• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Aden Körfezi'ndeki görev süresi bir yıl daha uzatıldı

Yeniakit Publisher
2018-02-07 18:44:00 -
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Aden Körfezi'ndeki görev süresi bir yıl daha uzatıldı

Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görev süresini bir yıl daha uzatan Başbakanlık Tezkeresi, Meclis Genel Kurulunda kabul edildi.

Tezkerede, TSK deniz unsurları konuşlandırılmak suretiyle bölgede seyreden Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticari gemilerin emniyetinin etkin şekilde muhafazası ve uluslararası toplumca yürütülen korsanlık/deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle müşterek mücadele harekatına aktif katılımda bulunulmasının sağlandığı, bu alanda BM sistemi içinde ve bölgesel ölçekte oynanan rolün ve görünürlüğün pekiştirilmesinin temin edildiği ifade edildi.

Anılan bölgelerde devam eden korsanlık/deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle uluslararası toplumca mücadele edilebilmesine cevaz veren BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararlarının süresinin son olarak 7 Kasım 2017 tarihli kararla bir yıl daha uzatıldığı anımsatılan tezkerede, şunlar kaydedildi:

"Bu kapsamda, TSK deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görevlendirilmesi için 10 Şubat 2009 tarihli TBMM kararıyla hükümete verilen ve son olarak 8 Şubat 2017 tarihli ve 1136 sayılı karar ile 10 Şubat 2017 tarihinden itibaren bir yıl uzatılan izin süresinin, anılan kararlarda belirlenen ilke ve esaslar dahilinde, 10 Şubat 2018 tarihinden itibaren bir yıl daha uzatılması, ayrıca denizde terörizmle mücadele harekatlarına katkı sağlanabilmesi maksadıyla unsurlarımızın bölge ülkeleri karasuları dışında, denizde terörizmle mücadele görevi için yetkilendirilmeleri ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapılması için izin verilmesini anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim."

MİLLİ SAVUNMA BAKANI CANİKLİ: VARLIK GÖSTERMEMİZ BİR GEREKLİLİK

Canikli, TBMM Genel Kurulunda, TSK deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına dair tezkerenin görüşmelerinde hükümet adına söz aldı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 80'inin deniz taşımacılığı ile gerçekleştirildiğini, bu nedenle uluslararası deniz ticaret yollarının güvenliğinin bütün ülkelerin ortak refahı açısından mühim bir konu olduğunu ifade eden Canikli, deniz ticaretinin önemli bir bölümünün gelip geçtiği bu bölgede bilhassa 2008'den itibaren ortaya çıkan deniz haydutluğu ve denizde silahlı soygun eylemlerinin, seyrüsefer serbestisini kesintiye uğrattığını, deniz taşımacılığını ve uluslararası ticareti de olumsuz etkilediğini belirtti.

Bölgenin Türk dış ticareti açısından da hayati öneme haiz olduğunu dile getiren Canikli, Türkiye'nin toplamda 33 ülke ile ithalat ve ihracat yaptığı bu güzergahtan yıllık ortalama bin Türk bayraklı/Türk bağlantılı ticaret gemisi ile Türk dış ticaret hacminin yüzde 20'sinin bölgeden gerçekleştirildiğini söyledi.

"TÜRKİYE 5 KEZ KOMUTASINI ÜSTLENDİ"

Bölgede deniz haydutluğu ile mücadele faaliyetlerinin, şu anda, ABD önderliğindeki Birleşik Deniz Kuvvetleri, Avrupa Birliği'nin ATALANTA Harekatı ve müstakil hareket eden Rusya Federasyonu, Çin, Kore Cumhuriyeti, Japonya, Hindistan, Malezya ve İran gibi devletlere ait gemiler vasıtasıyla olmak üzere, geniş bir uluslararası katılımla yürütüldüğünü aktaran Canikli, Türkiye'nin başından itibaren bu uluslararası çabaların içinde yer aldığını anımsattı.

Bununla ilgili TBMM tarafından ilk kararın 10 Şubat 2009'da alındığını ifade eden Canikli, Türk Deniz Kuvvetlerinin 25 Şubat 2009'dan itibaren bölgede sürekli olarak asgari 1 fırkateynini deniz haydutluğu ve denizde silahlı soygun ile mücadele maksadıyla görevlendirdiğini; Birleşik Görev Kuvveti CTF-151'in komutasının 5 kez Türkiye tarafından üstlenildiğini hatırlattı.

Birleşik Deniz Kuvvetleri (CMF) emrinde görev yapan CTF-150 görev gücünün de aynı bölgede denizde terörizm ile mücadele görevini icra ettiğini anlatan Canikli, bu konunun da geçen yılki tezkereye dahil edildiğini bildirdi.

"İKİ ÜLKE GERÇEK DOST OLDUKLARINI KANITLADI"

Türkiye'nin deniz haydutluğu ile mücadeleye katkılarının yanı sıra diğer alanlarda da Somali'ye yardımlarını sürdürdüğünü; Somali'ye insani yardım, kalkınma ve altyapı projeleri ile siyasi uzlaşma, askeri ve güvenlik alanlarında destek verdiğini dile getiren Canikli, Somali'nin, son 4 yıldır Türkiye'nin resmi kalkınma yardımlarından en çok yararlanan ilk 3 ülke arasında yer aldığını bildirdi.

Canikli, Somali devlet kurumlarının gerekli kapasitelerinin artırılması sürecinde eğitim ve teknik iş birliği ile altyapı kurulması desteği verildiğini belirterek, "15 Temmuz'da FETÖ terör örgütünün hain darbe girişimine karşı, Somali hükümetinin aynı gece yaptığı yazılı açıklamayla ortaya koyduğu dayanışma ve göstermiş olduğu destek son derece önemlidir. Somali Federal Hükümeti Bakanlar Kurulunun 16 Temmuz günü aldığı bir kararla FETÖ'ye ait okulları kapatması da bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Türk ve Somali halkları birbirlerini zor günlerde karşılıklı destekleyerek gerçek dost olduklarını kanıtlamıştır." değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan, Somali Silahlı Kuvvetlerinin teşkilat, eğitim, öğretim, askeri alt yapı ve lojistik sistemlerinin iyileştirilmesi kapsamında destek ve yardım sağlamak maksadıyla Somali'de bir Türk Görev Kuvvetinin geçen eylül ayından itibaren göreve başladığını aktaran Canikli, "Önümüzdeki dönemde, Somali ile güvenlik iş birliğimiz, askeri, istihbari ve polis özel harekat eğitimi alanlarında olmak üzere artarak devam edecektir." dedi.

"DENİZ HAYDUTLUĞU HALA BİR RİSK"

Canikli, şöyle devam etti:

"Önlemler sayesinde, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde son bir yıl içinde Türk bayraklı veya Türk bağlantılı hiçbir ticari gemi saldırıya uğramamıştır. Keza, 2010 Mart ayından bu yana Türk bayraklı veya Türkiye bağlantılı herhangi bir ticari gemi de kaçırılmamıştır. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, deniz haydutluğu potansiyeli hala bir risk olarak devam etmektedir.

Stratejik önemi her geçen gün artan bölgeye yönelik politikamız doğrultusunda; Bölgeden geçiş yapan Türk bayraklı veya Türkiye bağlantılı ticaret gemilerinin emniyetinin etkin şekilde muhafazası; bölgeye yönelik insani yardım faaliyetlerinin korunmasına destek sağlanmasının temini; ayrıca, Birleşmiş Milletler sistemi içinde ve bölgesel ölçekte, etkinlik ve görünürlüğümüzün sürdürülmesi maksadıyla, deniz haydutluğu, denizde silahlı soygun ve denizde terörizmle mücadele için bölgede varlık gösterilmeye devam edilmesinin bir gereklilik olduğuna inanmaktayız. Esasen, deniz unsurlarımızın bölgede varlığını sürdürmesi, başta Mogadişu'daki Anadolu Askeri eğitim tesisimiz olmak üzere güvenlik alanındaki muazzam yatırımlarımızın ve görünürlüğümüzün önemli bir tamamlayıcı öğesi olacaktır."

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23