Bağımsız araştırma şirketlerinin kamuoyu yoklamalarında seçim barajını aşamayacağını gören HDP, çareyi bölge halkını tehdit etmekte buldu. Önceki seçimlerde de vatandaşlardan silah zoruyla oy toplayan HDP, 7 Haziran seçimleri yaklaşırken halk üzerinde adeta korku imparatorluğu kurmaya çalışıyor.
İSMAİL UĞUR / ANKARA - Bağımsız araştırma şirketlerinin kamuoyu yoklamalarında seçim barajını aşamayacağını gören HDP, çareyi bölge halkını tehdit etmekte buldu. Önceki seçimlerde de vatandaşlardan silah zoruyla oy toplayan HDP, 7 Haziran seçimleri yaklaşırken halk üzerinde adeta korku imparatorluğu kurmaya çalışıyor. Van ve Diyarbakır’da HDP ve PKK’nın tehditlerinden korkan birçok sivil toplum kuruluşu açıklama yapmaya çekinirken, dünkü “Kanlı Tehdit” manşetimizle ilgili gazetemizi arayan birçok vatandaş, HDP ve PKK’nın faşist tehdit yöntemlerini anlattı.
OY VERMEZSENİZ KÜRDİSTAN’A İHANETTEN YARGILARIZ
Van’da yaşayan H.K. adlı bir vatandaş, HDP’nin gençlik örgütü üyesi olduklarını iddia eden bir grup tarafından tehdit edildiğini belirterek, evine gelen 5 kişilik grubun “Bize oy vermezseniz bundan sonra burada yaşayamazsınız. Sizi Kürdistan’a ihanetten yargılarız. Kimin oy verip vermediğini anlamamız zor olmaz. Sandıklardan başka partiye oy çıkmasın. Bu seçim baraj geçilemezse burası cehenneme döner. Ona göre oy verin” şeklinde sözler sarf ettiğini söyledi.
KADINLARI ÇOCUKLARIYLA TEHDİT EDİYORLAR
Diyarbakır’da yaşayan S.A. adlı bir kadın, komşusu olarak bildikleri HDP’lilerin kendilerini nasıl tehdit ettiklerini şu sözlerle anlattı: “Biz artık buralarda yaşayamaz olduk. Komşumuz diye bildiğimiz insanlar eve gelip bizi çocuğumuzla tehdit etti. ‘Yanlış yaparsanız çocuğunuzun yüzünü bir daha göremezsiniz’ dedi. Ne yapacağız, nereye gideceğiz bilmiyoruz. Oy versek inancımıza uymaz, vermesek çocuklarımızdan korkarız. Biz de göç edenler gibi buradan gitmek zorunda kalacağız herhalde.”
HDP’nin gençlik yapılanmasının HÜDAPAR üyesi aileleri de 6-7 Ekim olaylarıyla tehdit ettiği öğrenildi. HDP’lilerin, “Bize oy verilmezse daha çok kan akar. 6 Ekim’de yaşadıklarınızı sakın unutmayın. Sizi ne devlet, ne de partiniz kurtaramaz. Bu seçim bizim için olduğu kadar sizin için de çocuklarınızın güvenliği için de önemli olacaka. Kararınızı ona göre verin” diyerek tehdit ettikleri ifade edildi.
16 BİN KİŞİ TEHDİTLER NEDENİYLE VAN’I TERK ETTİ
Yeni Akit’e konuşan bir sivil toplum kuruluşu yöneticisi, PKK’nın tehdit ve saldırıları nedeniyle son 5 yılda 16 bin kişinin Van’ı terk ederek başka illere göçtüğüne dikkat çekerek, “Afişle tehdit ne ki, adamlar vatandaşı doğrudan tehdit ediyor. Ev ev gezip milleti açıkça tehdit ediyorlar. Esnaflara gidip haraç kesiyorlar. ‘Sen partiye veya örgüte bu kadar para vereceksin. Sen buradan para kazanıyorsun’ diyorlar. Esnafı haraca bağlamış durumdalar. Vatandaşı topluyor, ‘HDP’ye vereceksiniz’ diyor. ‘Seçimden sonra bir daha geleceğiz. Çocuğunuzu dağa kaldırırız’ diyorlar. Kapı girişlerine tehdit mesajı içeren ilanlar asıyorlar. HDP’nin kendi seçmeni muhbir gibi çalışıyor ve HDP’ye oy vermeyen vatandaşları fişleyerek bunlara ihbar ediyor” diye konuştu.
BATIDA BARIŞ, DOĞUDA TEHDİT DİLİ
Yeni Akit’e konuşan HÜDAPAR Şanlıurfa İl Başkanı Lokman Yalçın, “HDP’nin her seçim yaptığı propaganda budur. Bir taraftan Demirtaş televizyon programlarında çıkıp barıştan ve demokrasiden bahsediyor. Bir taraftan da Doğu ve Güneydoğu’da milleti ‘bize oy vereceksiniz’ diye tehdit ediyor. PKK’nın 35 yıldır yürütmüş olduğu politika bu politikadır. Güneydoğu’da 2 seçim barajı var. Biri yüzde 10’luk seçim barajı, biri de PKK’nın uyguladığı silah barajı. Köylere gidip vatandaşları tehdit ediyorlar. Şöyle bir gerçek var ki; HDP barajın altında da kalsa üstüne de çıksa bunların amacı bölgeyi karıştırmak. Şu anda yapılan anket çalışmalarında HDP baraj altı görünüyor. Tehdit ve baskılarını artırdıkça millet bunlardan uzaklaşıyor ve nefret ediyor. Gittikçe kan kaybediyorlar. Kan kaybettikçe çıldırıyorlar. Gözlerinin kestiği insanlara her türlü baskıyı oluşturuyorlar. Van’da asılan o bilboardlar seçmene yapılmış açık bir tehdittir. Bölge halkı bunların gerçek yüzünü iyi görmeli” şeklinde konuştu.