• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hâlâ susacak mısınız

Yeniakit Publisher
2014-01-21 23:03:03 - 2014-01-22 08:46:42
Hâlâ susacak mısınız

Suriye’deki katliamlarla ilgili ortaya çıkan son fotoğraflar hem siyaset dünyasını hem de STK’ları ayağa kaldırdı. STK’lar, “Yeter artık bu vahşet bitsin” derken siyasetçiler, bu insanlık suçuna ortak olan ülkeleri topa tuttu.

HASAN ÖNAL / ANKARA - Suriye’de Esad rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen fotoğraflar yürekleri sızlatıyor. Suriye’de yaşananları insanlığın bittiği yer olarak niteleyen siyasiler, bu tür olayların Müslüman coğrafyasında meydana gelmesinin ise manidar olduğuna dikkat çekiyor. Siyasiler, Suriye’de yapılan katliama daha fazla sessiz kalınamayacağına vurgu yaptı.

ÇİÇEK: SESSİZ KALANLAR SUÇA İŞTİRAK EDİYOR

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ortaya çıkan fotoğrafların vahşetin, zulmün her türlüsünün Suriye’de işlendiğinin en somut kanıtları olduğuna dikkat çekti. 21. yüzyılda görmeyi hiç arzu etmediklerini vahşetin, zulmün her türlüsünün Suriye’de işlendiğini dile getiren Çiçek, “Türkiye burada vahşet işlendiğini her ortamda dile getirdi. Bununla ilgili demeçler verilip, toplantılar yapıldı. Ancak sonuçta değişen bir durum olmadı. Medeni dünya bir maç seyreder gibi bu vahşeti seyretti. Şu gün mü, bugün mü toplantı yapılsın, kimler çağrılsın çağrılmasın, bir bildiri yayınlanacak bir hafta müzakeresi sürüyor... Medeni dünya kılını kıpırdatıncaya kadar insanlar ölmeye devam ediyor. Suriye’de suçun her türlüsü işlendi. Birileri bunu halen kabul etmiyorsa bu suça iştirak ediyor demektir. 150 bine yakın insan katledildi. Son olarak ‘kimyasal silah kullanılması yasak, kimyasal kullanmayın da birbirinizi nasıl öldürürseniz öldürün’ denildi. Böyle bir dünya olabilir mi?” dedi.

DAVUTOĞLU: DAHA FAZLA SESSİZ KALINAMAZ


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise 21. yüzyılın en büyük katliamına sosyal medya üzerinden yayınladığı mesaj ile tepki gösterdi. Suriye’de sözün bittiğinin bir kez daha görüldüğünü belirten Davutoğlu, katliama daha fazla sessiz kalınamayacağını kaydetti. Esad’ın savaş suçlarının belgelenmesinin ardından hemen harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Sözün bittiği yerdeyiz. Suriye’de kanı durduracak bir geçiş sürecini bir an önce başlatmak ve hem Suriye’yi hem de insanlığı bu eli kanlı rejimden kurtarmak ilk hedefimiz olmalı. Bu insanlık suçuna ortak olanlar ve yaşananlara sessiz kalanlar bir gün tarih ve insanlık vicdanı önünde mahkûm olacaklar.”

KİMYASAL SİLAHLA ÖLDÜRME NASIL ÖLDÜRÜRSEN ÖLDÜR

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, bu görüntüleri dünyanın yakın tarihte Bosna Hersek’te gördüğüne vurgu yaparak, “Bu olaylar başladığı zaman ‘yeni bir Bosna olmasın’ diye feryat ettik ama konu Müslümanlar olunca herkes kör, sağır ve dilsiz oldu.

İnsanlığın bittiği yerde olduklarını belirten Üstün, “Avrupalı muhataplarımıza defalarca yazılar yazdık, ses çıkmadı. Konu Müslümanlarsa Batı seyirci kalıyor. Bütün acılar Müslüman topraklarda yaşanıyor. Myanmar, Afganistan, Irak, Mısır, Orta Afrika, Filistin… Bütün bunların tesadüf olması mümkün değil” dedi.

BAHÇELİ: İNSANLIK SURİYE’DE RAFA KALDIRILDI

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Tunus’ta başlayan ve aşama aşama Ortadoğu’ya yayılan isyan ve toplumsal dalgalanmanın üç yılı geride bıraktığına dikkat çekerek, “Başlarda üzerinde derin analizler yapılan, büyük anlamlar yüklenen, özgürlük ve demokrasiyi teşvik ettiği söylenen Arap Baharı, bu kadar yıl geçtikten sonra tam terse dönmüş; eski devirleri bile aratır olmuştur. Şu anki tabloya baktığımızda rahatlıkla, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki toplumsal dalgalanmanın kara kışa çevirdiğini söylememiz mümkündür. Komşu coğrafyalar istikrar ve barışa ulaşamamıştır. Bilhassa Suriye’de kan gövdeyi götürmektedir. Her şeye rağmen Esad yönetimi kan dökmeye devam etmektedir. Varil bombaları masum sivillerin canını almaktadır. İnsanlık Suriye’de rafa kaldırılmıştır. Bu ülke dört bir yandan ateş altına alınmıştır. Suriye’de resmen katliam yapılmaktadır. İsviçre’de başlayacak 2. Cenevre Konferansı’ndan önce böylesi kanlı bir sürecin yaşanıyor olması herkes adına uyarıcı ve dikkat çekici olmalı” dedi.

BATININ GÖRMEK İSTEMEDİĞİ DURUM BELGELERLE KANITLANDI


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de Suriye’de savaş suçu niteliğinde olan görüntülerin yürek burktuğunu ifade ederek, “Bir insan olarak o resimleri görmek onlara yüreklerin dayanması mümkün değil, vahim bir tablo var. Gerek AB gerek dünya bu ve benzer gelişmelere müsaade etmemeli ki dünya insanlara bunlara müsaade edilmeyeceği güvencesi verilsin. Aksi takdirde bunlara göz yumulursa daha büyük katliamların dünyada yer almasına izin vermek olur” dedi.

Arınç, “Binlerce kareden binlerce insanın cesedini görebiliyorsunuz. Bu işlenen soykırımın, vahşetin, katliamın acı bir şekilde dünyaya, insanlığa sunulmuş olmasıdır. Türkiye’de hükümetimizin, Suriye konusundaki politikalarının ne kadar haklı, ne kadar insani olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Çünkü Esad rejiminin bu acımasız soykırımının ülkeyi ne büyük karanlığa sürüklediğini hepimiz bir kez daha görmüş olduk” dedi.

CHP’Lİ TOPRAK: İNSANLIK SUÇU

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, “İşkence bir insanlık suçudur. Nerede olursa olsun, Guantanamo’da uygulanan da insanlık suçudur, Suriye’de uygulanan da insanlık suçudur. İşkenceyi hiçbir kılıf altında hoşgörüyle karşılamamız mümkün değildir. İşkenceyi kim yapıyorsa bedelini ödemelidir. İşkence noktasında netiz, işkence bir utançtır” dedi.

UTANÇ VERİCİ

“MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, “Eğer bu ve bunun gibi vahşetlere dünya ‘dur’ demez ise Suriye’deki vatandaşların başına gelenin yarın başka yerde başka vatandaşların başına gelmeyeceğinin garantisi yoktur. İnsanlık adına utanç verici tablo” dedi.

ESAD’I DESTEKLEYEN DE SUÇLU

BDP TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Selahattin Demirtaş ise, “Bu görüntüler ortaya çıkmadan da herkes Baas rejiminin halklara neler yaşattığını çok iyi biliyordu. Esad zulmünden şikayetçi olanlar, buna hakkınız var ama öbür yandan diğer zulüm ve zalimlere desteklemekte de Esad kadar suçlusunuz” dedi.

Bu vahşet hafızalara kazınacak

İSKENDER ÖZEL/NAİM TAŞBAŞI-İSTANBUL-FURKAN ALTINOK-MUHAMMET ERDOĞAN - ANKARA
Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, medyaya yansıyan görüntülerin ancak ‘vahşet’ ifadesiyle değerlendirilebileceğini belirterek, “Hiçbir hukuk sisteminde, hiçbir medeniyette ve hiçbir kültürde insanların bu şekilde eziyet görmesi, açlığa mahkûm edilmesi, işkence görmesi tasvip edilemez. Fakat bunlar bütün dünyanın gözü önünde, geliştiklerini iddia eden Batı’nın gözü önünde oluyor maalesef” dedi. Prof. Dr. Aydın, Esad’ın Lahey’de adil bir mahkemede yargılanması durumunda mutlaka ceza alacağını söyledi.

PROF. AKTAY: ULUSLARARASI GÜÇLER PİŞKİNLİK SERGİLİYOR

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay, “Ortaya çıkan bu fotoğraflar Esad rejiminin Lahey’de yargılanması için çok ciddi bir sebeptir. Esad uzun vadede kesinlikle yargılanacaktır.”

ÖZHAN: ESAD’IN YERİ LAHEY’DİR

Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Koordinatörü Taha Özhan, “Esad’ın yargılanması durumunda nerede yargılanacağı bellidir. Bu da Esad’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi Lahey’de yargılanması anlamına geliyor” dedi.

“OPERASYON YAPANLAR SUÇÜSTÜ OLDU”

Rabia Platformu Sözcüsü ve gazetemiz yazarı Abdurrahman Dilipak, yaptığı açıklamada, “Esad rejimine destek veren yerli ve yabancı herkes, bu insanlık suçunun ortağıdır. Vahşet bütün çıplaklığı ile gözler önüne serildi. CHP ve ona destek veren içerideki Suriye’nin 6. Kolu gibi çalışan çevreler de! İHH’ya ve MİT’e ayar vermek isteyenler de aslında bu vahşetin suç ortakları olarak suçüstü oldular” dedi.

“VAHŞETE SESSİZ KALMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR!”

Özgür-Der’den yapılan açıklamada ise, fotoğrafların, Beşşar Esad’ın Suriye’yi bir baştan diğer başa Ebu Gureyb Cezaevi’ne dönüştürdüğünün kanıtı olduğu belirtilerek, “Kuşkusuz Esad rejiminin ağırlanması gereken yer Cenevre değil, Uluslararası Savaş Mahkemesi olmalıdır!” denildi.

EGEMENLERİN ESERİ

İç Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hüseyin Yakut, Esad rejiminin zulüm fotoğraflarıyla ilgili, “Bu vahşette en az katil Esad kadar, emperyalist küresel güçlerin de sorumluluğu vardır. Meseleye en başından itibaren insani ve barışçıl yaklaşılmamış; aksine ‘öldürsünler birbirlerini’ caniliği sergilenmiştir. Bugünkü Suriye tablosunda dünyanın egemen güçlerinin payı büyüktür. Müslüman düşmanı bunlar; insanlık, barış, huzur düşmanı bunlar. Tek bir mücadeleleri var, kendi sapkın menfaatleri” dedi.

ESAD HALKA RAĞMEN ORADA

Görüntülerle ortaya çıkan gerçeklerin üç yıl öncesinden bu yana devam ettiğini bildiklerini aktaran ENSAR Vakfı Genel Başkanı Av. İsmail Cenk Dilberoğlu ise, “Bütün dünyanın bunu görmesi ise bugüne nasip oldu. Fotoğraflar sonrası bir kez daha yıkıldık bir kez daha üzüldük. Müslüman ülkeler başta olmak üzere bütün dünya artık inisiyatif alıp gereğini yapmalıdır. Esad halka rağmen oradadır. İktidar onun elinden alınıp halka verilemelidir” açıklamalarında bulundu.

“VAHŞETİ SEYREDENLER, İHANET İÇİNDELER”

Dünyanın gözü önünde vuku bulan bu vahşete Batılı ve kimi İslam ülkelerinin ses çıkarmadığını dile getiren Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ise, “Yaşanılanlar karşısında gözünü kapayan Batılı emperyalist devletler ile birlikten yoksun bir şekilde etrafa savrulup söz konusu ülkelerin piyonu olan İslam ülkelerinin iktidarları bu vebalin altında ezilecektir. Bu sessizlik tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Bütün bu gelişmelerden anlaşılıyor ki, Müslüman devletler artık kendine çekidüzen verip, hiçbir ülkenin ne maşası olmalı ne de onlardan medet ummalıdır. Bir olması, birlik olması gerekenler sadece Müslümanlardır. Eğer bir yumruk olamıyorsak, tek tek dağılmaya mahkûmuz” ifadelerini kullandı.

“DÜNYANIN VİCDANSIZLIĞI ORTADA”

Söylenecek en güzel sözün fotoğraflar tarafından söylendiğini kaydeden Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Av. Mehmet Alacacı da, “Bu görüntüler üzerine söylenecek bir söz yok. Bunların vicdanla insanlıkla bir alakası yok. Dünyanın vicdansızlığı da ortada. Ancak buradaki en önemli sorun İslam Birliği’nin olmamasıdır. Müslüman ülkeler önce birlik olacak sonra İslam ne emrediyorsa onu yapacak. Birbirimizi yemekten, çelme takmaktan, gözümüzü oymaktan vazgeçmeliyiz. Zaten öyle olsa bunlar yaşanmaz” diye konuştu.


x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23