• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

“Hakim erdemli olmalı” diyen AYM başkanı Zühtü Arslan:

Yeniakit Publisher
2016-04-26 06:45:00 - 2016-04-26 06:38:31
"Hakim erdemli olmalı" diyen AYM başkanı Zühtü Arslan:

Anayasa Mahkemesi’nin 54’üncü kuruluş yıl dönümünde konuşan Başkan Zühtü Arslan, “Teröre ve şiddete teşvik eden ifadeler, ifade özgürlüğünün koruması altında değildir. Zira terörün ve şiddetin başladığı yerde sözün hükmü kalmaz” dedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin 54’üncü kuruluş yıl dönümünde konuşan Başkan Zühtü Arslan, teröre destek vermenin ifade özgürlüğü olmadığını belirterek, “Teröre ve şiddete teşvik eden ifadeler, ifade özgürlüğünün koruması altında değildir. Zira terörün ve şiddetin başladığı yerde sözün hükmü kalmaz” dedi. Konuşmasında hukukun üstünlüğünden bahseden Arslan, “Türkiye’de uygulanan bireysel başvuru sisteminin diğer ülkeler tarafından dikkate alınması gereken başarılı bir sistemdir” ifadelerini kullandı. 

AYM’NİN 54. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ 

Anayasa Mahkemesi’nin 54. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan salonunda tören düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Başbakan Yardımcıları Lütfi Elvan ve Yalçın Akdoğan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Arslan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, yargı mensupları ve davetliler katıldı. 

DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ ONLARIN VARLIĞINA BAĞLI

Törende konuşan AYM Başkanı Arslan, adalet temelinde insanı ve devleti yaşatmanın, demokratik toplumların ortak amacı haline geldiğini, anayasa mahkemelerinin de bu amacı gerçekleştirmek üzere varlık kazanan kurumlardan olduğunu söyledi. Demokratik ülkelerin çok büyük kısmında kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyen anayasa mahkemeleri bulunduğunu belirten Arslan, anayasal hakkın ihlali iddiasıyla doğrudan anayasa mahkemelerine yapılan bireysel başvuruların da gittikçe yaygınlaşarak, anayasa yargısının parçası haline geldiğini anlattı. Arslan, rejimlerin demokratik hukuk devleti olarak nitelendirilmesinin, bağımsız ve tarafsız yargının ve yargıçların varlığına bağlı olduğunu vurguladı. 
ÖNE ÇIKAN VİDEO

“HAKİM ERDEMLİ OLMALI”

Mecelle’de “hakimin adabı” kısmında “hakim beyn-el hasmeyn adl ile memurdur” denildiğini belirten Arslan, bu hükümden, hakimin tarafsız davranarak, adalet sağlamakla yükümlü olduğunun anlaşıldığını söyledi. Arslan, şöyle devam etti: “Hukuk devletinin tam olarak tesisi için yargının kurumsal bağımsızlığı ve tarafsızlığı tek başına yeterli değildir. Bunun yanında yargı yetkisini kullanan hakimin de bizatihi erdemli olması gerekir. Bu bağlamda düşünce tarihinin önemli isimlerinden İbn Rüşd’ün hakimin erdemli olması gerektiğine dair asırlar önce söyledikleri günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Sonuç olarak, bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı yerde hukuk devleti de yoktur. Hiç kuşkusuz hukuk devleti, jüristokrasi yani ‘hakimler devleti’ anlamına da gelmemektedir.” 

BİREYSEL BAŞVURU VERİLERİ 

Anayasal demokrasilerin asıl amacının temel hak ve hürriyetlerin etkili şekilde korunması olduğunu kaydeden Arslan, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanınmasıyla bu amacın gerçekleşmesi için yeni ve önemli bir adım atıldığını söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin kendisine verilen bu görev çerçevesinde temel hak ve hürriyetlerin korunmasına yaptığı katkıyı, nitelik ve nicelik olarak ortaya koymak gerektiğini dile getiren Arslan, bireysel başvuru istatistiklerini paylaştı. Bireysel başvuruların başladığı 23 Eylül 2012’den bu yana toplam 59 bin 833 başvurudan 37 bin 536’sının yani yüzde 63’ünün sonuçlandırıldığını aktaran Arslan, 22 bin 297 başvurunun incelemesinin ise devam ettiğini bildirdi. Başvuruları sonuçlandırma oranının her geçen yıl arttığına dikkati çeken Arslan, 2013’te yüzde 50 olan bu oranın 2014’te yüzde 53’e, 2015’te ise yüzde 77’ye yükseldiğini kaydetti. Arslan, başvuruları sonuçlandırma kapasitesinin 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 50 artış gösterdiğini vurguladı. 

BAŞÖRTÜLÜ AVUKATIN HAK İHLALİ 

Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin, avukatın başörtülü duruşmaya katılmasının engellenmesine yönelik uygulamanın din ve vicdan özgürlüğüyle ayrımcılık yasağını ihlal ettiği sonucuna vardığını hatırlattı. Anayasa Mahkemesi’nin kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan bazı davalara ilişkin bireysel başvurularda da önemli kararlar verdiğini anımsatan Arslan, tutuklu milletvekillerinin başvurularında makul süreyi aşan tutukluluk nedeniyle hem kişi özgürlüğünün hem de seçilme hakkının ihlal edildiğine karar verildiğini söyledi. Aynı şekilde emekli Genelkurmay Başkanı hakkında verilen mahkumiyet kararının gerekçesinin uzun süre açıklanmaması nedeniyle ihlal tespit edildiğini aktaran Arslan, kamuoyunun yakından izlediği ve çok sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun yargılandığı davalarda da adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldığını anlattı.

TERÖRÜN, ŞİDDETİN OLDUĞU YERDE SÖZÜN HÜKMÜ KALMAZ

AYM Başkanı Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü konusunda da önemli kararlar verdiğini belirterek, “Bu kararlarda ifade özgürlüğünün demokratik toplumun vazgeçilmez bir unsuru olduğu vurgulanarak, bu özgürlüğün çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gereği olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, ifade özgürlüğünün sadece kabul edilen düşünceler için değil, başkalarınca rahatsız edici görülen görüş ve düşünceler bakımından da geçerli olduğuna işaret etmiştir” diye konuştu. Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği terör ile ifade özgürlüğü arasındaki ilişkiye de değinen Arslan, ifade özgürlüğünün demokrasilerde en yakıcı sorunları bile serbestçe tartışma ve çözüm önerilerini savunma imkanı sunduğunu dile getirdi. Bunun ön şartının ise terörü, şiddeti ve şiddet dilini reddetmek olduğunu vurgulayan Arslan, “Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarında da vurgulandığı gibi teröre ve şiddete teşvik eden ifadeler, ifade özgürlüğünün koruması altında değildir. Zira terörün ve şiddetin başladığı yerde sözün hükmü kalmaz” ifadelerini kullandı.

 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23