucuza kıyafetler bastırılabilecek. Tüm TV yayınları internet üzerinden olacak. Sentetik insan genomu üretilecek. Soyu tükenmiş bazı canlılar, doku örnekleri kullanılarak yeniden hayata kazandırılacak. Uzaylılara mesajlarımız ulaşacak ve teknolojileri müsaitse bize ancak 2049’da cevap verecekler.

Gelişmeler, bilişim, Genom, Uzay, Enerji, Maddenin yapısı alanında yoğunlaşacak. Bu da tarım, sanayi, ekonomi, siyaset, hizmet, toplum hayatını, din, gelenek, ahlak, değer yargılarını çok yakından etkileyecek. Mesela Eğitim kurumlarına daha doğrusu insana ihtiyaç kalmayacak birçok alanda. Birçok mesleklere de gerek kalmayacak. Birçok işi robotlar yapacak.

Hocanın 21. YY ilk yarısındaki beklentileri; internet hızı terabyte seviyesinde olacak, nano robot sürüleri ya da orduları kurulacak, füzyon reaktörleri işletmeye açılacak, bilgisayarların hızı yottaflop, saniyede trilyon kere trilyon işlem olacak, yapay zekâ insan zekâsını geçecek, zenginler, göz renginden zekâsına, istediği özelliklerde bebeklere sahip olacak ve genleri tasarlanmış bebekler üretilebilecek.

Aslında büyük dönüşüm 2021-2025 arasında gerçekleşecek. Aslında 2025 sonrasını kestirmek kolay değil. Çünkü dünyanın kozmik ve jeolojik dönüşümü tamamlandıktan sonra, bu işler insan zekâsı ile değil, yapay zekâlı makineler tarafından yapılacağı için, 100 yıllık beklentiler, 10 yılda da gerçekleşebilir. GENOM zaten bitki, hayvan, insan karması yeni canlı türlerine imkân sağlayacak. Daha bugünden insan beynine chip takıldı, NEOM’da insanımsı robotlar üretilmeye başladı, RPT3 ile bilgiye erişimde yeni bir çığır açıldı. 5G, starlink, neura linkle nesneler arası iletişim insanlık için yeni bir süreci başlatıyor. Transhumanist dönemde insan artık eski insan olmayacak!

Peki, daha sonra neler olacak? İşte Aydın hocanın tahminleri: Bir milyar insan beyni gerçek zamanlı olarak simüle edilebilecek. Uzay asansörü devreye girecek. Bazı insanların vücutlarındaki biyolojik olmayan parçaların sayısı, biyolojik olanlardan fazla olacak. Güvenliğimizi android robotlar sağlayacak. İnsan zekâsı, yapay zekâ ile büyük oranda birleşecek. Ay’da doğup büyüyen ay vatandaşı olabilecek ve insan beyninin içeriği tümü ile yedeklenebilecek, internete yüklenecek. Ve sonra da yeniden üretilen insanlara aktarılabilecek. Yeni mitolojik çağa hoş geldiniz. Yeni dünyanın “yeni tanrıları bize yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vadediyor!?

Peki, siz bu işe ne diyorsunuz. Asıl cevabını arayan soru bu. Ama siz, önce Covid’e yakalanmamak için evde kalın, maske takın, sosyal mesafeye dikkat. Sabun ve kolonya kullanın!? Selam ve dua ile. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23