• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Türkiye’nin Suriye politikası ve IŞİD

24 Ağustos 2015
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

İsterseniz önce Ak Parti’nin Suriye konusuna nasıl baktığına bir göz atalım: Türkiye, Beşar Esed yönetimini kendi ülkesine, Türkiye’ye ve uluslararası kamuoyuna verdiği reform sözlerini tutmadığını belirterek, farklı bir Suriye politikası geliştirmiştir. Suriye’de bir türlü zemin tutmayan Arap baharı, baskıcı totaliter Esed rejimi tarafından bastırılmıştır. Oysa ki Türkiye, “Arap halklarının demokratik hak ve özgürlüklere sahip olmaktan başka bir anlam içermeyen “Arap uyanışı” sürecinde, halkına zulmeden, silah doğrultan otoriter ve baskıcı rejimlerin yanında olmamıştır. İktidarın gerçek sahibi halkların yanında yer almış ve bu ülkelerle ve halklarla tarihe dayanan dostluk bağlarımızın bilinci içinde, sürecin en hızlı ve barışçıl şekilde başarıya ulaşması için aktif çaba göstermiştir. Tabii Suriye’de sadece Beşar Esed’le muhalifler savaşmıyor. O coğrafyada yerel ve ulusal olmak üzere bütün küresel güç aktörleri, şiddet ve terör yanlış gruplar da mücadele vermektedir. Bölgedeki şartlar, şiddet yanlısı IŞİD ve benzeri terör örgütlerini doğurmuştur. 

Başlangıçta Ortadoğu konusunda koalisyon ortağı olması nedeniyle Suriye ve Irak politikasında ABD’den destek gören Türkiye, zamanla bölgede yalnızlaştırılmış, iç bölgede denge unsuru olarak kullandığı birtakım yapılar çökertilmiştir. Bendeniz şuna inanıyorum: “Türkiye, ne statükoyu desteklemek ve kendi halkına karşı acımasızca şiddet uygulayan rejimlerle hiçbir şey olmamış gibi ilişkileri devam ettirmek seçeneğini benimsemiş, ne de eski alışılmış reflekslerle uyumlu olarak “bekle gör” politikası izlemiştir. Türkiye’nin Suriye’deki gelişmelere yaklaşımı da bundan farklılık göstermemiştir. Türkiye, başından itibaren, en kutsal hak olan yaşama hakkını öne koyan, insan odaklı bir hareket tarzı benimsemiştir. “

Gelinen süreçte ABD, Arap İslam toplumları ve topraklarını küçük küçük parçalara ayırmayı planlamaktadır. Yaratıcı kaos stratejisi İsrail’in güvenliğini sağlamaktan başka bir işe yaramaz. Şam’da Esed rejimi devrilirse, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya kadar olan bölge karışır mı?Suriye’de sadece Esed’le, kendisine karşı mücadele veren muhalifler olsaydı, karışmazdı. Ama o coğrafyada medeniyetler, mezhepler ve etnik kimlikler savaşıyor. Kurulacak denklemde her halükarda Kürt kimliği ve talepleri yer alacaktır. Öte yandan, nükleer anlaşma ve ılımlı politikalarıyla elini güçlendiren İran, Ortadoğu havzasının Şii murisi olarak hızla ilerliyor. Sünni Araplar için de koridor oluşturulma çabaları sürüyor. Bağımsız Kürdistan olur da Sünni Araplar için koridor niye olmasın?

Ak Parti’yi IŞİD’e destek vermekle suçlayan kalemler, IŞİD’ın gerçekte nasıl bir yapı olduğunu idrakten yoksunlar. Bakın bu örgüt, Türkiye’nin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı hakkında neler söylüyor?

Örgüt, Türkçe internet siteleri, internet dergileri ve Twitter hesaplarında Türk liderlerini sürekli “mürtet” (dinden çıkmış) diye tel’in ediyor ve “Tağut (halkına ilahlık taslayan) Erdoğan”ın İD’e karşı saldırıları yüzünden yakında Türk halkının cezalandırılacağını söylüyor. 

DarulHilafe.net isimli sitede 8 Ağustos’ta yayınlanan bir makalede Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan “Tağutcuk” diye bahsediliyor (Kur’an’da Şeytan için kullanılan “tağut” kavramı, İslamcı literatürde genellikle nefret edilen siyasi figürler için kullanılır). Alaycı makale Davutoğlu’nu Suriye sınırındaki bir askeri birliği ziyaret ederek İD’i tehdit etmeye çalıştığı için tel’in ediyor. Ayrıca Charlie Hebdo’ya düzenlenen saldırının ardından diğer dünya liderleriyle, ya da diğer “tağut”larla Paris’te yapılan yürüyüşe katıldığı için Başbakan’la dalga geçiliyor ve Charlie Hebdo katliamından da doğal olarak takdirle söz ediliyor. 

Seküler çevreler Ak Parti ile IŞİD arasında nasıl bir ortaklık ilişkisi arıyorlar acaba? Önemli olan bizdeki seküler çevrelerin Ak Parti ile IŞİD’i nasıl gördükleri değil, IŞİD’in Ak Parti’ye nasıl baktığı ve Türkiye’yi nasıl değerlendirdiğidir. İnternet dergilerine bakılırsa bu örgüt Ak Parti’yi düşman, hatta şeytan ilan etmiş bulunmaktadır. 

Suriye’de ve Irak’ta nihai çözüm elbette İslam ve onun temel buyruklarıdır. Bölge haklarına temel özgürlük ve insanca yaşamı İslam’dan başka sunacak bir sistem arayışı beyhudedir. Kısa vadede çözüm ise, radikal terör örgütlerinin ve şiddet yanlısı Esed’in tasfiyesi, tasfiyenin ardından direkt halka sorarak, ülkelerinde nasıl yaşamak istediklerin kendilerine sormak.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23