• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

El Kaide'den IŞİD'e, oyunda 2. perde

Yeniakit Publisher
2014-09-30 14:07:00 - 2014-09-30 14:23:19
El Kaide'den IŞİD'e, oyunda 2. perde

Yazar Hilmi Çetin, 'EL KAİDE’DEN IŞİD’E..OYUNDA 2.PERDE' başlıklı yazısında ABD ve Batı dünyasının El Kaide nedeniyle İslam Dünyası üzerinde büyük yaralar açtığını söyleyerek IŞİD üzerinden de aynı oyunun oynandığını açıkladı.

YENİAKİT.COM.TR / ÖZELYazar Hilmi Çetin, 'EL KAİDE’DEN IŞİD’E..OYUNDA 2.PERDE' başlıklı yazısında ABD ve Batı dünyasının El Kaide nedeniyle İslam Dünyası üzerinde büyük yaralar açtığını söyleyerek IŞİD üzerinden de aynı oyunun oynandığını açıkladı.

İŞTE O YAZI:

Geçtiğimiz günlerde dünya siyasi tarihinin en önemli kırılma noktalarından birini teşkil eden 11 Eylül hadisesinin 13. sene-i devriyesini idrak ettik. 11 Eylül 2001’de daha evvel de bazı Amerikan hedeflerine saldırılar gerçekleştirmiş olan El Kaide adlı örgüt, uçaklarla ikiz kulelere saldırı düzenlemiş ve 3 binden fazla Amerikan vatandaşı hayatını kaybetmişti. Akabinde terörizmle mücadele kisvesi altında ABD İslam coğrafyasına musallat olmuş, bu eylem önce Afganistan bilahare Irak'a yönelen Amerikan saldırılarının zeminini teşkil etmişti.

El Kaide özellikle ABD’ye yönelik saldırıları ile batının tarihi emperyal saldırganlığını bir kez daha İslam mülküne celbederek İslam dünyasında onulmaz yaralar açan bir sürecin başlamasına sebebiyet verdi. Oyunun 1.perdesinde, ABD’nin önderliğinde Batı’nın İslam coğrafyasındaki işgallerine şahitlik etmiştik. Önce Afganistan, sonra Irak… Afganistan’da elan bir düzen tesis edilebilmiş değil. Bir aşiretler federasyonu olarak adlandırabileceğimiz ülke kurulan sözde demokratik sistemi işletmeye gayret ediyor. Öte yandan 2003 yılından sonra  ABD’nin Irak’ta kurgulamış olduğu yapı, Şiileri hakim unsur haline getirirken Sünnilerin sistem dışına itilerek ezilmesine yol açmış, bölgedeki mezhepsel ayrışmayı artırmıştı.

Son günlerde bu IŞİD mevzusunun geldiği son noktaya baktığımızda sanki 13 sene önce sahnelenen bir oyunun 2.perdesini izler gibiyiz. Sahne Irak ve Suriye ; aktör ise El Kaide’nin bir türevi olan IŞİD. Nam-ı diğer İslam Devleti…Şimdi Batı’nın şeytanileştirdiği nurtopu gibi yeni bir örgütümüz var. Bu örgüt de bünyesinden çıktığı babası El Kaide gibi Amerika'nın bölgeyi dizayn etmeye matuf müdaheleci politikalarının meşruiyetini sağlama vazifesini icra ediyor. Esed rejiminin zulmüne karşı önce müdahele edecekmiş gibi yapan ve bu noktada Türkiye’yi de cesaretlendiren ABD, bırakın hava harekatı yapmayı masum sivilleri korumak için “no fly zone” (uçuşa yasak bölge) uygulamasından bile imtina etti. Esed için kılını kıpırdatmayan ABD şimdi bazı Nato ülkelerini ve Körfez ülkelerini de arkasına almak suretiyle bugün Suriye’yi bombalıyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

IŞİD projesinin menfi tezahürlerinin başında “İslam”ın "vahşet,katliam,barbarlık" kelimeleri ile birlikte anılması ve özdeşleştirilmesi oldu. Muhtemelen projenin müelliflerinin en büyük muradlarından bir tanesi de buydu. 13 yıl evvel El Kaide'de benzer bir vazifeyi ifa etmişti. Aynen bugün IŞİD'in yaptığı gibi. IŞİD Mezopotamya havalisinde yeni bir aktör olarak ortaya çıkıp isminden bahsettirmeye başladığından beri "Islamic state brutality, new beheading from Islamic state"(İslam devletinden vahşet-yeni kafa kesmeler)  başlıklı haberler sıklıkla batı matbuatında  arzı endam etti. Bu haberler,  Batı'da İslam ile problemi olmayan veya ideolojik angajmanlarla hareket etmeyen geniş kitlelerin dimağlarına, korku filmlerinden çıkmışa benzeyen kafa kesme videolarıyla bezenerek yoğun bir şekilde zerkedildi. Bu da Batı’daki İslamofobik eğilimleri güçlendirdi.

IŞİD musibetinin İslam dünyasına yüklediği en büyük maliyetlerden birisi de öteden beri İslam dünyasında yanmakta olan fitne ateşini daha da harlatması oldu. Bölgede safları sekteryen bir sıklaştırmaya götüren Suriye iç harbi bu duruma zaten çok ciddi bir katkı yapmıştı. IŞİD'in Suriye'den Irak'a sıçrayıp Musul'u zaptetmesi, akabinde Şia karşıtlığı üzerine bina ettiği söylemleri ile birlikte Şii bölgelerini hedef alması bu ayrışmayı daha da keskinleştirdi. Şii aksının hamisi ve merkez devleti İran, IŞİD hareketini Şiileri hedef alan ve bölgedeki Sünni körfez ülkeleri tarafından finanse edilen bir Sünni kıyamı olarak mütalaa etti.

IŞİD’ in taarruzi harekatının bölgenin politik dengelerinde yarattığı kritik bir değişiklik de Kürtler üzerindeki birleştirici tesiri oldu. IŞİD muhtelif zamanlarda bölgedeki üç farklı Kürt muharip unsuru ile çatıştı. Bağdat önlerinde durdurulduktan sonra kuzeye döndü ve Kürt bölgesine ilişip peşmerge ile çatıştı. Ayrıca K.Irak’ta PKK’nın üssü mahiyetindeki Mahmur’a saldırdı. Kuzey Suriye’de PYD unsurları ile zaten kanlı bıçaklıydı. IŞİD’in K.Irak’ta Kürt bölgesini hedef alan harekatı, ABD’nin hava desteği ve birleşik kürt cephesinin(Peşmerge-PKK-PYD) müşterek harekatı ile durduruldu. Kürtlerin IŞİD’e karşı mücadelede ortaya koydukları  müşterek hareket etme ruhu, uzun vadede tahayyül ettikleri birleşik Kürdistan fikriyatının psikolojik zeminini oluşturabilir. IŞİD’in Kobani’de Suriye Kürtlerine gerçekleştirdiği son saldırı sırasında Türkiye Kürtlerinin verdikleri reaksiyon da bu tespitimizi teyid eder mahiyette.

IŞİD projesi yukarıda zikrettiğimiz gibi bir yandan Kürtleri birlikte hareket etmeye mecbur edip, muvakkaten de olsa bir Kürt ittihadını sağlarken, öte yandan Türkiye’nin hem kendi bünyesindeki, hem de bölgedeki Kürtler ile münasebetlerine  darbe vurmaya başladı. IŞİD’in Musul’a yerleşmesi ve K.Irak’taki nisbi istikrarı bozması, Türkiye’nin bölge ile olan ticaretini ve enerji ilişkilerini tehdit eder bir vaziyet aldı. İlaveten, IŞİD’in Kuzey Suriye’de Kürt bölgelerine saldırması ve eşzamanlı olarak dillendirilen Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiği iddiaları, Türkiye ile Kürtlerin arasını açmaya matuf bir hamle olarak mütalaa edilebilir. Dışarıda, K.Irak’ta Kürtlerle kurmaya çalıştığımız enerji denklemi bozulurken, içeride çözüm sürecini akamate uğratabilecek gelişmelerin önünün açılması çok tehlikeli gelişmeler…

ABD ve Batı’ nın bölgeye dönük yaklaşımı ve bakışı değişmedikçe, coğrafyamız yeni El Kaide’ler ve IŞİD’ler çıkarmaya namzet gözüküyor. Müdaheleci, istikrarsızlaştırıcı politikalar El Kaide ,IŞİD gibi örgütleri doğururken; bu örgütlerin eylemleri de Batı’ nın yeni saldırganlıklarını coğrafyamıza davet ediyor.

İçinden çıkılmaz fasit bir daire…

Batının bu coğrafyada tesis ettiği 100 yıllık müesses nizam, aynı zamanda bizim 12.-13. Yüzyıllarda muhatap olduğumuz Haçlı Seferleri ve Moğol talanı buhranından sonraki en ağır bunalıma tekabül ediyor.

Öyle gözüküyor ki bu fetret devrinden çıkmak kolay olmayacak…

www.yeniakit.com.tr

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23