• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Darbenin Ayak Sesleri

26 Eylül 2016
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

FETÖ darbe girişiminin üzerinden henüz 3 ay geçmemişken, darbenin köklerinin çok derinlere indiğini gördüğümüz için ikinci bir kalkışmanın olabileceği üzerinde hep duruyoruz. Darbe planları yapanlar ahmak ve de salak değiller. Herhalde kalkıştıkları darbenin başarısız olması durumunda devreye sokacakları bir planları da vardır. Henüz Genelkurmay ve MİT konusu çözülememişken; asker, polis içindeki FETÖ’cüler tam temizlenmemişken yeni bir darbe ile uyanmak çok acı olur. Ama unutmamalıyız ki düşman hiçbir zaman uyumamaktadır. Hem bu sefer düşmanımız tek de olmayacaktır. Olası bir işgalde (işgal diyorum, çünkü işin içinde İngiltere, Amerika, İsrail ve bunların iç unsuru PKK, FETÖ, uzantısı DAİŞ…) tüm güçlerin birleşmesi sağlanacaktır.

Ortadoğu uzmanı burnunu Türkiye’nin işlerine sokmasa iyi olur. Britanya’nın önde gelen gazetelerinden Independent’ın Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, darbe girişiminin ardından başlatılan tasfiyenin orduyu ve ülkeyi çökertebileceğini yazdı. Ne yapsaydık ey Cockburn, çek burnunu Türkiye’den. Seni ilgilendirmeyen konularda fikir yürütme! Senden akıl alacaksak, bittik. Bakın söylediklerine: “Darbe girişimi sonucunda Türkiye’de devletin gücü genel anlamıyla daha da zayıfladı. Ülkede yıllardır devam eden tasfiyeler sonucu kamu kuruluşlarının içi boşaltıldı ya da etkisiz hale getirildiler. Bu kurumların yeniden inşası zaman alacak.”

Patrick demek istiyor ki, “Türkiye; asker, polis, MİT içerisindeki güvenlik mensupları ile kamu kurumlarındaki FETÖCÜ’leri atıp devlet gücünü zayıflatmamalıdır. Bunlarla iç içe yaşayıp gitmelidir. Bir de tehdit ediyor bizleri ve ekliyor: “Yasalara uyun, aksi takdirde Avrupa’dan iyice uzaklaşacaksınız.”

BBC’ye göre “başarısız olsa da olmasa da, bu darbe girişiminin Türk demokrasisi için çok ciddi sonuçları olacak. Eğer Erdoğan darbeyi atlatırsa daha güçlü bir konuma gelecek ve içerideki muhaliflerini ezmek için daha daha kararlı olacak. Kendine siyasi güç sağlayacak anayasa değişikliğiyle icracı başkanlık niyeti daha da güçlenecek. Devrilirse darbecilere karşı direniş sadece Erdoğan’ın destekçilerinden değil, giderek artan otoriter yönetiminden daha kötüsünün generaller tarafından yönetilmek olacağını düşünenlerden de gelecek. Daha fazla kan dökülme riski var.”

Dünkü Yeni Şafak’ta emekli albay Atilla Uğur’un ihbar niteliğindeki önemli açıklamaları yayınlandı. İhbar diyorum, çünkü Uğur bir nevi darbeyi yetkililere duyuruyor, önlem alın diyor. Yazıyı iki kez okudum, söylenmek istenen şeyde samimi olduğunu söyleyebilirim. Şu tespitinde zaten herkes hemfikir; “Kimse ‘Tamam bu iş bitti, Türkiye rayına oturdu, artık Amerika başka bir şey yapamayacak, FETÖ başka bir şey yapmayacak, PKK başka bir şey yapamaz, biz belini kırdık bu örgütlerin’ falan demesin. Bu bizi, hazırlanmakta olan kalkışmada tamamen başarısızlığa götürür. Paramparça oluruz.”

İngilizlerin Güneydoğu aşiretleriyle dirsek teması yaptıklarını, aşiretlerin kredi borçlarını ödediklerini, Özellikle Hakkâri, Van, Çatak, Silopi, Mardin bölgesinde etkin aşiretlerle pazarlık yapıldığını, ağa olarak varlığını sürdüren bu aşiretlerin bankalara olan birikmiş trilyonlarca liralık borçlarını ödediklerini ifade eden Uğur’un beyanı ciddiye alınmalı ve durum derhal araştırılmalıdır. Kısaca hesap şu: PKK’ya destek olarak Güneydoğu aşiretleri yani Kürtler, darbe safında yer aldırılmaya çalışılacak, FETÖ ile birliktelik sağlanacak. İngilizler planlayıp Amerika oynayacak. Oluşacak kaos ve boşluktan DAEŞ gibi örgütler de faydalanarak, işgalin gerçekleşmesi sağlanacak. Tüm bu olaylar olurken Amerika da kendi adamlarını korumak ve kollamak adına, Türkiye zaten beni çağırdı diyecek ve adım adım Türkiye’ye girecek. Tıpkı Irak’ta, Kuveyt’te, Suriye’de olduğu gibi…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23