• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Yıldız
Abdullah Yıldız
TÜM YAZILARI

Cihad ve Şehadet Bilinci

30 Ocak 2018
A


Abdullah Yıldız İletişim: [email protected]

Afrin’le başlayıp Münbiç’ten Irak sınırına kadar devam edeceği ilan edilen ‘millet ve ümmet aleyhindeki şer plânları bozmaya’ yönelik askeri harekât, insanımızın derûnunda yatan “şehadet ve cihad bilincini” kuvveden fiile çıkarmış bulunuyor. İmdi, İslâm karşıtı şeytani güçlerin en çok korkup, yıpratmaya çalıştıkları bu iki temel değerimize her zamankinden ziyade sahip çıkmalı, ancak “İslâm Birliği” ve “ümmet” şuurumuzu zedeleyici söylemlerden de ısrarla kaçınmalıyız… Bu vesileyle, milleti ve ümmeti diri tutan şehadet ve cihad aşkının vahyî temellerinin bir kısmını tekrar hatırlamalıyız:

“Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın; (ancak) aşırı gitmeyin…” (Bakara 2/190)

“Andolsun eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz Allah’tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır. (Âl-i İmran 3/157)

“Öyleyse dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar Allah yolunda savaşsınlar…” (Nisa 4/74)

“Size ne oluyor ki Allah yolunda ve: ‘Rabbimiz bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder bize katından bir yardım eden yolla’ diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisa 4/75)

İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inkâr edenler ise tağut yolunda savaşırlar; öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır.” (Nisa 4/76)

Allah yolunda savaş…müminleri de teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar…”(Nisa 4/84)

“Müminlerden özür olmaksızın oturanlar ile Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) vadetmiştir…” (Nisa 4/95-96)

“Fitne kalmayıncaya ve Din de tümüyle Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın.” (Enfal 8/39)

“Onlara karşı gücünüzün yettiğince kuvvet ve besili atlar (araçlar) hazırlayın. Bununla Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve …bilmediğiniz diğer düşmanları korkutup-caydırasınız…” (Enfal 8/60)

Kur’ân’da sıkça; “iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler… Allah’ın rahmeti, mağfireti, cenneti ve büyük dereceler” ile müjdelenirler (Bakara 2/218; Enfal 8/74; Tevbe 9/20-21…).

“(Ey müminler!) verdikleri sözü bozan, Peygamber’i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan ve size karşı ilk savaşa başlamış olan bir kavme karşı savaşmayacak mısınız; yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer (gerçek) müminler iseniz, bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.” (Tevbe 9/13)

“Onlarla çarpışınız. Allah onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, müminler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.” (Tevbe 9/14)

“De ki: “Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler sizlere Allah’tan O’nun Resûlünden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise artık Allah’ın (azap) emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez.” (Tevbe 9/24)

“Hafif ve ağır savaşa hazırlanıp/kuşanıp çıkın ve Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Tevbe 9/41)

“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler…” (Tevbe 9/111)

“Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saff 61/4)

“Ey Peygamber, kâfirler ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert davran…” (Tahrim 66/9)

Ve “Allah yolunda öldürülenler‘ölüler’ değil, Rableri katında diridirler…” (Âl-i İmran 3/169)

“Allah yolunda” yani Din (İslâm), namus, ezan, bayrak, vatan uğrunda savaşmayı ve şehid olmayı en büyük ideal edinen bu millet, Allah’ın inayeti ile yeniden “tarihin öznesi” haline gelecektir. Bir gün önce “şehid olmak istediğini” söyleyip, bir gün sonra camide namaz kılarken bir füze saldırısı ile şehid olan yetmiş üç yaşındaki Kilisli terzi Yaşar dedenin şehadet aşkı, bu bilincin en canlı örneği değil mi?

NOT: “Aşır Aşır Kur’ân” derslerimizi her Cumartesi saat: 05.00’te AKİT TV’de izleyebilirsiniz.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23