• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Suudi Arabistan’la İran savaşacak mı?

Yeniakit Publisher
2017-11-10 09:06:00 - 2017-11-10 09:17:51
Suudi Arabistan’la İran savaşacak mı?

Ufuk Ulutaş, bugünkü yazısında İran’ın bölgedeki yayılmacı politikasına karşı ABD-İsrail-Suud ittifakının neler yapabileceğini yazdı.

Suudi Arabistan’da meydana gelen gelişmeler Suriye, İran, Arabistan üçgeninde dengelerin yeniden kurulmasına zemin hazırlıyor. Akşam gazetesi yazarı Ufuk Ulutaş, bugünkü yazısında Ortadoğu’daki son gelişmeler üzerine en çok sorulan sorunun adeta bir soğuk savaş yürüten İran ve Suudi Arabistan’ın sıcak savaşa girip girmeyeceği olduğunu belirtti.

Bu çatışmanın mikro, doğrudan olmayan ve yerel versiyonlarının defalarca görüldüğünü aktaran Ulutaş, İran-Suudi çatışmasının bölgenin en bariz dinamiklerinden birisi olduğunu vurguladı.

'Bir süredir çatışmanın İran tarafı üstünlüğü elinde tutuyor' diyen Ulutaş, şunları yazdı;

''Irak’ta İran ABD’nin eliyle kendi dominasyonunu kurmuştu. 2006’da İran destekli Hizbullah İsrail’i perişan etmişti. Daha sonra da Yemen ve Suriye’de İran bizatihi sahaya inerek Ortadoğu’nun en geniş coğrafyasında vekil bulunduran yerel aktöre dönüştü. Suudi Arabistan uzun süredir Irak’ta yoktu; yeni yeni Irak coğrafyasına girmeye çalışıyor. Lübnan’a Hariri üzerinden giriyor; daha sonra Hariri ile birlikte çıkıyor. Suriye’de dişe dokunur bir etkinlik gösteremedi. Yemen’de ise büyük bir sorunlar yumağının içerisine gark oldu. İsrail ile ABD ise Obama döneminden beri canlı yayında İran’ın yayılmasını izliyor. Bu süreçte İran ve iki bölgesel vekili, Hizbullah ve Haşd-i Şaabi bölgenin 'ali kıran baş keseni' oldu.''

Cevaplanması gereken iki soru olduğunu belirten Ulutaş, bunların İran’ın bölgesel yayılmacılığı gerçekten bir sorun mu? Ve Suudi Arabistan, İsrail ve ABD bu sorunu çözebilir mi? Olduğunu aktardı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

İran’ın Ortadoğu’da İsrail kadar yıkıcı bir aktör olduğuna vurgu yapan Ulutaş, İran’ın sınırları içerisinde kalmayıp vekillerine verdiği destek üzerinden bölgesel çatışmalar ürettiğini belirtti.

Suudi Arabistan’a atılan İran yapımı füze ve İran’ın topladığı haydut milislerin Suriyelileri canından ve vatanından etmesinin sorunun boyutlarını gösterdiğini ifade eden Ulutaş ''İran kendi sınırları dışına taştığı oranda bölge için bir sorun olmaya devam edecek'' dedi.

İran karşıtı cephenin geç kaldığının altınızı çizen Ulutaş şunları söyledi;

''Suudi Arabistan İsrail’den Hizbulah’a saldırmasını bekliyor, İsrail Suudi Arabistan’ın önden gitmesini istiyor, ABD ise yakın zamanda açıkladığı ve içi boş olan “İran’ı sınırlandırma” planının İsrail ve Suudi Arabistan tarafından yapılmasını umuyor. En olası senaryo İsrail’in Hizbullah’ı vurması, Suud’un siyasi ve ekonomik operasyonlar çekmesi, ABD’nin de yaptırımlarla birlikte uluslararası kalkan rolüne soyunması. Bu esnada adı çok anılmayan BAE’nin Katar ve Türkiye dâhil bölgenin dört bir tarafında kirli operasyonlar çekmesi; Rusya’nın ise Suriye’deki müstakbel rakibi İran’ın (Hizbullah’ın) sınırlandırılmasına sükutla destek vermesi.''

İran karşıtı cephenin şimdiye kadarki en büyük hatasının herkesin İran’ın bölgesel yayılmacılığından şikayet ettiği bir ortamda içerideki ve bölgedeki safları sıklaştırmaması olduğunu belirten Ulutaş, ''İran’ı gerçekten sınırlandırmak istiyorsa, Muhammed bin Selman’ın bölgenin tüm ülkelerinde destek araması lazım. İçerideki kırılganlık, İsrail/BAE’nin gazıyla bölgede ürettikleri kutuplaşma ve tabii ki geç kalınması, Suud’un İran’la etkili mücadelesini neredeyse imkansızlaştırıyor. Bu şartlar altında ABD ve İsrail’in de aynı frekansta olması bekledikleri sonucu üretemeyebilir'' dedi.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23