• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Türkiye'de sanayi üretiminin büyümesi...

Yeniakit Publisher
2017-11-09 09:09:00 -
Türkiye'de sanayi üretiminin büyümesi...

Milliyet Gazetesi yazarı Ertem, Türkiye'de sanayi üretimin güçlenmesi ve büyümesinin ayrıntılarını yazdı.

Milliyet Gazetesi yazarı Cemil Ertem, bugünki yazısında Türkiye'de sanayi üretiminin güçlenmesini köşesine taşıdı. İşte yazısındaki o bölüm;

Eylül ayı sanayi üretim endeksi beklentinin üzerinde geldi. Bir önceki yılın aynı ayına göre yıllık 10.4 artış gösteren sanayi endeksi, 2017 yılı büyümesinde, nitelik olarak, önemli bir değişimin işaretini veriyor. 2017 yılında sanayinin üretim ve ihracat açısından genel trendine baktığımızda ve bunu 2016 yılıyla karşılaştırdığımızda, 2017 yılının sürekli ama istikrarlı bir çizgide artan bir tempo tutturduğunu görüyoruz. 

Türkiye’de sanayi üretiminin en önemli sorunlarından biri, sanayicinin, finansman, işçilik, enerji gibi doğrudan üretimi ve verimliği etkileyen değişkenlere bağlı olarak, istikrarlı bir üretim çizgisi tutturamamasıdır.

Bu yüzden yıl içinde bile sanayi üretimi çok keskin iniş çıkışlar gösterebilir.

Bu durum, istihdamı ve sonuçta genel refahı etkileyen, büyümeyi düşüren önemli bir sorunumuzdur. Türkiye, 2017 yılında bu önemli sorunu aşan bir sanayi üretimi çizgisi tutturmuştur.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Yeni bir yol...

Öncelikle KGF ile sanayicinin en dar zamanında finansa erişimini kolaylaştırıldı. İşgücüne katılım bu yıl en üst düzeyde seyretti ve enerji fiyatlarında ve tedarikinde bir sorun yaşamadık. Bunun dışında hükümet, yeni bir büyüme ve kalkınma perspektifiyle sanayiciye ve ihracatçıya destek verdi. Merkez Bankası, para politikasını istihdamı da gözeten ve bu doğrultuda çok farklı araçları kullanan yeni bir patika üzerinden kurgulamaya başladı. Maliye politikasında sanayici için dışsallık yaratan ve yalnızca “faiz dışı fazlaya” odaklanmayan, başarıyı burada saymayan anlayış yerine oturmaya başladı.

Kemer sıkmanın istikrar değil, kriz ve kaos getireceğini tam aksine üretim ile istikrarın ve refahın geleceğini nihayet anlamaya başladık. Hiç şüphesiz ki bütün bunlar Türkiye’nin, yakın zamana kadar yürüttüğü, IMF kökenli ortodoks programların dışında yeni bir yolu önümüze koyuyordu. Ancak şunu da hemen belirtmek gerekiyor ki hâlâ “eskiyi” aşmak ve eski yoksullaştırıcı kriz politikalarını tümüyle bırakmamız için bir hayli yolumuz var.

Öte yandan, Türkiye’nin bu sanayi bazlı büyüme temposunu aşağıya çekmek için şu an yoğun bir çaba olduğunu da gözlemliyorum.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23