• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

ÖNSİAD Göz dolduruyor

Yeniakit Publisher
2015-05-25 18:40:00 -
ÖNSİAD Göz dolduruyor

ÖNSİAD, Önder İş Dünyası Sanayici ve İşadamları Derneğinin her hafta gerçekleştirdiği “Kanaat Söyleşileri” programının bu haftaki konuğu Ak Parti İstanbul Milletvekili ve Ak Parti seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Prof.Dr.MustafaŞentop’tu.

Mustafa Şentop, “Yeni Türkiye’de Başkanlık Sistemi ve Sivil Anayasa “ başlıklı konuşmasında Ak Parti’nin Başkanlık Sistemi ve yeni anayasa hakkındaki yaklaşımını anlattı.

Programa ÖNSİAD Yönetimi, Tekstilkent Yönetim kurulu başkanı Nuri Karaduman ile Mesiad Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Gecü ile birlikte Önsiad üyeleri ve davetliler katıldı.

Program ÖNSİAD Genel Başkanı Rasim Erdoğmuş’un yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. ÖNSİAD’ıngeçmişi hakkında bilgi veren Erdoğmuş, konuşmasının devamında ülkemiz için önemli olan konularda ÖNSİAD’ın durduğu noktayı izah etti. Özellikle Başkanlık Sistemi, Çözüm Süreci ve Yeni anayasa hazırlanmasının önemi üzerinde durdu.

BAŞKANLIK SİSTEMİ GEREKLİ

Rasim Erdoğmuş, Başkanlık sisteminin artık Türkiye için kaçınılmaz olduğunu belirtirken, neden böyle bir sisteme geçmemiz gerektiğini örnekleriyle açıkladı. Erdoğmuş, sözlerini şöyle sürdürdü.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

“Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımızda, yönetimin olabildiğince tek elden yürütüldüğünü görürüz. Siyasi istikrarın olabilmesi için güçlü bir hükümet ve güçlü bir muhalefetin olması gerekir. Buna ABD. VE Fransa örneğini verebiliriz. Demokrasinin yerleştiği ülkelerde güçlü sivil irade vardır ve bu ülkelerde vesayet sistemlerine yer olmaz. Oysa ki zayıf koalisyon hükümetlerinin idare ettiği ülkelerde siyasi istikrar olmadığı gibi ekonomik gelişme de sekteye uğramaktadır. Bu nedenle ÖNSİAD olarak Başkanlık sistemini önemsiyor ve destekliyoruz” dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ MUTLAKA BAŞARIYA ULAŞMALIDIR

Çözüm sürecinin çok önemli olduğunu ve sürdürülmesi gerektiğini belirten Rasim Erdoğmuş konu hakkındaki görüşlerini şöyle açıkladı. “ Türkiye’nin yaklaşık 40 yılına, 300 milyar dolarlık ekonomik kaybına ve 40 bin cana mal olmuş bu kirli terörün mutlaka sona ermesi gerekir. Bu gerçekleştiği taktirde ülkemiz çok daha büyük bir ivme ile kalkınacaktır. ÖNSİAD ülke menfaatini her şeyin üzerinde tutmaktadır. Bir an evvel silahların gömülmesi ve enerjimizin insanımıza daha iyi bir gelecek sağlayacak alanlara kanalize edilmesi gerekir. Biz bu süreci önemli buluyor ve olumlu yönde sonuca ulaşması gerektiğine inanıyoruz.”

TÜRKİYE ARTIK DARBE ANAYASASI İLE YÖNETİLEMEZ

1980 darbesinin devleti kutsayan anlayışı günümüzde sürdürülemez, öncelik insan olmalıdır diyerek sözlerini sürdüren Başkan Erdoğmuş konuşmasının devamında, artık 21. Yüzyılda darbe anayasalarına yer olmadığını belirtti. “Devletçi anlayışlar geride kaldı. Şeyh Edebali’nin dediği gibi insanı yaşatmalıyız ki devlet yaşasın anlayışıyla insanı öncelememiz gerekir. Yeni anayasa insan odaklı olmalıdır. Kimseyi ötekileştirmeyen, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören bir anlayış milli birliğimizin de temelini oluşturacaktır. Yeni Türkiye ancak bu anlayışla mevcut konumundan çok daha ileride olacaktır. Ayrıca yapılacak yeni anayasa sadece Türkiye için değil, umudunu ülkemize bağlamış, bizi örnek alan ümmete ve başka milletlere de örnek olacaktır.” dedi.

ESKİ TÜRKİYE SİYASETİ: HİÇ BİR ŞEY DEĞİŞMESİN

Program konuğu Prof.Dr. Mustafa Şentop, konuşmasına hem geçmiş siyasi yaklaşımlara göndermelerde bulunurken, günümüzdeki muhalefet anlayışını da örnekleriyle anlattı. Muhalefetin, “hiçbir şey değişmesin” mantığıyla hareket ettiğini belirten Şentop konuşmasını şöyle sürdürdü.” Ak Parti son 12 senede icraatlarıyla Türkiye’yi değiştirdi. İç siyasette, dış politikada ve ekonomide müthiş bir değişim yaşandı. Muhalefet ise ise yeni bir vizyon geliştirmediği gibi atılan her adıma da anlamsız gerekçelerle karşı çıktı. İstanbul- Edirne arasına hızlı tren seferleri koymak istiyoruz, muhalefet ise akla ziyan gerekçelerle bu projeyi engellemeye çalışıyor. İlginç bir yaklaşımı paylaşmak isterim. Karşı çıkarken şunları söyleyebiliyorlar. “Ak Parti hızlı tren projesiyle Anadolu’dakileri buralara dolduracak”.İzahı zor ama bu dile getiriliyor.Bu anlayış, hiçbir şey yapmayalım, her şey olduğu gibi kalsın anlayışıdır.

SİYASET MAALESEF HEP ENGELLENDİ

Türkiye’de parlamenter sistem 1870’lere kadar gider. Ancak bu sistem ne yazık ki sık sık darbelerle hep kesintiye uğradı. 1870’de kurulan Meclis-i Mebusan, yapısı nedeniyle beklenen icraatları yapamadı.1921’de kurulan meclis gerçekten millete dayalı bir meclisti ama onun da ömrü uzun olmadı. Hele CHP tek parti döneminde parlamenter bir sistemden bahsetmek mümkün değil, çünkü muhalefet yok, siyasiler aynı zamanda devlet memuru.1950 Menderes döneminde sistem düzene girmişti ki, maalesef seçimler yoluyla iktidara gelemeyeceğini gören güçler darbe yaptılar.

Ardından 1971,1980 ve 28 Şubat süreci 2003,2004 teşebbüsleri ve 27 Nisan e-muhtırası. Tüm bu müdahaleler siyesetin doğal mecrasında gelişmesini hep engelledi.

Ak Parti üst üste seçimler kazanmaya başlayınca aynı zihniyet yine devreye girdi. 2007’de Cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül’ün seçilmesini önlemek için 367 gibi garabet bir karar aldılar. Ama 2007 haziran seçimleri ve Abdullah Gül’ün seçilmesi planlarını bozdu. Bu defa 2008’de kapatma davası açtılar.Bundan da sonuç alamadılar. Ardından bir kaset darbesiyle CHP Genel başkanını değiştirdiler. Haziran 2011 seçimlerine asıldılar, fakat yine kaybettiler. En sonunda seçimler yoluyla amaçlarına ulaşamayacaklarını anladılar ve bu kez Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbesini planladılar. Daha önceleri bir araya gelmeleri düşünülemeyen siyasi anlayışlar aralarına paralel yapıyı da alarak Ak Partiye karşı blok oluşturdular.

PARALEL YAPI ESKİ VESAYET SİSTEMİNE GÖRE YAPILANMIŞTI

Paralel yapının 20-30 yıllık önceki planı Anayasamızdaki “EgemenlikAnayasal kurumlar eliyle yürütülür” maddesine dayanıyordu. O yüzden yargıda, güvenlikte devletin diğer kurumlarında teşkilatlandılar. Fakat Ak Parti, egemenliği kurumlardan alıp meclise taşıyınca onların tüm yapılanmaları boşa çıktı.

ONE MINUTE TAVRI BİR MİLAT OLDU

Cumhurbaşkanımızın Davos’taoneminute demesi tüm dünyada şaşkınlık yarattı. Dünyada hiç kimse bir İsrail Cumhurbaşkanına bunu söyleyememişti.Bu dünya düzenine karşı bir duruştu. Dünya beş’ten büyüktür sözü de aynı duruşun bir devamıdır. Dikkat edilirse paralel yapının operasyonları onemınute sonrasında başlamıştır. Mit operasyonu, 17-25 Aralık teşebbüsünü böyle görmek lazım. Şimdiki siyasi blok oluşturma gayretleri Cumhurbaşkanlığı seçiminde kurulmuştu zaten.Maksat HDP’nin barajı aşması ve Ak Partinin tek başına yeni anayasa yapacak güce erişmesini engellemekti.

BİZ ANAYASADA EGEMENLİK TBMM ELİYLE KULLANILIR DİYORUZ

Biz anayasa değişikliği için önceki dönem çalıştık. Ancak ne yazık ki gerçekleşmedi. Şimdiye kadar %60’ı değişmiş olsa bile mevcut anayasanın ruhu değişmedi. 1960’tan sonra yazılanAnayasanın ruhu CHP’nin ilkelerinden oluşmuştur. Serbest seçimlerle iktidar olamayacağını görenler, seçime ihtiyaç kalmadan sürekli iktidarda kalacakları bir formül geliştirdiler. Egemenlik, Anayasal kurumlar eliyle yürütülür gibi bir ruh koydular ortaya.Formül şuydu. “ madem ki milletten egemenlik yetkisi alamıyoruz, o halde Anayasa ile alırız” diye düşünüldü. Mevcut anayasanın ruhu bu. Biz ise Yeni Anayasada egemenlik TBMMeliyle kullanılır diyoruz.

BAŞKANLIK SİSTEMİ YEREL YÖNETİMLERDE UYGULANIYOR

Anayasa iki kısımdan oluşur. Birincisi temel hak ve hürriyetler, diğeri ise devletin işleyişidir.Haziran seçimlerinde biz meclisi seçiyoruz, hükümeti değil. Hükümet daha sonra kuruluyor. Bazen de kurulamıyor.Koalisyon dönemlerinde olduğu gibi. Başkanlık sisteminde ise iki seçim yapıyoruz.Birinde hükümeti, ikincisinde meclisi seçiyoruz. Geçmişte koalisyon hükümetleri var ama istikrar yoktu. 2002’den beri süren istikrar parlamenter sistemin garantisi değil. Başkanlık sisteminde ise parlamentodaki değişiklikler hükümeti etkilemiyor. Parlamenter sistemin, monarşiler dışında düzgün işleyeni yok. Sadece Almanya’dan bahsedebiliriz o da federal bir yapı ile yönetiliyor.

Belediye seçimleri bir bakıma başkanlık sistemidir.Çünkü seçimlerde başkanı ayrı, belediye meclisini ayrı seçiyoruz.Karar organı ayrı, icra organı ayrı.

TÜRK TİPİ BAŞKANLIK SİSTEMİ

Her ülkenin yönetim biçimi ismen benzerlik gösterse de yine de detayda ayrılıklar vardır. ABD’DE Eyaletler var ve onların kendi meclisleri var. Oysa Türk Tipi dediğimizde Federasyon yapılanması olmayacak. Yine ABD’de Temsilciler meclisi ve kongre var. Oysa kiTürk Tipi sistemde tek bir meclis olacak. O da TBMM. dir.

Mustafa Şentop,konuşmasında ÖNSİAD gibi STK’ların demokrasi için vazgeçilmez olduğunu belirterek, ülkemizin daha ileri hedeflere ulaşabilmesi için her birimizin çok çalışması gerektiğini belirterek konuşmasını tamamladı.

Program, günün anısınaplaket takdimi ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23