• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Gülen zamanla Risalelerden uzaklaştı

Yeniakit Publisher
2014-02-21 21:38:00 -
Gülen zamanla Risalelerden uzaklaştı

“Fethullah Gülen’in niyetinde, Risaleleri bozmak, sulandırmak var” diyen Badıllı Hocaefendi, Gülen grubu dışında diğer grupların tamamının Risale-i Nur’un aslını okuduklarını kaydetti

Röportaj - Mehmet  ÖZMEN - Bediüzzaman Said Nursi‘nin talebelerinden Abdulkadir Badıllı, Fethullah Gülen’in niyetinde Risaleleri bozmak ve sulandırmak olduğunu, Gülen grubu dışında diğer grupların tamamının Risale-i Nur’un aslını okuduğunu söyledi. Badıllı, Fethullah Gülen’in Bediüzzaman Hazretleri ile hiç görüşmediğini de kaydetti. İşte Abdulkadir Badıllı ile gerçekleştirdiğimiz mülakatın ikinci bölümü...

- Bediüzzaman Hazretleri ile ilgili neler söylemek istersiniz?

- Üstad Hazretleri bütün dünyanın da bildiği ve kabul ettiği gibi bizim yanımızda da ahir zamanın en büyük alimi, müctehidi, muhdlisi ve alleme i cihanıdır. Onun eserleri dikkatle okunsa görülecektir ki; geçmişte benzeri yoktur. Zaten Üstad da bu konuda “Ben vakıf malı ile iştigal etmem oluyor. Yani daha önce uğraşılmış, halledilmiş meselelerle uğraşmam” diyor. Bu eserler hakkında kendisi; “Bunlar benim malım, eserim değildir” diyerek kendisine ilham ettirildiğini söylemiştir. Dolayısıyla Risaleler sadece akıl ve ilim ile değil, aynı zamanda kalp ile, ruh ile de okunmalıdır” demiştir.

- Üstad Hazretleri ile ilk karşılaşmanız nasıl oldu?

- İlk karşılaşmamız, ben 16 yaşında iken oldu. Ama daha önce amcalarımdan duyuyordum ismini. İsmini duyma hadisem de şu şekildedir; amcalarım Şeyh Said isyanı nedeniyle suçları olmamasına rağmen sürgün edilmişlerdi. Üstad Hazretlerinin mahkemelerdeki söylemlerinden, yiğitliklerinden, harpte yaptığı kahramanca çalışmalardan bahsetmişlerdi. O yüzden kalbimizde, zihnimizde yiğitliklerin izleri kalmıştır.
Ben onu şeyh zannettiğimden tarikatına gireyim diye arıyordum. Sonra 1953’de Urfa’da mukim talebeleri olan ağabeylerle, yani Abdullah abilerle görüştüm. Onlar bu isteğime tebbesümle güldüler ve Üstad Hazretlerinin mesleğinin tarikat olmadığını anlattılar. Ben de ikna oldum ve onu sadece görmek tanımak için yanına gitmek istedim. Ben eski yazıyı köy hocalarından öğrenmiştim. Ağabeyler ‘Sana bir kitap vereceğiz, bunu yazar getirirsen seni Üstad Hazretlerine göndeririz’ dediler. Baktım; o defterde eski yazıyla yazılmış Küçük Sözler Risalesi. Hemen gerekli malzemeleri alarak dört gün içerisinde bitirdim. Şartı yerine getirmiştim Ağabeyler, her ihtimale karşı Üstad’a bir mektup yazmışlardı ki; ziyaretinize ısrarla gelmek isteyen bir genç var, ne buyurursunuz. Ve hemen yola düştüm. Gittim, Isparta’ya. Beni götürdüler yanına ve kabul etti beni Üstad Hazretleri. Beni tanımaya dair birtakım sorular sordu. Risale-i Nur okuyup okumadığımı sordu. Ben de okuyacağımı söyledim. Ve yazdığım Risale’yi hediye ettim. O da Risale’nin arkasına benim adıma dua yazarak bana hediye etti. Sonra ‘sırf beni görmeye geldiğin için, harcadığın yol parasının iki mislini  vermem lazım’ diyerek bana 3 lira verdi. Sonra bana Risale-i Nur’un dört temel prensibinden bahsetti: azami dikkat, azami sebat, azami sadakat, azami metanet. Risale-i Nur’un mesleği bunlarsız olmaz, dedi.

- Bediüzzaman Hazretleri bir fikir adamı mıydı, bir müctehid miydi? Onu nasıl tanımlarsınız?

- Bediüzzaman hem müceddittir, hem müctehittir, hem allamedir, hem asrın hakimidir.

‘1971’E KADAR NURCUYDU’

- Fethullah Gülen ile hiç karşılaştınız mı? Kimdir size göre?

- Birçok kez görüştük. O zamanlar çok iyiydi. 1964’den sonra Edirne’den İzmir’e geldi. O zamanlar birkaç kez görüştük. 1971’lere kadar tam bir Nurcuydu. Risale-i Nur okurdu. Kamplar kurardı, gençleri götürür, okuturdu. 1971’de bir hapishane hayatı oldu. Ondan sonra birdenbire değişti. Artık başka bir kılıfa girdi. Kendi vaaz videolarını dinlettirmeye başladı. Ya da etrafındakiler buna yöneldi. Sonra, zamanla daha da değişti. Arada sırada Üstadın isminden bahsediyor, o kadar. Bana bir ara demişti ki; kendisine neden kitap yazmıyorsun diye sorulduğunda, niye yazayım, Risale-i Nurlar yeterli değil mi? şeklinde cevap vermiş. Şimdi ise bir sürü kitabı var. O, hayat seyrinde birçok zikzaklar çiziyor. Bu nedenle Risale-i Nurlarla kendilerinin alakaları sadece uzaktan bir muhabbet şeklindedir. Bir de bazı görüşlerine Üstadın bazı sözlerini alet etme olayı var, başka da bir şey yok.

GÜLEN TURANCIYMIŞ!

- Fethullah Gülen, Bediüzzaman Hazretleri ile bizzat tanışmış mıdır?

- Fethullah Gülen ile Bediüzzaman Hazretleri hiç görüşmemişler. Sadece 1958’de Üstadın birkaç Risalesi’ni görmüş. Kendisine bu anlamda sorulmuş; “Sevdiğinizi söylediğiniz halde, neden Üstadı ziyarete gitmediniz?” diye. O da diyor ki; “Ben de o dönemin birçok Erzurumlu genci gibi Turancı idim. Bu anlamda nefsimi yenemedim.” Üstadın vefatından sonra Hz. Ali’yi rüyasında gördüğünü ve kendini ikaz ettiğini, bu hadiseden sonra Risale-i Nur’u okumaya ve ilgilenmeye başladığını söylüyor.

- Fethullah Gülen Nur Talebesi midir, sizce?

- Bence şu andaki vaziyeti itibariyle Fethullah Gülen Nur Talebesi değildir. Daha evvel iyiydi. Ama zamanla uzaklaştı.

‘Tahrifat iddiası asılsızdır’

- Tenvir Neşriyat Başkanı Mehmet Sıddık Şeyhanzade’nin Risale-i Nur’da tahrifat olduğu yönündeki görüşüne ne diyorsunuz?

- Sıddık Şeyhanzade’nin tahrifatla ilgili o iddiası, baştan sona asılsızdır. Geçmişte benzeri iddialarını defalarca çürütmüşüm. Bu delillerin bir kısmını yazdığım Mufassal Tarihçe-i Hayat’ın 3. cildinin “Zeyl” bölümünde, sonunda dercetmişimdir. Sıddık Şeyhanzade, (Dursun) şimdi Risale-i Nur’un tamamında fahiş tahrifatlar yapan F.Gülen’e bağlı cemaate yönelik olarak o iddiaları ileri sürmüş olsaydı, herkes ona aferin diyecekti.

‘RİSALELERİ 30 MİLYON İNSAN OKUMUŞ VE ANLAMIŞTIR’

- Sizce Risaleleri anlama noktasında günümüzde bir sorun yaşanıyor mu?

- Bence yaşanmıyor. Risaleler 1926’dan bu yana hayatımızdadır. Yaklaşık 30 milyon insan bunları okumuş ve anlamıştır. Risaleler, anlaşılmayacak kitaplar değildir. Risalelerin dili İslâmî, Kur’ânî bir dildir. Türkiye’nin birçok yerinde ve bilhassa İstanbul’da pek çok medreseler var. Bu medreselerin her birisinde en az 7-8 kişi kalıyor ve Risale-i Nur’ları okuyor. Fakat sadeleştirilmiş şekillerini değil, orijinal metinlerini okuyor ve anlıyorlar.

‘GÜLEN GRUBU DIŞINDA HER GRUP RİSALELERİN ASLINI OKUYOR’

- Bediüzzaman Hazretleri’nin davası şu an sürdürülüyor mu? Birçok grup var, bu anlamda. Bu noktada Gülen grubu bunun neresinde?

- Birçok grup var, evet doğrudur. Fakat Gülen grubu dışında diğer grupların tamamı Risale-i Nur’un aslını okuyorlar. Üstad diyor ki; ‘ayrı ayrı olsak da davamız birdir.’ Gülen grubunun mantık ve anlayışı başkadır.


x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23