• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Ramazan mektebi Kur’an’dan geçer

Yeniakit Publisher
2017-05-27 07:26:00 - 2017-05-27 07:19:04
Ramazan mektebi Kur’an’dan geçer

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan’ın ilk gününde Akit’e konuştu: “Ramazan; Müslümanlar için büyük bir mektep, büyük bir medrese, büyük bir üniversitedir. Ramazan, ötelerden gelen büyük bir misafir. Her sene bize Kur’an’ımızı yeniden getirir. Bize bin aydan hayırlı Kadir Gecesi’ni getirir”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Akit’e önemli açıklamalarda bulundu. Mübarek Ramazan ayına girilmesi vesilesiyle tüm İslam aleminin Ramazan’ını kutlayan Görmez, “Müslümanların Ramazan mektebini en iyi değerlendirmesinin yolunun Kur’an’dan geçtiğini söyledi.

RAMAZAN BİZE KUR’AN’I YENİDEN GETİRİYOR

Sayın Başkan, Ramazan’ın bir mektep, bir medrese olduğunu söylediniz. Bu medreseden iyi derece ile nasıl mezun olabiliriz?

- Bismillahirrahmanirrahim.. Evet, Ramazan bütün yönleriyle İslam ümmetine çok büyük bir fırsattır. Ülke olarak, millet olarak, İslam alemi olarak hep birlikte bu üniversitenin başarılı bir talebesi olarak mezun olmanın yollarını aramalıyız. Ramazan bize unuttuklarımızı da hatırlatmaya geliyor. Buradan ifade etmek istiyorum, bütün kardeşlerimiz şunu duysunlar, gündelik hayatın akışı içerisinde insanoğlu eşini, kardeşini, çocuklarını unutuyor, kendini unutuyor, Rabb’ini unutuyor. Yetimi, fakiri miskini unutuyor. Ramazan bütün bunları hatırlatmaya geliyor. En önemlisi de 14 asır önce nasıl ki Ramazan Kur’an getirdiyse, Ramazan bize Kur’an’ı yeniden getiriyor. Öncelikle her birimiz Ramazan mektebini en iyi değerlendirmenin yolunun Kur’an’dan geçtiğinin farkında olmalıyız.

İBADETLERİMİZ NEDEN BİZİ AHLAKLI KILMIYOR?
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Hocam, Ramazan’ın Müslümanların bilinçlenmesi noktasındaki bereketi bu aydan sonra neden süreklilik arz etmiyor?

- Biz müslümanlar, dindar insanlar bazen ibadetlerimizi de rutinleştiriyoruz, ibadetlerimizi de alışkanlıklara dönüştürüyoruz. Dolayısıyla ibadetlerimiz bizi dönüştürmüyor, değiştirmiyor. Biz ibadetleri değiştiriyoruz. Ramazan bizi değiştirmeye geliyor, fakat biz Ramazan’ı değiştirmeye kalkışıyoruz. Hep beraber, “ibadetlerimiz neden bizi değiştirmiyor?”, “ibadetlerimiz neden bizi ahlaklı kılmıyor?” sorusunun cevabını aramalıyız. Dünyadaki bütün Müslümanlar aynı duyguları yaşıyor. İmsaka sahura beraber kalkıyor, aynı duaları beraber yapıyor, orucu beraber tutuyor; aynı açlığı, aynı susuzluğu Afrika’daki kardeşimiz, Amerika’daki, Asya’daki kardeşimiz de yaşıyor. Bütün bunlar aslında her birimizin İslam ümmetinin onurlu birer ferdi olmamız yönünde iradelerimizi eğiten, bize irade hürriyeti öğreten orucun en büyük gayelerindendir. Orucun bir gayesi de müminlere irade hürriyeti öğretmektir. Mümin oruçla nefsinin esiri olamayacağını öğrenir. Allah’a kul olmanın tadına erer.

İSLAM’DA ‘ÖZEL YETKİLİ’ DİN ADAMLIĞI YOKTUR!

Vatandaşlarımız yıllardır, “Vatikan’da bir Papa, işte başka yerde bir başka inanç grubunun bir başka dini lideri var; Müslümanların da bir birliği olabilir mi?” diye düşünür. Neler söylersiniz?

- Tabi kalpler birleşmeden başlar birleşmez. Önce kalpleri birleştirmeliyiz. Önce ruhları kaynaştırmalıyız. Bizim dinimizde ruhbanlık yoktur. Din adamı da yoktur, herkes dininin adamıdır.. İslam’da öyle özel yetkiler verilmiş din adamları yoktur. İyi ki de yoktur. İslam’ın aslında alemşumul ilkelerinden bir tanesidir bu. Netice-i kelam kalplerin tevhidini sağlarsak, sizin söylediğiniz o birlik, birlikler de kendiliğinden oluşur inşaallah..

‘JET İMAM’LARIMIZ KALMADI ARTIK’

Eskiden daha bir kere ‘Subhanerabbiyelala’ diyemeden ‘Allahuekber’ diyen, halk arasında ‘Jet İmam’ tabir edilen imamlarımız vardı. Neler söylersiniz?

- Yok artık, bizim böyle imamlarımız kalmadı. Öteden beri tadil-i erkan konusunda her imamızın hassas olması gereği üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Yani namaz Cenab-ı Hakk’ın divanında müthiş bir ibadet.. Bu vesileyle ben genç dostlarımıza da ‘ne olur günde beş defa Rabb’imizle konuşmaktan, ona seslenmekten, ondan cevap almaktan kendinizi mahrum etmeyiniz’ diyorum. Bir de ben imamlarımızın kısa sûreler okumalarını tercih ederim. Böylece müminler bir eğitim de almış olurlar. Namaz sûrelerini bir kez daha imamdan dinlemiş olurlar.. Evet o sizin de bir dönemler gazetelerinize taşıdığınız ‘Jet İmam’ kardeşlerimiz artık yok. O yüzden de imam kardeşlerimiz inşaallah namazlarımızı tadil-i erkana riayet ederek kıldıracaklardır.

CAMİLERDE ÇOCUKLARA ASLA KÖTÜ DAVRANILMAMALI

-‘Çocuk ve Cami’ noktasında nasıl bir yaklaşım sahibi olunmalı?

Çocukların en fazla rağbet ettikleri namaz teravih namazıdır. Teravih namazına gelen her çocuğa imamlarımız, cemaatimiz çok iyi davranmak durumundadır. Onun kalbi ve zihninde camiyle, namazla ve imamla ilgili kötü hatıra oluşturabilecek bir davranış içerisinde asla olunmamalıdır. Onlara güleryüzle davranarak, gerekirse hediyeler vererek ibadetlerini en güzel şekilde öğrenmelerini sağlamak da vazifelerimizden bir tanesidir.

KÖTÜLÜKLERİNİ İSLAM’A MAL ETTİLER; ADINA DA ‘İSLAMOFOBİ’ DEDİLER

Güzel bir dinimiz var, buna rağmen özellikle Batı’da, ‘İslamofobi’ dedikleri bir nefret söylemi gelişti. Bunun sebepleri nelerdir, nasıl aşılacak?

- Muhammed Esed der ki, “Batı medeniyetinin çocukluk dönemindeki travma Haçlı Seferleri’dir”.. Çocukluk dönemlerindeki travmalar biliyorsunuz hayat boyu iz bırakır. Arkasından oryantalizm geldi, sömürgecilik geldi, işgaller geldi, arkasından küresel savaşlar, vekalet savaşları.. Bütün bunların sonunda kendi kötülüklerini ustalıkla Din-i Mübin-i İslam’a mal ettiler. İslam’ın cahil müntesibi birtakım Müslümanlar da maalesef bu tür hareketlere yardımcı oldular. Benim önerim bundan sonra sebeplerini konuşmak yerine çarelerini konuşmaya bakmalıyız. İslam’ın rahmeti ile, İslam’ın rahmetini yayarak bu nefrete nasıl son verebiliriz? Biz Müslümanlar daha çok bunun üzerinde durmalıyız diye düşünürüm.

ASRIN FİTNESİ “FETÖ” 

Güncel mevzulara da değinmemiz gerekirse, ‘Paralel Diyanet’ ifadeniz olmuştu.. Neyi kastettiniz?

- Şimdi Türkiye’de biliyorsunuz kayıt dışı işler olabiliyor. Eğer siz İslam’ın tarih boyunca medeniyetler kuran ana yolundan saparak dini yanlış bir ideolojiye dönüştürürseniz.. Asrın fitnesi FETÖ gibi mesela.. Dinin genetiğiyle oynayarak bir başka şeye dönüştürürseniz ve insanları da ona davet ederseniz; Müslümanların camisinin yanına bir paralel cami kurarsanız; Müslümanlar gidip hep beraber Cuma’sını eda ederken siz gidip başka bir yerde başka bir şey yaparsanız bu doğru değil. Ben bu yanlışlıklara işaret etmeye çalıştım..

15 Temmuz’da tüm ülke gibi siz de kurum olarak büyük bir sınav verdiniz, neler hissettiniz?

Ankara’da alçaktan uçan uçak seslerine ezan baskın çıkmaya başladığı zaman ben salaların o rahmetinin, bütün bunların, bu kötülüğü ortadan kaldıracağına hiç şüphe etmeden inandım doğrusu. Ve elhamdülilah öyle de oldu.

Son olarak okurlarımıza, vatandaşlarımıza ne demek istersiniz?

Ramazan’ı doya doya yaşamalıyız birlikte. Hassaten bizi birleştirmeye gelen dinimizi ayrıştırmak için kullanmamalıyız. Rahmet için gelen dini zahmete dönüştürmemeliyiz. Bizim her sene Ramazan’da bir temamız var. Bu sene Ramazan temamız, “Her can sahibinin senin üzerinde hakkı var”.. Bunu hatırlatmak istiyoruz. Yani annenin babanın üzerinde hakkı var. Komşunun hakkı var. Yetimin hakkı var. Sokağa terk edilmiş çocuğun hakkı var. Bu hak kavramı üzerinde duralım ve ülke olarak biz zor dönemlerden geçtik, büyük zorluklar yaşadık. Bu zorlukları arkada bırakarak, istikbalimizi, bizi biz kılan değerlerle inşa etmek için herkes üstüne düşen vazifeyi yapmalıdır.

Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23