• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Pkk, şehirleri neden “hain” ilan etmeye başladı?

Yeniakit Publisher
2016-05-24 16:57:00 -
Pkk, şehirleri neden "hain" ilan etmeye başladı?

Eyüp Güzel, terör operasyonları ile köşeye sıkışan terör örgütünün silahları sivil Kürt halkına çevirmesiyle ilgili ''Pkk, şehirleri neden “hain” ilan etmeye başladı? diye sorarak bir yazı kaleme aldı.

Kürtlerin başına bela olan terör örgütü Pkk’nın, Güneydoğu’da bazı şehirleri “Hain Şehir” ilan etmeye başlamasının ardında yatan sebepler, örgütün düştüğü duruma ilişkin önemli ipuçları veriyor.

7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde Ak Parti birinci parti olmasına rağmen Hükümeti kurabilmesi için mecliste yeterli milletvekili sayısına ulaşamadı. Tam da bu süreçte terör örgütü Pkk tarafından şehirlerarası yollarda ve şehir içlerindeki mahallelerde YOL KESME, KİMLİK SORMA eylemleriyle kendini gösterdi. Oysa siyasal uzantısı “Türkiyelileşme” vaatlerinde bulunmuştu. Çözüm sürecini zorlayan Pkk’nın eylemleri bununla da sınırlı kalmadı. Beraberinde ŞANTİYE BASKINLARI, KAMYON VE İŞ MAKİNELERİ KUNDAKLAMALAR gibi eylemlerle birlikte Güvenlik ve Emniyet güçlerine karşı pusu kurmalar peşi sıra geldi. Örgüt, tüm bu eylemlerini kendi tabanına izah edebilmek için “seçimi kazanamadılar” diyerek SARAYIN SAVAŞI olarak pazarlamaya başladı. Hiçbir şey sorgulamayan kendi tabanı ise her zaman olduğu gibi bunu sorgusuz sualsiz kabul etti ve inandı. Yenilenen 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde ise Ak Parti tek başına iktidar oldu ama aynı yalanlar örgüt tarafından tekrarlandı.

Hdp eş başkanı Selahattin Demirtaş tarafından kamuoyuna defalarca sokak çağrısı yapılmasına rağmen Güneydoğu’nun 3 Dilli şehirlerinden Siirt, çağrılara kulak tıkayan ilk şehirler arasında yer aldı. Bölgenin diğer şehirlerinde yaşanan çatışma sürecinde açılan çukurlar, kurulan barikatlar beraberinde o şehirlere gözyaşı, acı, kan ve ölümler getirdi.

Araplar, Kürtler ve Türklerle 3 etnik kimlikli bir şehir olan Siirt’li vatandaşlar, Pkk’nın ve Hdp’nin defalarca yaptığı “sokak” çağrısına boyun eğmedi. Ne çukur ne de barikat eylemlerine Siirt’teki vatandaşlar razı olmadı. İşte Pkk’nın “hain Şehir” ilan etmesinin birinci sebebi budur.

Pkk’nın ve Hdp’nin defalarca sokak çağrılarına kulak tıkayan Siirt’in örgüt tarafından “Hain Şehir” ilan edilmesinin nedenlerinin ikincisi vatandaşın ihbarıdır.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Siirt İl Merkezi ve İlçelerinde terör örgütüne ve siyasi uzantısına duyulan öfke gün geçtikçe arttı. Örgütün ve siyasi uzantısının kendisine verdiği/vereceği zarara tahammül edemeyecek duruma gelen vatandaşlar, örgütü ve militanlarını ihbar etti.

Bu konuyla ilgili en belirgin ve hafızalardan silinmeyecek olan örnek ise, Ocak ayında Siirt’te şehir merkezinde saatlerce süren yaşanan çatışmadır. 15 Ocak 2016’da Siirt’e dışarıdan sızarak eylem hazırlığında olan Pkk’lı grup ile Emniyet güçleri arasında saatler süren silahlı çatışma yaşanmıştı. Teröristleri ihbar eden vatandaşlar, çatışma sırasında mahalle aralarından kaçmaya çalışan Pkk’lılara kapılarını da kapamıştı. Yani, örgütün yüzüne kapılar çarpılmıştı.

Siirt’te Kürtleri ve Araplarıyla esnaflar ve aileler huzur istiyor, çoluğunun çocuğunun nafakasını çıkarmak, ekmeğine, işine gücüne bakmak istiyorken, Örgüt ve siyasi uzantısı ise tıpkı Sur gibi, Nusaybin gibi, Yüksekova gibi Siirt’te de çatışmalar çıksın istiyordu. Fakat Siirt bunu yemedi ve militancılık oynayanları ihbar etti. Siirt’in “Hain Şehir” ilan edilmesinin ikinci sebebi budur.

Pkk’nın “hain şehir” ilan ettiği Siirt’in, örgüt ve siyasi uzantısı tarafından “cezalandırılacak şehir” kategorisinde değerlendirilmesiyle ilgili yazımızın üçüncü bölümünde “örgüt içi muhbirleri” ele alacağız. Siirt’in hain şehir ilan edilmesinin nedenleriyle ilgili yazımızın ilk bölümünde “Kürtler ve Araplarıyla Siirt’in sokak çağrılarına kulak tıkaması” konusuna yer vermiştik. İkinci bölümün konusu ise “vatandaşların ihbarı”dır.

Siirt’in “hain şehir” ilan edilmesiyle ilgili üçüncü neden ise örgüt içindeki muhbirlerin sayısı artmaya başlamasıdır. Örgüt, vatandaşın ihbar etmesiyle aldığı darbenin ardından örgüt içerisindeki muhbirlerden de darbe yemeye başladı. İhbarlar, siyasi uzantısı olan partiye yakınlığıyla bilinen kişilerden veya parti örgütünden geldiği anlaşıldı. Emniyet veya Güvenlik güçlerince gözaltına alınanlar arasında “muhbirlik” veya “bildiklerini anlatma” şartıyla serbest bırakılanlar konusu örgütü rahatsız etti. Örgütün şimdiye kadar hiç görmediği bir şeydi bu. En azından bu kadar yoğun olarak görmedi. Gözaltına alınıp ta serbest bırakılanların dışarıya “Kahraman!” gibi çıkması, “Bedel ödeyen insan!” gibi görünmesi sıklıkla karşılanmaya başlandı.

Gözaltına alınanların bir kısmı Paralel Hakim ve Savcılar tarafından serbest bırakıldı. Örgüt bunlardan haberdar. Fakat Örgütün tam olarak tespit edemediği ve aklını kurcalayan bir başka kesim var. Onlar da yine kendi içlerinden olan ve örgütün işleyişini, kimlerin hangi görevde olduğunu, mali kaynakları gibi bilgileri sorguda okuyanlar… Dışarıya “kahraman” gibi çıkan bu tür kişiler örgütün asabını bozuyor. Bu tür kişilerin bir şehir yapılanmasında fazla olması o şehri, örgütün hain ilan etmesine zemin hazırladı.

Örgüt veya parti içerisinden giden ihbarların en son örneği; firarda olan DBP İl Başkanı’nın yakalanmasıdır. Uzun süre firardayken partisinin binasına gizlice geldiği sırada parti binasında olduğunu içeride bulunanlardan başka kimse bilmiyordu. İhbarı alan polis baskın yaparak firari il başkanını yakaladı.

Örgütün siyasi uzantısının ilk kez Olağanüstü Kongre yaparak yönetim değişikliğine gitmesi de yukarıda belirtilen hususlarla ilgili olduğu düşünülüyor.

Eyüp Güzel

[email protected]

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23