• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Suriye bizim iç güvenliğimiz

Yeniakit Publisher
2016-02-11 07:24:00 - 2016-02-11 07:20:45
Suriye bizim iç güvenliğimiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla buluştuğu toplantıda, terör örgütü PYD’yi müttefik olarak gören ABD’ye sert bir dille eleştirdi. Suriye’nin Türkiye’nin iç güvenlik meselesi olduğunun altını çizen Erdoğan şunları ifade etti: “Ey Amerika! Ne PKK’yı bize tanıtabilirsiniz, ne PYD’yi bize tanıtabilirsiniz, ne YPG’yi bize tanıtabilirsiniz. Bunları biz gayet iyi biliriz. DAİŞ’i de biz biliriz, bunları da biz biliriz. Ama bunların hiçbirini bugüne kadar tanıyamadınız. Tanıyamadığınız için bölge kan revan içinde, kan gölü halinde.”

RAMAZAN ALKAN / ANKARA - Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla buluştuğu toplantıda, terör örgütü PYD’yi müttefik olarak gören ABD’yi sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, “Ey Amerika! Ne PKK’yı bize tanıtabilirsiniz, ne PYD’yi bize tanıtabilirsiniz, ne YPG’yi bize tanıtabilirsiniz. Bunları biz gayet iyi biliriz. DAEŞ’i de biz biliriz, bunları da biz biliriz. Ama bunların hiçbirini bugüne kadar tanıyamadınız. Tanıyamadığınız için bölge kan revan içinde, kan gölü halinde. ‘Biz böyle bakmıyoruz bunlara’ diyorlar. Bu nasıl bir anlayıştır?” dedi.

“BAŞARAMAYACAKLAR…”

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Aksaray, Artvin, Bursa, Erzurum, Iğdır, Karaman, Kars, Kırıkkale, Kocaeli, Konya, Muş, Samsun ve Sinop’tan gelen muhtarlarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Suriye’de 400 bin masum insanın canı pahasına kurulan tezgahın amacını çok iyi biliyoruz. Silah bırakma aşamasına gelen bölücü terör örgütünün bölgeyi yeniden kana ve yıkıma sürüklemesinin gerisindeki saiklerin de gayet iyi farkındayız. İşte burada siz muhtarlarımızın huzurunda bir kez daha söylüyorum, başaramayacaklar. Milletimizi bölemeyecekler, ülkemizi parçalayamayacaklar, ay yıldızlı bayrağımızın göklerde dalgalanmasına mani olamayacaklar. Minarelerden günde 5 vakit okunan ezanları susturamayacaklar. 79 milyon vatandaşımızla, sınırlarımız dışında da olsa gönlü bizimle olan tüm kardeşlerimizle birlikte tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet demeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Artık kendi iç güvenliğimizin de bir parçası haline dönüşen Suriye meselesinde bizim, herkesin gayet haklı ve rasyonel bulduğu çözüm tekliflerimizin hayata geçirilme zamanı gelmiştir. Terörün artık mesafesi, sınırı ve sınırları aşan gücünü görmezden gelerek kendi evinde, huzur içinde yaşayabileceğini sananlar, asla temenni etmiyoruz ama, yanıldıklarını göreceklerdir. Türkiye’yi terörle, terör örgütleriyle özellikle bu mücadelede yalnız bırakanlar işte o zaman bizi daha iyi anlayacaklardır ama iş işten geçmiş olacaktır.”

“ÖRGÜTÜN AVUKATLARI”
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Erdoğan, konuşmasında, anamuhalefet partisi temsilcilerinin bazı yurtdışı ziyaretlerini eleştirdi. Erdoğan, “Birileri yurtdışına gidiyor, bunlar ana muhalefetin temsilcileri. Ne diyorlar? ‘PYD, YPG terör örgütü değil.’ Bal gibi de terör örgütü. PKK nasıl terör örgütüyse, onlar da aynı şekilde terör örgütü. Ama bu ifadeyi kullananlar ne yazık ki bu terör örgütlerinin avukatı konumundalar. Onları savunanlar var” diye konuştu.

ABD’YE PYD ELEŞTİRİSİ

Bu kişilerin anamuhalefet partisinin mensupları olmasından dolayı durumun çok daha farklı hale geldiğini belirten Erdoğan, ABD’yi sert sözlerle eleştirdi: “PKK ile PYD’nin bir farkı var mı? YPG’nin bir farkı var mı? Bütün yazılı kayıtları bunların bizim elimizde. Amerika’ya diyoruz ki, bu terör örgütüdür. Amerika’nın yetkilileri kalkıyor, ‘Hayır biz onları terör örgütü olarak görmüyoruz.’ Ey Amerika! Size kaç kere söyledim. Siz bizimle beraber misiniz yoksa bu terör örgütü PYD ile YPG ile mi berabersiniz? Ey Amerika! Ne PKK’yı bize tanıtabilirsiniz, ne PYD’yi bize tanıtabilirsiniz, ne YPG’yi bize tanıtabilirsiniz. Bunları biz gayet iyi biliriz. DAEŞ’i de biz biliriz, bunları da biz biliriz. Ama bunların hiçbirini bugüne kadar tanıyamadınız. Tanıyamadığınız için bölge kan revan içinde, kan gölü halinde. Bu nasıl ortaklık anlamak mümkün değil, defalarca söylememize, anlatmamıza rağmen karşımızda susuyorlar, gıyabımızda ‘Biz böyle bakmıyoruz bunlara’ diyorlar. Bu nasıl bir anlayıştır.”

‘AKREPLE KURBAĞANIN HİKAYESİ’ GİBİ

Erdoğan, şöyle devam etti: “Tam tersine bu örgütün bir parçası olan PYD’ye, ‘müttefik’ dediğimiz ülkelerin dahi sahip çıktığını görmekten gerçekten üzüntülüyüm. Avrupa ülkelerinin bir kısmı uzun süre PKK ve DHKP-C gibi örgütlere ve bunların paravan kuruluşlarına müsamaha gösterdi, kaynak aktardı. Hatta tescilli katillerin ellerini, kollarını sallayarak dolaşmasına dahi izin verdiler. Avrupa ülkeleri ne zaman ki bu örgütlere el uzatmaya kalktılar, işte o zaman terörün acı yüzüyle karşılaştılar. Avrupa ülkelerinin bir kısmı çeşitli gerekçelerle hâlâ aynı hatayı, aynı şekilde ısrarla sürdürüyorlar. Bu iş, ‘akreple kurbağanın hikayesi’ gibidir. O akrep mutlaka bir gün onları da sokacaktır çünkü onun karakteri böyledir. ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ basitliği, müttefikliğe yakışmaz. Suriye’de yapılan işin adı, işte budur.”

“MAZLUMUN AHI YERDE KALMAZ”

Suriye’deki ateşe odun taşıyarak yanmakta olan alevi harlayanlar, bir gün benzer bir ateşin kendi evlerini sarabileceğini de düşünmelidirler. İşte o gün yanınızda güçlü destekler bulabilmeniz için şimdi doğru bir tutum ortaya koyabilmeniz şarttır. Unutulmasın ki mazlumun ahı yerde kalmaz, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Bu böyle. Zulüm payidar olmaz. Allah bizleri zalimlerden olmaktan, zalimlerin yanında yer almaktan muhafaza eylesin. Rabbim bize bu imtihandan yüz akıyla çıkmayı nasip etsin.”

TERÖR DESTEKÇİSİ PARTİLER

Terör operasyonlarına karşı çıkan CHP ve HDP’ye de sert eleştiriler yönelten Erdoğan, “Daha açık bir şekilde ifade edecek olursam, terör organizasyonları Ankara’da sadece iki partinin genel merkezini rahatsız ediyor. Biri malum parti, onun genel merkezi ki onlara zaten diyecek bir sözümüz kalmadı. Çünkü onlar talimatları Kandil’den alıyor. Diğeri de ne yazık ki ana muhalefet partisinin genel merkezi. Öyle ki terör örgütünün bile ‘sonuna kadar direndiler, çarpıştılar’ diyerek sahip çıktığı teröristlere yönelik operasyonları ana muhalefet partisinin milletvekilleri ısrarla toplu infaz şeklinde sunmanın çabası içerisindeler” dedi.

“FOTOĞRAFIN SAHİBİ SİZİ BİR SANİYE ORADA TUTMAZ”

“Dünyanın yandığını, Türkiye’nin kavrulduğunu, ana muhalefet partisinin en önemli sorununun ise Gazi Mustafa Kemal’in fotoğrafını kimin indirdiğinin olduğunu” vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaten o fotoğrafın aslı, sahibi sizin bu durumunuzu görmüş olsa sizi orada bir saniye tutmaz. 50 günde fotoğrafı kimin indirdiği meselesini çözemeyenlerden ülkenin sorunlarının çözümüne katkı sağlamasını beklemek elbette hayalcilik olur” ifadesini kullandı.

“SİZ NE KADAR MÜLTECİ ALDINIZ?”

Suriyeli mültecileri krizine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de yaşanan hadise artık bir tehcir, bir soykırım halini almıştır. Mültecileri öcü gibi görenlerin, bu sorunun sebebi olan Esed rejimine kör ve sağır kalmaları ibret vericidir. Ne diyor Birleşmiş Milletler, ‘Kapınıza dayananları içeri alın.’ Sen ne işe yarıyorsun? O kadar rahat bir şeyse, kolay bir şeyse, şu ana kadar Irak ve Suriye olmak üzere 3 milyon insanı evimize biz aldık. Siz ne aldınız, hangi ülke ne aldı? 300 kişinin, 500 kişinin, bin kişinin hesabını yapıyorsunuz. Biz 3 milyon kişi aldık” şeklinde konuştu.

BM yetkililerini sert bir dille eleştiren Erdoğan, “BM olarak bize verdiğiniz destek 455 milyon dolar. Yaptığımız harcama 10 milyar dolara yaklaştı, bu sadece milli bütçeden. Belediyelerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın yaptıklarını konuşmuyorum. Hadi verin desteklerinizi, ‘verdik, veriyoruz, vereceğiz, proje getirin, bilmem ne getirin.’ Proje de gelir de işte her şey ortada ya, kamplar ortada, her şey ortada. Kendileri geliyorlar, görüyorlar, geziyorlar hâlâ ‘plan getir, proje getir, bilmem ne getir’. Bırakın bu işleri, siz dalga mı geçiyorsunuz bizimle?” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün artık mesafesi, sınırı ve sınırları aşan gücünü görmezden gelerek kendi evinde huzur içerisinde yaşayabileceğini sananların yanıldıklarını göreceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Terör için İstanbul ve Ankara’nın Moskova’dan, Washington’dan, Berlin’den, Paris’ten, Roma’dan, Tahran’dan farklı olmadığını biz acı tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz. Kimsenin canı, diğerinden daha kıymetli değildir. Suriye’de ölenlerin canını Avrupa’da, Rusya’da, Amerika’da yaşayanlardan daha az değerli görmek insanlıktan nasibini alamamaktır. Ankara’da İstanbul’da patlayan bombayı, Paris’te patlayan bombadan önemsiz görmek ikiyüzlülüğün tâ kendisidir.

“LA GALİBE İLLALLAH”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “La galibe illallah” düsturunu akıllarından çıkarmadan yola devam edeceklerini aktardı.

Erdoğan, “Galip olan sadece Allah’tır bunu bileceğiz. Bugün geldiğimiz mücadele Habil’den Kabil’den beri devam eden mücadeledir. İki kardeş değil mi? Kabil katil, maktul Habil. Ne zaman başladı mücadele, şimdi de aynı şeyleri yaşamıyor muyuz, Müslüman Müslümanı öldürmüyor mu? Hem de ‘Allahu ekber’ diye öldürüyor. Ölen de ‘Allahu ekber’ diyor, öldüren de ‘Allahu ekber’ diyor, bu ne menem bir iş. Onun için bu işi bizim düzeltmemiz lazım. Onun için bunun mücadelesini hep beraber vermek lazım” ifadesini kullandı.

Kaynak: Yeni Akit Gazetesi

 

Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23