• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Coğrafyalar farklı olsa da şehadetler hep Şubat

Yeniakit Publisher
2016-02-05 16:10:00 -
Coğrafyalar farklı olsa da şehadetler hep Şubat

Ayasofya Dergisi yazarlarından Ayfer Dakak, "Şubat’ta Kokan Şehadet Nergisleri" başlıklı yazısında; Hasan El Benna, Bediüzzaman, Seyyid Kutub, İskilipli Atıf Hoca, Malcolm X ve Metin Yüksel gibi mütefekkirlerin Hakk'a yürüdükleri Şubat'tan hareketle "şehadet ayı"nı gündemine aldı.

İŞTE O YAZI:

Takvimler Şubat geldi diyordu.
Göklerde yankılanan sesler şehadet ayı diyordu.
Evdeki soba kışı, karşıki dağlarda güneş baharı işaret ediyordu.
Aklım kalbime aktı, kalbim aklıma karıştı.
Bilemedim, Şubat hangi mevsimi çağrıştırıyordu?
Kışı mı? Baharı mı?

Ruhuma dörtnala hücum eden herc ü merc duygular,
Şubat’ta burnuma nergis kokuları getiriyordu.
Şubat, türbanı başından çekilmiş iki heybeli bir bacıydı.
Ayağında “28 Şubat” markalı postallarıyla,
sırtında Ayasofya‘ya vurulan kilit,
bağrında baharın muştusu şehadet nergisleri ile,
Sükutlara haykırıyordu; tanklarla süslenmiş, çemberli sokaklarda.

Velev ki Şubat iki yüzlü bir adamdı.
Bir yüzü can, diğer yüzü cellat…

Kahire’de cihadın risalesini yazmış İmam Hasan El Benna vuruluyordu, bi-behre zulmün sürgününde Asrın Müceddidi Bediüzzaman‘ın ruhu hıçkırıyordu.
Mısır’da müminlerin hayatını gaye-i hayat edinen Seyyid Kutub: “Eğer idamı hak etmiş olarak  Hakk’ın emri ile ipe çekiliyorsam, buna itiraz etmek haksızlıktır. Eğer batılın zulmüne kurban gidiyorsam,batıldan merhamet dileyecek kadar alçalamam.” diyerek şehadete koşuyordu; İstiklal Mahkemelerinde ecdadın sarığını taşıyan İskilipli Atıf Hoca, peygamber müjdesiyle İskilipli Atıf savunmasını yırtıp “Zalim ve katillerle elbette mahşerde hesaplaşacağız.” deyip şehadete uçuyordu.
Amerika’da derisi siyah, kalbi beyaz olan devrin adamı Malcolm X’in şehadeti arş-ı âlâya yükselirken, Fatih’te Metin Yükselin selâsı: “Şehadet bir çağrıdır tüm nesillere, çağlara!” diye okunuyordu.

Coğrafyalar farklı olsa da şehadetler hep Şubat.
Ademiyyetten nice akımlar, doktrinler, rejimler geçti; ama yine de saatler Hilal’in Mihr’ini parlattıkça parlatıyordu.
Söylesene Şubat, gözlerin neden yabancı hüzün bakıyor?
Yoksa, kaderinde dem be dem tarih yazan katliamlar da mı yaşadın?
Ahh… El Haliller… Hamalar…
Peki, ya çekmecende sakladığın “Allah” diyen hesapsız şehadetler?
Neyse, ziyanı yok!…
Kelime-i Şehadetle dünya kapısını kapatıp, “Yevme tüble’s serair” gününde dâr-ı âhiret kapısını açtılar.
İçeride: Hamza’lar, Mus’ab Bin Umeyr’ler, Hanzala’lar…

Ey benim şehadet nergisi kokan Şubat’ım!
Sen ne müphem acılara gebe oldun?
Yeryüzünde telaşsız, tekbirli sancılar; gökyüzünde duâlı, gergef zaferler doğurdun.

Son olarak bir diyeceğim daha var, Şubat.
Bir evvabin vaktinde Erbakan Hoca‘ya, bahara nergisle başlayacağını söylemeyi sakın unutma!!!
ÖNE ÇIKAN VİDEO

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23