• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Ortadoğu düzeni yıkılır mı?

08 Mayıs 2017
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

Ortadoğu’da düzen, yıkılmaya mahkûmdur. Türkiye en başından beri Suriye’nin toprak bütünlüğünü savundu. Ensar-muhacir kardeşliği gereği, mültecileri topraklarında barındıran Türkiye, uluslararası güçlere rağmen sınır ötesinde terör örgütlerini yok etmek için mücadele veriyor. Suriye’nin geleceği ve Ortadoğu’da inşa edilecek yeni düzene ilişkin ABD-Rusya eksenindeki güç mücadelesi sertleşiyor. Rusya; Suriye’de siyasi ve askeri etkinliğini artırırken, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye, ABD yönetimini bölgede Rusya karşısında zayıf bir politika izlemekle eleştiriyor.

Suriye’de Esed sonrası oluşacak ortamdan elbette herkesin bir hesap ve beklentisi vardır. Sadece Türkiye’yi istisna tutacak olursak, bölgede at koşturan bütün devletleri siyasi ve maddi hesaplarının olduğunu söyleyebiliriz.

YENİ DÜZENDEN RUSYA’NIN BEKLENTİLERİ

Lesser, “Putin Yönetimi bölgede ne hedefliyor?” sorusunu şöyle cevaplıyor:

“Rus stratejisi parçalanmış Suriye’nin bir bölümüne nüfuz edebilmenin zeminini hazırlamak olarak nitelendirilebilir. Rusya bölgedeki prestijini ve Şam Yönetimi ile yakın, geleneksel ilişkilerini muhafaza etmenin yanı sıra Suriye’nin bir bölümünü ve kendi deniz üssüne erişimini muhafaza etme çabasında. Ayrıca tahminen Putin, Suriye’yi ABD ve Avrupa ile büyük rekabetinin bir parçası olarak görüyor.”

Duisburg-Essen Üniversitesi Kalkınma ve Barış Enstitüsü (INEF) siyaset bilimcilerinden Jochen Hippler de Rusya’nın İran ve Esad Yönetimi ile Batı karşıtı bir cephe hedefliyor olabileceğini ifade ederken “Rusya tüm bölgeye değil Suriye’ye odaklanıyor” dedi.

Bush yönetiminin 15 yıl önce rejim değişiklikleri yoluyla girdiği Suriye’de Obama yönetimi savunmada bir ölçüde istikrarı sağlayabilmek, kontrolü daha fazla kaybetmemeye yönelik politika izledi. Obama döneminde Amerika, koalisyon ortağı Türkiye’yi bölgede yalnızlaştırdı. Bununla da kalmadı, Suriye’de Türkiye için tehdit oluşturan terör örgütü YPG ile iş birliği yaptı. Terör örgütlerini kara gücü olarak kullandı. Ne hazindir ki YPG’ye ABD’den aktarılan silah ve mühimmatı YPG ve PKK, Türkiye’ye karşı kullandı. Rusya’nın Suriye’ye tüm gücüyle gelip yerleşmesine başlangıçta seyirci kalan Obama yönetimi; hem muhaliflere gereken desteği esirgedi hem de Türkiye’nin ‘güvenli bölge’ teklifine sıcak bakmadı. Bölgede güvenli bölge oluşturulsaydı hem bu kadar mülteci akını olmayacak hem de daha az insan ölecekti. Suriye’nin bu hâle gelmesinde Obama’nın vebali büyüktür.. Bu bağlamda Trump’ın Suriye politikasının nasıl olacağı, nasıl bir strateji takip edeceği önemli. Dolaysıyla Türkiye’nin ne yapıp edip Trump’ı   Suriye’de DEAŞ’la mücadelede YPG gibi bir terör örgütüne ihtiyacı olmadığına ikna etmesi gerekiyor. 

Suriye’de güvenli bölge tezini baştan beri savunan Türkiye, bunu gerçekleştirebilmiş olsaydı, bugün Suriye’nin konumu daha farklı olurdu. 

Trump’ın ekonomik milliyetçilik temeline dayalı politikalarında İngiltere ve İsrail’in etkileri olacak mı, bunu göreceğiz. Trump’ın Türkiye ile ilgili kararlar alırken öncelikle İsrail ve İngiltere ile ortak hareket edeceği görülüyor. Türkiye-İsrail ilişkilerinin hızla iyileşmesi, Türkiye-ABD ilişkilerini pozitif anlamda etkileyecektir. Bölge yeni bir yapılanmaya doğru giderken Trump’ın; FETÖ’nün etkisiz hâle getirilmesi ve elebaşının iadesi noktasında Türkiye’ye yardımcı olması elzemdir. Türkiye’nin hem içeride ve hem dışarıda en büyük ve en acil sorunu FETÖ tehlikesidir. Ortadoğu sorunu kadar önemli bu sorunun acilen çözülmesi gerekir. Bu sorunu çözdüğümüzde diğerlerini, yani PKK-YPG-DEAŞ-DHKP/C sorunlarını daha çabuk ve daha rahat çözeriz. Türkiye tüm gücünü buna hasretmeli ve yoluna devam etmelidir.

Her şeye rağmen (Türkiye-Rusya yakınlaşmasına ve anlaşmasına rağmen) Suriye’de, ufukta kısa vadede bir çözüm gözükmüyor. Hiçbir güç Suriye’ye dışardan istikrar sağlayamaz. Bölgesel aktörler, sorunun çözümleyicisi değil bizzat aktörleridir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23