• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İnsan nerede öleceğini bilebilir mi?

Yeniakit Publisher
2016-08-30 22:57:00 - 2016-08-30 23:05:44
İnsan nerede öleceğini bilebilir mi?

Öncelikle; insan hayatta olduğu müddetçe bizzat kendisi kesin olarak nerede öleceğini bilemez. Sadece zannedebilir veya büyük ihtimalle öyle olacağını düşünebilir.

Yüce Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

 "......Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır." (Lokman, 34)

 İlaç içerek veya kafasına kurşun sıkarak ölmeye kalkışan kimsenin durumu da böyledir.Sadece zannedebilir. Kesin olarak orada öleceğini bilemez. Çünkü ilaç içtiğinde veya beynine kurşun sıktığında hemen ölmeyebilir. Birileri yetişip, hastaneye götürebilir. Orada kurtulur veya ölebilir.

 Nitekim hayatı boyunca yatalak ölerek evinden çıkmayan birisi de “herhalde ben bu evde öleceğim” diye düşünebilir. Ama ölmek üzere iken birileri onu alıp başka bir yere götürebilir. Ölen kimse de artık ölü olduğu için nerede öldüğünün farkında değildir.

 Hem ayetin normal şartlarda hayatını sürdüren insanoğlunun durumundan bahsettiği açıktır. Yani normal şartlarda hayatını sürdüren hiçbir insan nerede öleceğini bilemez. Aksi halde “bakın ben nerede öleceğimi biliyorum” deyip beynine kurşun sıkan kimse, işi yokuşa sürüp, aklına güvenerek, sadece kendisini akıllı zannederek bir takım mantık oyunlarıyla, gündüzü gece olarak göstermeye çalışan kimse gibidir.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

 Aynı yaklaşımı aynı ayette geçen “kişi yarın ne yapıp ne kazanacağını bilmez”ifadesi için de gösterebiliriz. Birisi kalkıp, “ben yarın ne yapacağımı biliyorum” deyip gün boyu yatıp uyumak isteyebilir. Ancak tüm bunlar zannîdir. Kesin değildir. Belki de uykusu kaçacaktır veya birisi uyandıracaktır veya bir felaket karşısında sıçrayıp kalkacaktır vs.

 Özetle, aklımızı Kuran ışığında kullanmalıyız. Aklımıza gelen her şeyi kesin doğru olarak görmemeliyiz.

 Bu konuyu Hz. Süleyman zamanında yaşandığı anlatılan ilginç bir kıssayla tamamlamak istiyoruz:

 Hz. Azrail, Süleyman Aleyhisselâmın ziyaretinde iken orada oturanlardan birinin yüzüne dik dik bakmış. O adam tedirgin olmuş ve kendisine dik bakanın kim olduğun sormuş. Hz. Azrail olduğunu öğrenince, "Galiba benim ruhumu almak istiyor" diyerek Hz. Süleyman'ın rüzgâra emretmesini ve kendisini Hindistan'a götürmesini ister. Arzusu yerine getirilir.

 Hz. Azrail bir daha ziyaretine gelince Süleyman Aleyhisselâm o adama neden dik dik baktığını sorar. Hz. Azrail şu cevabı verir: "Onun durumuna hayret ettim. Zira o gün onun ruhunu Hindistan'da kabzetmeye memurdum. Halbuki onu huzurunuzda gördüm." (Tecrid-i Sarih Tercemesi, III, 311)

 


(Sorularla İslamiyet)

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23