• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Lozan ile içeriden sömürgeleştirildik

Yeniakit Publisher
2016-09-30 15:53:00 - 2016-09-30 16:00:26
Lozan ile içeriden sömürgeleştirildik

Yusuf Kaplan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleriyle başlayan Lozan Antlaşması tartışmalarını değerlendirdi.

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan, bugünkü “Ezberler çöpe: Lozan, bizim ölüm fermanımızdı!” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı Lozan Antlaşması tartışmaları konusunda önemli ayrıntılara yer verdi. Lozan süreci, Türkiye’nin resmen Osmanlı’dan ve dolayısıyla İslâm kültüründen koparılması ve Batı’ya bağımlı hâle getirilmesinin bir başka adıdır, ifadesini kullanan Kaplan, “Kendi medeniyet dinamiklerimiz, ruh köklerimizi inkâr ederek intiharın eşiğine sürükleniyoruz! Olacak iş değil gerçekten: Tarihte başka bir toplumun yapmadığı, aslâ yapamayacağı bir intihar biçimi bu!Gördüğünüz gibi Lozan, bizim için bir teminatör işlevi görmüştür: Bizim iddialarımızı bitiren, bizi, başkalarının iddialarına ve projelerine bağımlı hale getiren, kısacası kendi ayağımıza kurşun sıkmamız anlamına gelen bir terminatör.” dedi.

İşte Yusuf Kaplan’ın yazısından bir bölüm:

Bu ülkeye Sevr’de ölüm gösterildi ama Lozan’la sıtmaya razı edildi Türkiye.

Lozan, bizim ölüm fermanımızdı: Türkiye, dışardan işgal edilemedi ama laik elitler tarafından tepeden laikleştirilerek, İslâmî iddiaları yok edilerek, içerden ele geçirildi.

Fiilen sömürgeleştirlemeyen bu ülke, Lozan süreciyle birlikte laikleştirildi ve dolayısıyla zihnen kendi kendini sömürgeleştirme sürecine girdirildi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Sonuçta, dünyada dışardan sömürgeleştirilemeyen tek ülke Türkiye, içerden kendi kendini sömürgeleştiren yine tek ülke olarak tarihe geçti!

Özetle: Türkiye, Lozan süreci’yle birlikte kaskatı bir laikleşme / Batılılaşma çıkmaz sokağının eşiğine sürüklendi; böylelikle Batılı emperyalistlerin önündeki en büyük potansiyel engel bertaraf edildi.

LOZAN: İSLÂMÎ İDDİALARIMIZIN TERKEDİLMESİ

Lozan Antlaşması’nın yıldönümlerinde hep o bildik içi boş, hayalî nutuklar atılır: Lozan, “Türkiye’nin bağımsızlık ve çağdaşlaşma mücadelesinde bir dönüm noktasıdır” denilir.

Hangi bağımsızlık” ve “hangi çağdaşlaşma mücadelesi”?

Söylenen şey şu: “Lozan, Türkiye’nin misak-ı millî sınırlarının belirlenmesinde ve devrimlerin temelini teşkil eden, ülkedeki bütün kurumların, hatta günlük hayatın laikleştirilmesi sürecinde kilit rol oynayan kilometre taşlarından biridir”.

Ne demek bu?

Osmanlı’yla ve İslâm’la bağlantıları kesinkes koparan bir sürecin başlatılması demek.

Nitekim bu gerçeği dünyaca ünlü sosyal teorisyenlerimizden Şerif Mardin, “Türk modernleşmesi” genelinde şöyle telâffuz eder: “Türk modernleşmesi, Türkleri İslâm kültüründen uzaklaştırma çabasıdır.”

Peki bunun, “Türkiye’nin bağımsızlaşması”yla ve “çağdaşlaşması”yla alakası ne?

Bir kere, Lozan dolayımında, “Türkiye’nin bağımsızlaşması” ile “çağdaşlaşması”ndan kastedilen şey aynı: Türkiye’nin laikleşme sürecine girmesi, önceden İslâm’a göre tanımlanan ve yapılandırılan siyasî, ekonomik ve kültürel iktidar aygıtlarının, sonuç itibariyle Batılıların çıkarlarını garanti altına alan değerlere, dinamiklere göre tanımlanmaya ve yapılandırılmaya başlanmasıdır.

Lozan süreci, Türkiye’nin resmen Osmanlı’dan ve dolayısıyla İslâm kültüründen koparılması ve Batı’ya bağımlı hâle getirilmesinin bir başka adıdır.

Başka bir ifadeyle, Batılılar tarafından fiilen teslim alınamayan Türkiye’nin zihnen (İslâm’dan uzaklaştırılarak) “teslim bayrağı çekmesi”, bütün medeniyet iddialarından vazgeçtiğini küresel sistemin lordlarına açıkça deklare etmesidir.

İyi de, “bağımsızlaşma” ve “çağdaşlaşma” bunun neresinde?

BİR TERMİNATÖR OLARAK LOZAN

Tanzimat’la birlikte başlayan süreç, hastalıklı bir savunma psikolojisi’nin ürünüydü.

Tanzimat’ın hamlesi, ülkenin, kendi iddialarından vazgeçerek Batı’ya “teslim olması”yla sonuçlandı.

İşte Lozan, bu teslimiyet’in, dolayısıyla yenilgi’nin resmen tescil edilmesidir.

Düşünsenize, bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz, “yedi düvel”i (Batılı sömürgecileri) Müslümanlığın verdiği dinamizm, ruh ve haysiyet’le ülkeden kovuyoruz; ondan sonra da bu galibiyetin ardından Türkiye’yi her bakımdan Batı’ya bağımlı hâle getiriyor, Batılı yörüngeye kilitliyoruz!

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23