• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

PKK'dan ABD'ye Cerablus tepkisi

Yeniakit Publisher
2016-08-25 20:38:00 -
PKK'dan ABD'ye Cerablus tepkisi

Terör örgütü PKK liderlerinden Murat Karayılan, Türkiye’nin Cerablus operasyonuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu; operasyonla hayal olan Rojava’nın hedeflendiğini savundu.

PKK liderlerinden Murat Karayılan, Türkiye'nin koalisyonun hava desteği ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensupları ile birlikte Cerablus'a düzenlediği operasyona dair açıklamalarda bulundu.

Fırat Haber Ajansı'na (ANF) konuşan Murat Karayılan, DAEŞ'in şimdiye kadar hiçbir yeri bir günde terk etmediğine dikkat çekerek, tehlikeli bir anlaşmanın yürürlükte olduğunu iddia etti.

KCK yöneticisi Karayılan, Türkiye'nin Cerablus'a girmesinin DAEŞ'in ömrünü uzatacağını ve bu durumun IŞİD'in uluslararası kanallarının açık tutma imkanı yaratığını da savundu.

Karayılan, bu anlaşmanın en fazla dokunacağı yerin ise Avrupa olacağını, çünkü DAEŞ'in artık rahatlıkla İstanbul üzerinden Avrupa'ya gidebileceğini iddia etti.

KCK yöneticisi, ABD'nin Cerablus operasyonuna destek vermesini de ‘ciddi bir hata' olarak niteledi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Murat Karayılan'ın ANF'ye yaptığı açıklamadan satır başları şöyle:

“Gerçekte ortada bir operasyon veya askeri harekat söz konusu değildir. Açıkça görülen şey, AKP devletinin DAİŞ'le (IŞİD) bir anlaşma yapmış olduğudur. DAİŞ Cerablus'u ve Cerablus'la birlikte Azaz'a kadar uzanan hattı boşaltmıştır. Yani orada zorla girerek yapılan bir askeri harekattan ziyade, bir el değiştirme vardır.

“Yapılan anlaşmanın bir gereği olarak DAİŞ'in orayı zaten önceden boşalttığı açık ortadadır. DAİŞ şimdiye kadar hiçbir şehri 1 gün içerisinde terk etmemiştir. Eğer DAİŞ Minbic'te direndiği gibi Cerablus'ta da direnmiş olsaydı, onlar iki ayda bile bu şehre giremezlerdi.

“DAİŞ ile El Nusra arasında çok fazla kalın bir çizgi yok. Geçmişte de gördük; birçok yerde gerektiğinde El Nusralılar hemen bir gün içinde DAİŞ'e geçiyor veya DAİŞ'lier El Nusra'ya geçebiliyor. Hem de birey olarak değil grup olarak bu geçişleri yapıyorlar. Yalnızca bayrak değiştiriyorlar. Bu anlamda Cerablus'ta da DAİŞ'in ileri gelen, tanınan kadrolarının önceden çekip gittiği, yerel olan birçok kadronun da El Nusra'ya geçtiği görülüyor. Zaten DAİŞ Cerablus'u alırken de bu biçimde bir alma durumu söz konusu olmuştu. Yani burada bir çatışma veya savaş durumu yok; burada anlaşma temelinde bir dönüşüm söz konusudur.

“Oradaki Daişliler, şimdi El Nusra'ya dönüştü; DAİŞ'in tanınan, bilinen kadroları da Bab'a çekildi. Olayın esası budur. Burada bir çatışma değil, anlaşma var, fakat çatışma varmış gibi yansıtılıyor. Bu büyük bir yalan, büyük bir çarpıtmadır.

“EN FAZLA AVRUPA'YA DOKUNACAK”

“Cerablus anlaşmasının en fazla dokunacağı yer Avrupa'dır. Bu anlaşmayla DAİŞ'in Avrupa'ya ve dünyaya açılma kanalı garanti altına alınmıştır. DAİŞ'in sorunu dışarıyla bağlantı kurabileceği bir nefes borusuna sahip olmak; Avrupa'ya, Kafkasya'ya ve çeşitli alanlara gidebilmektir.

“Nasıl olsa DAİŞ ve El Nusra çoğu zaman iç içe; Türkiye sınırı El Nusra'nın elinde olacak; DAİŞ istediği vakit burası üzeri İstanbul'a; İstanbul'dan da istediği yerlere gidecek. Bu anlaşma temelinde DAİŞ Cerablus hattından Rai'ye kadar olan alanı Türkiye ve ÖSO adı altındaki güçlere teslim etmiştir. Bu güçler de aslında El Nusra'nın etkinliği altındadır.

“Bu çok tehlikeli bir anlaşmadır. Bu anlaşma kesinlikle DAİŞ'in ömrünü uzatacak bir anlaşmadır.

ABD'NİN TUTUMU

“ABD'nin siyasi yönetiminin bu anlaşmayı kabul etmesi ve desteklemesi bir hatadır. ABD'li yetkililer, ki en çok askeri yetkilileri iyi biliyor ki Türkiye-DAİŞ sınırı kesinlikle kapatılmadan DAİŞ'in zayıflatılması güç bir durumdur. Şimdi bu biçimde DAİŞ'in uluslararası kanalı üstü örtük bir tarzda açık tutulmuş oluyor. Bu açıdan bu ciddi bir hatadır. Bu hatadan da en çok Avrupa ve Rusya zarar görecektir. Bunun zararları önümüzdeki süreçlerde daha fazla açığa çıkacaktır.

“ESAS HEDEF KÜRTLER”

“Amacı zaten Erdoğan açıkça ortaya koydu. Burada amaç DAİŞ filan değil; amaç Suriye Kürtleri'dir. Şimdi ikide bir PYD filan diyorlar. PYD orada bir siyasi partidir.

“Suriye topraklarına girme olayı, esasen Kürtlere karşı bir girişimdir. Eğer buna operasyon denilecekse, bu Kürtlere ve Suriye'nin demokratikleşmesine karşı geliştirilen bir operasyondur. AKP'nin Kürt düşmanlığı ve ırkçı zihniyet yapısı, bir kez daha açığa çıkmıştır.

“PYD-PKK AYNI” İTHAMLARI

“Sadece PYD, şu, bu değil; Arap ülkelerinde de Apocu çizgide (Öcalan çizgisinde) mücadele yürüten gruplar vardır; Latin Amerika'da Arjantin'de bile Apocu felsefeyi eksen alan parti kurma çabaları vardır. Bunların hepsinin PKK'li olduğunu söyleyebilir miyiz! Hayır. Alakası yoktur.

13 SAATTE SONUÇLANAN OPERASYON

“Bu güçlerin Cerablus'a girmesi 13 saati değil, 2 saati bulmuştur. Çünkü DAİŞ orayı bir anlaşma ile teslim etmiştir. Yoksa DAİŞ'in bir savaş taktiği olarak sabotajı çok etkili kullandığı da göz önünde bulundurulacak olsa, kimsenin oraya elini kolunu sallaya sallaya gidemeyeceği açık bir şekilde görülecektir.

“ÖSO'NUN DAİŞ'E KARŞI SAVAŞMA KABİLİYETİ YOK”

“Özgür Suriye Ordusu çatısı altında toplanan yapılanmaların DAİŞ'e karşı savaşma kabiliyeti yoktur. Onlar DAİŞ'in klası değiller. Zaten Suriye'de şimdi DAİŞ'in denetiminde olan yerlerin tümünü DAİŞ onların elinden almıştı. Mevcut bu yapılar içerisinde savaşma potansiyeli olan tek güç El Nusra'dır ama El Nusra da DAİŞ'in klasında değildir. El Nusra Suriye rejimine ve daha değişik güçlere karşı savaşabilecek yetenekte olabilir ama DAİŞ'e karşı bunu gerçekleştiremez.

“TEK GÜÇ YPG VE DEMOKRATİK SURİYE GÜÇLERİ”

“Bugün DAİŞ'e karşı göğüs göğse savaşabilecek performansı gösteren tek güç YPG ve QSD güçleridir. Bu açık bir şey.

BARZANİ'NİN ANKARA ZİYARETİ

“Tam da Cerablus operasyonunun başladığı gün, hem Joe Biden'in, hem de Mesut Barzani'nin Türkiye'ye gitmiş olması tesadüf mü, planlı mı bilemiyoruz. Türkiye devlet yetkilileri tesadüf olduğunu söylediler. Ama belli ki kendileri böyle ayarlamış. Tesadüf bile olsa, bir Kürt siyasetçisi için o çerçeve içinde görülmek doğru değildir.

“Doğru; Kürtler arası çeşitli çelişkiler, ayrılıklar olabilir, farklı çizgileri temsil eden çeşitli Kürt siyasi bakış açıları olabilir ama ulusal çıkarları savunmak ve bunları her şeyin üstünde tutmak, her Kürt siyasetçisinin öncelikli görevi olmalıdır. Bunu esas almayan herhangi bir Kürt siyasetçisi kendisi kaybeder. Belki o an için kazandığını zanneder ama sonuçlar değerlendirildiğinde aslında kaybettiği, zaman içinde görülecektir.”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23