• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Rekabette statükoyu korumuyor, zorluyoruz

Yeniakit Publisher
2015-10-25 07:37:00 - 2015-10-25 03:36:11
Rekabette statükoyu korumuyor, zorluyoruz

Türkiye’nin 13 yıldır her alanda yaptığı atılımlarla dikkat çektiğini belirten Başbakan Davutoğlu, “Biz statükoyu korumuyoruz, statükoyu zorluyoruz. Onun için rahatsız ediyoruz. Zorlamasak da bu işler olmayacak. Kendimize bir alan açıyorsunuz. O zaman bu ‘Türkler fazla oluyor’ diyorlar. Kimse kusura bakmasın, ‘fazla olmaya’ devam edeceğiz. Sınırlarımızın alanını açacağız” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, kısa, orta ve uzun vadeli programlar yapacak güçlü bir siyasi istikrarın gerektiğini belirterek, Türkiye’nin artık orta gelir tuzağından kurtarması için ekonomideki her alanda niteliksel dönüşüm başlattıklarını söyledi. Davutoğlu, “Türkiye askeri yayılma olmadan sınırlarını açmaya devam edecek. Kimse kusura bakmasın. Fazla olmaya devam edeceğiz” dedi.

Başbakan Davutoğlu, beraberinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Şanlıurfa milletvekili adayı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik gazetelerin ekonomi müdürleriyle Şanlıurfa’da bir araya geldi.  1 Kasım seçimlerine giderken bozulan siyasi istikrarı yeniden düzeltmek istediklerini belirten Davutoğlu, ekonomide de siyasal istikrarın şart olduğunu, böyle olması durumunda güven unsurunun ülkeye hakim olacağını kaydetti. 

Genel bütçe açığının GSYİH’e oranını yüzde 0,5 olarak öngördüklerini ancak son dönemdeki gelir kaynaklı performansla bütçede açık mevhumunun kalmayacağını belirten Davutoğlu, “Genel bütçede açık bu yıl sıfır olacak. Gelir kaynaklı performansla elimiz rahat. Bu geçici bir gelir değil. Vergi tabanı genişledi. Yazar kasa ile post cihazlarını birleştirdik 11 milyar lira matrahımız arttı. Dolayısıyla bütçe konusunda 1 Kasım’a çok rahat gidiyoruz” ifadesini kullandı. Başbakan Davutoğlu, mali disiplini bırakmadıklarını, bütçe düzenlemesi ve tasarrufu artırıcı tedbirler, harcamalar arası dengeler ve özgün modellerle yatırımların teşviki konusuna dikkat ettiklerini, sıkı para politikalarıyla kalkınma ve yatırım dengeleri arasındaki dengeyi doğru tanıtılmadıklarını, mali disiplin açısından sağlam bir yapıyı kurduklarını ve kendilerini emniyete aldıklarını kaydetti.

BELİRSİZLİĞİ EKONOMİYE YANSITMADIK

7 Haziran seçimlerinden bu yana bulundukları hükümetlerle Türkiye’de siyasi belirsizliğin izlerini ekonomiye yansıtmadıklarının altını çizen Davutoğlu, “Siyasi belirsizliği halkımız derinden hissetmemesinin sebebi AK Parti hükümetinin hala devam ettiği algısı” ifadesini kullandı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Kriz ihtimaline karşı ellerini hep sağlam tuttuklarını ve bunu 3 ana esasla yürüttüklerini ifade eden Davutoğlu, “Kısa dönem için reaktif aşamayı uyguladık. Ülke gelen şokları karşılayabiliyor mu? Şoklara hazırlıklı mı? Bunu kendimize sorduk. Orta vadeli dönem için de var olan kapasiteyi iyi kullanmak, tasarruf kabiliyeti oluşturmak ve gelişmeyi sağlayabilmek adına çalışmalar yaptık. Üçüncü uzun vadeli döneme yönelik de dünya ekonomi politikasında Türkiye’nin duracağı yeri ve geliştirdikleri perspektifleri planladık. Demokrasi, coğrafya ve insan kaynağını iyi koordine ettik. Türkiye’yi krizlere dayanıklı bir ülke haline getirdik. 2008 yılı ve sonrasında meydana gelen küresel krizler Türkiye’yi diğer ülkeler gibi olumsuz etkileyemedi” dedi. 

ORTA GELİR TUZAĞINDAN KURTULACAĞIZ

12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ülkedeki atıl kapasiteyi sonuna kadar kullanarak demokrasi, hukuk gibi birinci nesil reformlarla ekonomik çerçeveyi geliştirdiklerini belirten Başbakan Davutoğlu, “Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtarmanın yolu niteliksel dönüşüm. Niteliksel dönüşüm ne demek, ulaşımdan lojistiğe geçmek demek. Ekonomide her alanda niteliksel dönüşüm dediğimiz ikinci nesil reformları uygulamaya başladık. Bunun başında eğitim geliyor. Eğitime 2016 yılında bütçeden ayırdığımız pay 106,5 milyar lira. Şimdi bu atıl kapasitenin limitlerini zorladığımız için hani orta gelir tuzağı denilen zaten şeyde bu geliştiriyorsunuz, bir yere geliyorsunuz limiti zorluyorsunuz, orada bir paradigma sıçraması yapmanız lazım şimdi buradayız ya bu sıçramayı yapacağız ya da patinaj yapmaya başlayacağız. Bu sıçramayı yapmamız için de bizim önümüzü üç sene, beş sene, on sene görebilmemiz lazım. Niçin, çünkü bizim 2023 hedeflerimiz var” ifadelerini kullandı.

İDEALİM 10 EKONOMİ ARASINA GİRMEK

Konuşmasında şu andaki tek idealini de anlatan Davutoğlu, “Türkiye’nin coğrafyası, büyüklüğü, insan büyüklüğü, sermaye büyüklüğü bizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeliyiz. Ben realist biriyimdir. Gireceğiz dedik diye girecek değiliz. Bakın ilk 10 ekonomiyi karşılaştırın şimdi. Kimler var. 15 sene sonra ilk 10 ekonomide? Çin mutlaka olacak, zaten dünyanın dörtte bir nüfusu orada. Amerika mutlaka olacak, teknolojinin büyük oranda üretildiği yer orada. Bizim ölçeğimiz iki tane devlet var: Almanya ve Japonya. Coğrafya ve nüfus olarak. Almanya da bütün Avrupa’yı aslında idare ediyor. O da bir kıta. Bizim dışımızdaki bütün ülkeler kıta ölçeğindedir. Bizim ölçeğimizde nüfus ve coğrafya yok. O zaman ne yapacağız biz? Sınırları sabit tutmakla birlikte, askeri yayılma olmadan sınırlarımızın alanını açacağız. Onun için birileri bizim geliştirdiğimiz projelerden rahatsız oldular” bilgisini verdi.

SINIRLARIMIZIN ALANINI AÇACAĞIZ

Başbakan Ahmet Davutoğlu, belli çevrelerin Türkiye ile ilgili olumsuz algı oluşturma çabalarıyla ilgili, “Türkiye öyle bir ağaç ki; kurumaya başladığında dibine biraz su verirler, dalları gümrahlaştığında dallarını keserler. Yani biz kurumaya başlamıştık 2001’de, işte 23 milyar dolarlık bir su verdiler. 13 yıldır gümrahlaşmaya başladık, dallarımızı kesmeye kalkıyorlar. Çünkü biz onları rahatsız eden başka işlerle ilgilenmeye başladık”  dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Biz statükoyu korumuyoruz, statükoyu zoruyoruz. Onun için rahatsız ediyoruz. Zorlamasak da bu işler olmayacak. Kendimize bir alan açıyorsunuz. O zaman bu ‘Türkler fazla oluyor’ diyorlar. Kimse kusura bakmasın, ‘fazla olmaya’ devam edeceğiz. 7 Haziran’dan bu yana yaşadıklarımız, Türkiye’nin yaşadıkları çalışma azmimizi kesmedi. Ayrıca Arap baharının arkasındaki saiklere baktığınızda Türkiye’den kimlerin rahatsız olduğu görülecektir” ifadesini kullandı.

LEVANT ORTAK PAZARINI KURACAKTIK

Davutoğlu, 2010 yılında bölgede olaylar başlamadan Suriye Lazkiye’de  Türkiye-Suriye ortak hükümet toplantısı yaptıklarını hatırlatarak, “Gündem maddelerinden biri de Türkiye Suriye arasındaki modelin Ürdün ve Lübnan’ı da içine alan 4 ülkeli bir ortak pazar kurmaktı. Yani Türkiye ile Suriye arasına kuracağımız bu yeni modeli, Ürdün ve Lübnan’ı da alacak şekilde 4 ülkeye yayıp levant ekonomik birliğini oluşturmaktı. Hatta Irak hükümeti bile bu birliğe dahil olmak istedi. Eğer bu hayata geçmiş olsaydı, Beyrut bizim yatırımcılarımız için bir liman, Akabe’de Ürdün’le birlikte, büyük bir organize sanayi bölgesi kurmak, Gaziantep’ten Halep üzerinden Şam’a hızlı tren yapmak da dahil levant bölgesini bir bütünleştirme çabası vardı” diye konuştu.

BÖLGEDEKİ OLAYLAR TESADÜFİ DEĞİL

Levant projesinin gelişen olaylar üzerine başarılı olamadığını ve durdurulduğunu belirten Davutoğlu, “Bu olamayınca bu sefer, levant kavramı etrafında iki tane şey çıktı. Birisi DAEŞ, Irak Suriye Levant, ISIL dediği şey Islamic State of Levant, bir de aynı hat üzerinde Şii milisler, Hizbullah, Şebiha, ta Bağdat’tan aynı hat üzerinde Laskiye’de at oynatıyor. Şimdi bunları tesadüf görür müsünüz? Ortadoğu’da demokrasi yerleşseydi, bugün yaşananların hiçbiri olmazdı. Bunu istemediler. Bunun getirdiği dinamizm korkuttu birilerini. Aslında bu Büyük Ortadoğu Projesi’ne bir alternatifti. Tabandan gelen bir demokratik dalga ile bütünleşerek gelişen bir ekonomik yapıyla bir denge kurmaya çalışıyorduk. Bu ütopik bir proje değildi. 2013 yılında Mısır darbesiyle bu tablo değişti” dedi.

TTIP’A MUTLAKA GİRECEĞİZ

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’nda (TTIP) da var olduklarını belirten Davutoğlu, bu konunun Türkiye için olmazsa olmaz niteliği taşıdığını söyledi. Türkiye’nin NATO’da kalıp, bu işin ticari ayağı TTIP’te yer almaması durumunda Batı ile ilişkilerin yeniden gözden geçirileceğini daha önceki toplantılarda ilettiklerini belirten Davutoğlu, sürecin kolay olmadığını, ilk yapılacak şeyin Gümrük Birliği anlaşmasını olumlu anlamda revize etmek, serbest ticaret anlaşmaları kapsamında AB ile birlikte yeni bir çerçeve STA konusunda fikir birliğine varmak, ABD ile ayrı bir STA statüsü üzerinde buluşmak ve kuruluşa yönelik bir birlik içinde yer almak gerektiğini kaydetti.

GENÇ İSTİHDAMI ANA MESELEMİZ YOKSA DAEŞ'E VE PKK'YA GİDER!

Türkiye’de 15 -25 yaş arası 12,7 milyon gencin bulunduğunu, bu alandaki işsizlik oranının yüzde 16,7 olarak hesaplandığını ancak önemli bir kısmının öğrenci olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “Dünyanın en büyük sorunu genç istihdamı. Genç istihdam edilemezse; DAEŞ’e de gider, PKK’ya da gider, ona da gider, buna da gider. Genç istihdamı bizim ana meselemizdir. Vaatlerimizin önemli bir kısmında gençlerimize yapacağımız destekler var. Onların iş, fabrika, işletme kurmalarına destek oluyoruz. Genç çiftçileri teşviklerle destekliyoruz” diye konuştu.

ÖĞRETMEN VE İMAMLAR İÇİN AKADEMİ KURULACAK

Öğretmenler ve cami imamları  için bir reform hazırlığı içinde olduklarını belirten Davutoğlu, “Onlar için bir akademiler oluşturmak istiyoruz.  Harp akademileri nasıl varsa, polis akademisi nasıl varsa, adalet akademisi nasıl varsa öğretmenler akademisi de olacak. İmamlarımıza da eğitim merkezlerinin yaygınlaştırılması gerekiyor. DAEŞ gibi Gulatı Şia gibi diğer zararlı örgütlerin çıktığı bir ortamda imamların daha formasyon almaları gerekecek. Onları da böyle eğitme imkanı verilecek” diye konuştu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23