• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kırım, Türklerin Filistin’i!

Yeniakit Publisher
2014-04-21 08:53:00 - 2014-04-21 10:13:27
Kırım, Türklerin Filistin’i!

Dünya gündemindeki sıcaklığını koruyan Kırım ile alakalı Mısırlı Türkolog Prof. Dr. Muhammed Harb, Filistin ile Kırım’ın büyük benzerlikler taşıdığını belirterek, “Filistin’de; Filistin’e Yahudi göçleri oldu ve Filistin topraklarını Yahudi Silahlı Kuvvetleri ile ele geçirdiler. 1948 yılında da Yahudi devleti ilan ettiler. Kırım’da da; bu toprakları ele geçirmek için Rus Yahudilerinin ve Rus Slavlarının göçleri oldu. Silahlı Kuvvetler ile Kırım toprakları üzerinde 1946 yılında devlet ilan ettiler” diyor.

FAHRETTİN DEDE/İSTANBUL- Ukrayna’nın başkenti Kiev’de Rusya yanlısı hükümete karşı protestolarla başlayan krizin en büyük bedel ödeyeni Kırım oldu. Bol katakullili bir referandum ile Rusya’ya bağlanan Kırım’da son 3 ayda yaşanan zulüm, hem Bolşeviklerin Kırım’ı işgaliyle başlayan süreci hatırlatıyor, hem de bağımsız bir Kırım rüyasını başka bahara bırakıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ve Kırım Türklerinin lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun aylardır süren diplomatik girişimlerinin şahidiyiz. Ancak bu girişimlerin ne sonuç vereceğini de şuan için kestirmek zor!

KIRIM ASILLI BİR OSMANLI’NIN KIRIM ZİYARETİ!

Batı, Türkiye ve Rusya’nın Kırım siyaseti uluslararası camiada kendi akışında devam ederken, Kırım’ı biraz geçmişiyle okumakta fayda var:

İstanbul’da yaşayan bir Kırım Türkü olan Nebi Kuku’nun Kırım Mecmuası’nda yayınladığı yazı, I. Dünya Savaşı’nın hemen akabindeki Bolşevik mezalimine ışık tutacak cinsten! Bu ayki Yedikıta Dergisi’nde yayımlanan ve aslını Kuku’nun, Kırım Mecmuası’nın 16 Mayıs 1918 tarihli sayısında yayımladığı Kırım ziyaretine ait intibalarından iktibaslar sunuyorum.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

“Asırlardır hüküm süren Rus çarlığının yıkıldığını herkes gibi ben de gazetelerde okuyor ve günden güne değişen, devrilen hükümetlerin, dağılan Rus ordularının halini bir türlü idrak edemiyordum.

Son zamanlarda Bolşeviklerin yaptıkları zulümlere dair okuduğum kısa ve manidar telgraf haberlerinin sebep olduğu endişeler altında ezilirken talih bana güler yüz gösterdi.

Artık benim için Kırım’a gitmek mümkündü. Beni sinesinde taşıyan vapurda bütün bunlar zihnimi kurcalarken hayalimde Kırım’ın o güzel, şirin yalıları, kayaları, parkları, sarayları, köşkleri, bağları, bahçeleri, altın aşlık yetiştiren tarlaları, çiftlikleri resmi geçit yapıyor ve bu latif memlekette bu kadar vahşetlerin yaşandığına bir türlü inanamıyordum” ifadeleriyle yazısına başlayan Kuku, vapurdan inerken karşılaştığı karantina doktoruna Kırım’a gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtince;

“Evet, biraz sonra ne gibi vahşetlerin, rezaletlerin cereyan etmekte olduğunu anlayacaksınız” cevabını almış ve Kırım hakkındaki temiz tahayyüllerinin yerini kısa bir zaman sonra gerçeğin can yakan hali almış.

“BALDIRI ÇIPLAK VE AYAK TAKIMI İLE YIKICI VE ÖLDÜRÜCÜ BİR HAL!”

Şereflerine verilen yemekte konuşan hatiplerin ‘kendi dediklerine kendilerinin dahi inanmadıkları’nı belirten Kuku, yazısını şöyle devam ettiriyor: “Hakikaten en son Rus inkılabının insanî ve medenî şekil diye ortaya attıkları nazariyeler, baldırı çıplaklar ve ayak takımları arasında umumiyetle çığırından çıkmış, yıkıcı ve öldürücü bir hal almıştı. Bütün bir memleketin büyük bir anarşi içinde yuvarlandığını anlamama vesile olan şu ziyafetin sonunda vedalaşarak ayrıldık. Bu birkaç saatlik ziyaret bize bir kaç asırlık hakikatler öğretti.”

HARB: KIRIM İLE FİLİSTİN ARASINDA BÜYÜK BENZERLİK VAR

Nebi Kuku’nun anlattıkları böyle… Peki, Kırım’ın bizim muhayyilemizdeki yeri ne? Mesela Filistin’e benzetebilir miyiz Kırım’ı? “Ne alaka demeyin” hemen! Teşbihte hata olmayacaksa eğer belki Kırım, Asya’daki Filistin’imiz; Akmescit de Asya’daki Kudüs’ümüzdür.

2011 yılında Londra’da vefat eden Kırımlı Türk yazar Cengiz Dağcı’nın “Korkunç Yıllar” adlı romanını 1988 yılında Mısırlı Türkolog Prof. Dr. Muhammed Harb, Arapça’ya tercüme etmiş.

Kahire Ayn’üş-Şems Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Harb, 5 sayfalık Mukaddime yazısında Kırım’daki zulmü tarihi perspektifinden özetlerken girişte Kırım ve Filistin’in benzerliğine değiniyor: “Arapların Filistin dramı ile Türklerin Kırım dramı arasında çok büyük bir benzerlik vardır. Filistin halkından toprakları alındı ve kendi topraklarından çıkartıldılar. Kırım’da da halk kendi diyarından kovuldu.”

Prof. Dr. Harb, sözünün devamını şu şekilde getiriyor: “Filistin’de; Filistin’e Yahudi göçleri oldu ve Filistin topraklarını Yahudi Silahlı Kuvvetleri ile ele geçirdiler. 1948 yılında da Yahudi devleti ilan ettiler. Kırım’da da; bu toprakları ele geçirmek için Rus Yahudilerinin ve Rus Slavlarının göçleri oldu. Silahlı Kuvvetler ile Kırım toprakları üzerinde 1946 yılında devlet ilan ettiler.”

150ZABİT KURŞUNA DİZİLMİŞ

Nebi Kuku, şahit olduğu, dinlediği ve okuduğu Bolşevik zulmünü şu sözlerle anlatmaya devam ediyor:

“Ziyafeti takip eden günlerde her sınıf halk ile görüşmeden çıkardığımız neticeler bizi dehşetlere düşürdü. Bolşevik denilen bu ayak takımının vahşet ve fecayi’i o kadar hadden aşmış ki tasavvuru tüyleri ürpertiyor. Adam öldürmek yeni adet yerine geçmiş. Ele geçen zabitler, zengin ve ruhani sınıf ya telef edilmiş veya akla gelmedik bir çok mezalim ve vahşete uğratılmıştır. Mesela Sivastopol’da bir günde 150 zabitin kurşuna dizildikten sonra ayaklarına demir bağlanarak denize atıldıklarını, vahşeti yapanların bizzat kendi ağızlarından dinledik. Kırım gazetelerinde okuduğuma nazaran Kırım’ın zengin ve eşrafından şehit edilenlerin adedi yüzlere ulaşmıştır. Bolşeviklerle yedi gün devam eden Yalta muharebelerinde torpido muhribinin mermilerinden kurtulmak için dağlara çıkan bir çok İslam kadınları, zavallı yavrucakları kucaklarında olduğu halde donarak ölmüşlerdir.” Kuku, ülkesinde gördüğü acıyı anlattığı yazısını bitirirken, “Erzurum tarafından firar ederek Kırım’a gelen Ermeni çetelerinin döküntülerinin de yaptıkları vahşeti, genç kadınların ırz ve namuslarına taarruzlarını söylemeden geçemeyeceğim. Kendisine büyük bir emel ile gittiğim güzel ve zavallı vatanımı bu halde gördüm. Gözlerimde yaş, göğsümde intikam ateşleri yana yana döndüm” ifadeleriyle adeta intikam yemini ediyor.

Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23