• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kendimizi ateşten koruyabiliriz, ya ailemizi nasıl koruyacağız?

Yeniakit Publisher
2017-03-24 22:00:00 -
Kendimizi ateşten koruyabiliriz, ya ailemizi nasıl koruyacağız?

Bizler, elbette evladımızı istikbale hazırlamaya çalışacağız. Geleceğe dair planlar yapacağız; bunları ne kadar ciddiye aldıklarını takip edeceğiz. Ancak hepsinden önemlisi, evladın ebedî saadetini düşünmektir. Onların cehennem yakıtı olmamaları yönünde çaba harcamaktır.

Yüce Mevlâ şöyle buyuruyor: “Ey îmân edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü; Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.”1

NEFSİNİ VE NESLİNİ ATEŞTEN KORU

Burada dikkat çeken ilk şey, böyle bir uyarının özellikle îman edenlere seslenilerek yapılmış olmasıdır. Sanki her birimize şöyle sesleniliyor; “Ey mü’min, nefsini ve neslini ateşten koru!” Tabiatıyla bu koruma, her birimizin hususi gayretleriyle ve toplum olarak birlikte alacağımız tedbirlerle mümkün olacaktır.

Âyette, işin ciddiyetini idrak etmemiz için ateşin şiddeti ve başındaki meleklerin haşmeti hatırlatılmıştır.

Bu âyet-i kerîme nâzil olduğunda ashâb-ı kirâm; “Yâ Rasûlallah! Kendimizi ateşten koruyabiliriz, ya ehlimizi nasıl koruyacağız?” diye sordular. Rasûlullah (s.a.v);

“Onlara Allah’a kul olmayı, itâat ve ibâdeti emredersiniz. Allah’a isyân etmekten ve günah işlemekten de sakındırırsınız. İşte bu onları korumaktır.”2 cevâbını verdiler.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Âyet-i kerîmeyi şöyle anlayabiliriz: Rabbimiz bizi ikaz ediyor. Kâfirler için hazırlanan ateşe,3 ilâhî îkazlara kulak asmayanların da maruz kalacağını haber veriyor. Fırsat elde iken bu azaptan korunmak üzere tedbirler alın, buyuruyor. Peygamberimiz (s.a.v) de bu tedbirlerin nelerden ibaret olacağını öğretiyor.

KIYAMET GÜNÜ EN ŞİDDETLİ AZABI ÇEKECEK OLANLAR

Buna göre hadîs-i şerîfin manasını şöyle açıklayabiliriz: Önce Allah’a kul olduğunuzu unutmayın. Kulluğun gereğini yerine getirin. Ki bunlar da, emirlerine uymak ve yasaklarından sakınmak sûretiyle Allah’a itaat etmektir. İbadetleri aynı şuurla îfâ etmektir. O’na isyan etmekten sakınmaktır; günahta ısrar etmemektir. Sözünüzün tesirli olması için bunları öncelikle kendiniz yapmalısınız. Ancak bundan sonra aynı esasları aile fertlerine öğretmeli, tatbik ederek alışmaları için sabırla takip etmelidir.

Hadîs-i şerîf aynı zamanda, bunu yapabilenlerin “yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten” korunmuş olacağı müjdesidir, diyebiliriz. Bunun aksi âyet-i kerîmede bildirilen akıbete adım adım yaklaşmak olur. Nitekim İslâm âlimleri; “Kıyamet günü en şiddetli azabı çekecek olanlar, ailesi ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmeyenlerdir.” demişlerdir.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23