• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Kadına yönelik şiddet

02 Mart 2015
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığının 25.dönem milletvekili aday adaylarına yönelik KAFUM’da yapılan temayül yoklaması için Kahramanmaraş’a gelen AK Parti Genel Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, geçen hafta tüm Türkiye’yi üzen Özgecan olayına değindi ve “Kadına şiddete her ortamda hayır!” denmesine dikkat çekti. AK Parti temayül yoklamasında kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı çıkılması gerektiğine değinen Öznur Çalık, şunları söyledi: “Geçen hafta, Mersin’de yaşadığımız Özgecan vakası hepimizin bir kez daha “Kadına şiddete hayır” dememize vesile olmuştur. Ben Özgecan’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine başsağlığı dileklerimi bir kez daha yineliyorum. Bunlar bizim bir kez daha harekete geçmemize vesile oldu. Şimdi sayın Genel Başkanımın, Başbakanımın talimatıyla kadın kolları genel başkanımın bir organizasyonu var. Ve başta milletvekili aday adayları olmak üzere; biz seçimde bundan sonra bütün hayatımızda kadına şiddete hayır diyoruz. Maraş var mı buna? Kadına şiddete sonuna kadar hayır diyoruz.”

Hem kırsalda hem de kentte yaşayan kadının temel problemi olan şiddet konusu, eğer bu ülkede cinayete dönüşüyor, evler-barklar yıkıyorsa, sorunun temelinde şiddetten çok daha öte ve de önemli problemler var demektir. Şiddet sadece kas gücü uygulamak değildir. Sözsel, fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik gibi birçok uygulama şekli vardır. Kadına yönelik şiddet, kadınlarda psikolojik ve fiziksel olarak yaralanmalara yol açan, acı çekmesine neden olan, onurunu kıran, kadınlara karşı ayrımcılığın sürmesine sebep olan, temel hak ve özgürlüklerini engelleyen bir durumdur.  Mersin’de yaşanan Özgecan olayı ile Kahramanmaraş-Elbistan’da yaşanan şiddet türü örtüşmektedir. Her ikisinde de ortak nokta, cinsel açlık ve şiddet üzerinden cinayete uzanan bir hikaye. Aslında cinayet haberlerinin ve görüntülerinin medyadan pazarlanması, iki sakıncayı beraberinde getiriyor. Bir tanesi, özenti. Nitekim Mersin’deki Özgecan cinayeti unutulmadan Elbistan’da bir benzerinin patlak vermesi, başka neyle izah edilebilir? İkincisi ise toplumun bu tür şiddet, cinayet haberleriyle sarsılması ve sanki bütün kentlerde bu tür şeylerin yaşanıyor algısının oluşmasıdır. Peki verilmesin mi? Verilsin, nitekim bendeniz aynı zamanda Kahramanmaraş TRT Muhabirliği yapmaktayım. Hem Elbistan’daki şiddet ve cinayet olayını haber yaptım, hem de Kahramanmaraş’ta 17 gün kaybolduktan sonra İslahiye Piknik Alanında cesedi bulunan şahsın olayını...

İlk ikisinde kadına şiddet üzerinden cinayete dönüşüm vardır. Yani cinsel dürtüsünü yabancı bir kadın üzerinden tatmin etmeye çalışan hasta, sapık bir ruh halinin psikolojisinin iyi analiz edilmesi gerekir. Dikkat buyurun, bu şahıslar genelde evliler ve aile ortamlarında huzuru, istikrarı olmayan kişiler. Yani bir başkalarının huzurunu da dinamitlemeye namzet bu insanlar. Aradığı şey eğer cinsellikse, evde eşinde olduğu halde neden bir başkasının, hem de kendisine ait olmayan yasak bir bedenin üzerinden doyuma ulaşmaya çalışır? Burada da şu husus önümüze çıkmakta: Kıstas, haram-helal tanımayan, ölçüleri ve ilkesi olmayan, pimi çekilmiş bomba gibi patlamaya hazır bu tiplerle aynı toplumda yaşıyor olmak, gerçekten zor. Nerede, ne zaman ve ne şekilde karşınıza çıkacağı belli olmayan bu hasta tipolojileri için yapılacak ne olabilir?

Psikolojik, biyolojik, sosyolojik ve feminist açıdan incelendiğinde şiddet ve saldırganlığın sebeplerinin aynı olduğunu görürüz. Temel iç güdü olarak kabul edilen saldırganlık, karşıdaki kişinin cevap vermemesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Eğer kadın iffetliyse ve erdemli değerlere sahipse, hem şiddete ve hem de cinsel içerikli saldırganlığa karşı çıkmaktadır. Bu durumda psikoanalitik teoriye göre başarı ve üstünlük sağlama olgusu devreye girmektedir. Cinsel dürtüsünü partneri üzerinde tatmin edemeyen sapkın birey psikolojik gücünü devreye sokarak fiziksel şiddet uygulamaktadır. Bu teorinin aktörü her zaman erkek olmayabilir. Bazen da kadın şiddet yanlısı çıkar. İslahiye’de olduğu gibi. Sevgilisiyle ilişkisini öğrenen kocasını karşı tarafa ihbar edip, “eşim durumu öğrendi, gereğini yapınız!” şeklinde bilgi sızdıran, cinayete ortaklık eden bir bayanın psikolojisini feministler izah etsin. Şiddeti içselleştirip normal görenlerin çoğunlukta olduğunu söyleyebiliriz. Her alanda olduğu gibi bu konuda da çare İslam’dır. Kapitalist düzenin ürettiği sorunlara İslam’dan çare aramanın bir mantığı var mı? Düzen sürekli pislik üretiyor.. Ahlak ve maneviyattan yoksun kalabalıklar her geçen gün farklı bir eylemle sahnedeler. Modern toplumun ve kapitalist düzenin geldiği nokta burası. Bu düzen sadece kadınlara zulmetmiyor, önüne kattığı herkesi dönüştürüyor, potansiyel suçlu yapıyor. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23