• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Bedenimiz toksik çöplüğüne döndü

Yeniakit Publisher
2018-01-19 09:43:00 -
Bedenimiz toksik çöplüğüne döndü

Durmadan atıştırıyor durmadan yiyor, daha az hareket ediyoruz. Üst üste yanlışlar yapıyoruz. Normal yiyip çok az hareket edenlerimiz, çok fazla yiyip pek az hareket edenlerimiz de var.

Bütün bu yanlışlar, başka yanlışları da gizlemeye çalışıyor. Zaten bu sebeple sorunun çok fazla yanlışlar dizisi var.

Öncelikle "yanlış" şeyler yiyip içmekteyiz.. Özellikle “çöp karbonhidratlar”.. Şeker!

Raflar fruktozdan geçilmez olunca, eller hep yanlışları "at sepete" durumunda oluyor. Sorun fruktoz yani “meyve şekeri” ama suçlu meyveler değil ki..

TAKLİT ŞEKER!

Sorun meyvelerin kokusunu, tadını, rengini boyalarla taklit edip insanımızı çakma meyve sularına yönlendirenler.. "Meyve suyu taklit sanayii"..
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Onlar, “meyve suyu” veya “soğuk çay” filan deyip güvenerek aldığımız fruktoz bombaları üretip pazarlıyorlar.

Yaptıkları o fruktoz çakma bir fruktoz! Toksik bir sanayi ürünü..

Zavallı mısırı binbir kimyasal işleme tabi tutarak mısır şurubu şeker üretiyorlar. Yani mısır nişastasına takla attıran bir fruktoz!
Ve o fruktoz sadece meyve sularında, gazozlarda, kolalı içeceklerde, soğuk çaylarda yok, her ne ağız tadı olana baksanız zararlı fruktoz kaynıyor.

Baklavalar, sütlaçlar, bisküvi ve gofretler, jel kıvamlı şekerlemeleri, şu pamuk şeker bile yine o “çakma fruktoz” ile yapılıyor.

GELELİM GLUTENE

Gofret, bisküvi, kek, pasta, çikolata ve benzerlerinde tıka basa bir başka tehdit daha var ki, adı Gluten! Gluten, başta buğday olmak üzere çavdar, arpa, yulaf gibi bazı tahıllarda bulunan bir protein grubu.. Tahıl unlarından nişasta alındıktan sonra geriye kalan yapışkan madde.. Ve biz tıka basa gluten doluyuz. Yumuluyoruz ekmeğe, gluten bizi en çok da bağırsaklarımızı bozuyor, boğuyor.

Bu yüzden bağışıklık sistemimiz şaşkınlığa düşüyor ve metabolik ayarlarımızı da altüst ediyor. Çünki o da "toksik"
Tıpkı “toksik fruktoz” gibi “toksik gluten” sağlığımızı bozmak için ellerinden gelen ne varsa yapıyor.

DAHASI DA VAR

Bitmiyor “üçüncü toksin” pusuda avlıyor. Bir tokat da ondan yiyoruz. “Toksik asidoz” denilen sorun..
Öyle bir zararlı ki.. Anlatılır gibi değil. Adeta bir asitli suda yüzüyoruz. Fakında değiliz. Zaten tuzağa da bundan dolayı düşüyoruz. Yine o reklamsever ve güya ağzımızın tadını bizden çok düşünür görünen sanayi bunda başrolde. Saflığımızı, bilgisizliğimizi tepe tepe istismar ediyorlar..

Magnezyum, potasyum açısından yoksulken sodyum, klor, sulforda yüzdürüyorlar bizi.

ARDINDAN AĞIR METAL

Sebze meyveden uzaklaşıyor haddinden fazla et-süt bağımlısı oldukça bu tehditler sürecek..
Ama peşi sıra “ağır abi toksisitesi” gelmekte. Mesela cıva! Mesela arsenik gibi "ağır metal toksisitesi.”
Bunlar, enerji üretim merkezlerimizi, mitokondrilerimizi zehirleyip devre dışı bırakıyor.

İLAÇLAR HAPLAR

Panikliyor ilaçlara saldırıyoruz. Doktor yazsa bir dert, yazmasa bir dert.. Mesela antibiyotik manyağı bir topluma döndük! Evlerde çekmeceler dolusu antibiyotik var. Aksırdık antibiyotik, tıksırdık antibiyotik!

Ee, onlar da haddi aşınca zararlılara dönüşüyor. Bedenimizi kıskaca alıyor. Gücümüzü tüketiyor, kilolarımızı fırlatıyor, kat kat göbeklenmemize sebep olan toksinlere dönüşüyorlar.

Antibiyotikleri günah keçisi yapmak doğru değil, onların yoldaşları da var.

Yani kolesterol hapları

Yani doğum kontrol hapları..

Yani mide hapları..

HARAMI DA KATARSANIZ..

Efkârlanıp ya da keyiflenip harama yani alkole vuranlara ne demeli?
Alkol sadece kalorisi ile değil, mitokondriyi zehirlediği için de şişmanlatıyor. Mitokondri enerji üretmekle görevli olup en çok kas hücrelerimizde bulunur.

Aynı cümleyi fruktoz için de kurabiliriz. O da sadece kalorisi ile değil, mitokondrilerimizi zehirlediği için de bizi şişmanlatıyor.
Bütün bunlara sonuçta hepsi oraya uğradığı için bağırsaklarımızdaki denge bozukluğunu eklemelisiniz.
Orayı tam bir toksin çöplüğüne çevirmiş durumdayız!

BEYNİMİZ DE ŞAŞKIN

Kara kara düşünürken; sağımızdan solumuzdan gıdığımızdan yağ sallanırken; hem tıkınıp hem de hayat kavgasının, evde işte geçim endişesinin beynimizden bedenimize salgılanan toksinleri?. Beyin de şaşırıyor elbette..

İç sıkıntılarımız, üzüntülerimiz, kaygılarımız siz sanıyor musunuz ki, bedeni etkilemiyor. Ne demiş atalarımız, "duvarı nem, insanı gam yıkar!" Aynen öyle.. Kendinize dikkat edin, ama dört başı mamur bir dikkatle..
Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23