• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Ahmet Keser’i asmak için idamı geri getirelim!

Yeniakit Publisher
2018-03-04 17:54:00 - 2018-03-04 17:55:06
Ahmet Keser’i asmak için idamı geri getirelim!

Yeni Akit yazarı Fethi Uğurlu, Türkiye'deki azgın azınlığın kışkırtmalarıyla hedef haline getirilen Akit TV spikeri Ahmet Keser hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

İşte Fethi Uğurlu'nun ilgili yazısı:

Ahmet Keser, Akit TV’nin Gün Başlıyor programının sunucusu. Şimdi yayında söylediği bir söz yüzünden, Kanal D’nin Ahmet Hakan adında ana haber spikeri tarafından lince tabi tutuldu. Hem de ne linç. Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hedefe oturtuluyor, neden tarihçi Kadir Mısıroğlu’nu hastanede ziyaret etmiş? Ardından bir başka haber. Ünlü bir ilahiyat profesörü olan Faruk Beşer, Sağlık Bakanına bir ricada bulunmuş: “Yoğun bakımda kadın ve erkekler birlikte yatıyor, odalarının ayrılması mümkün değil mi?” Sonra Ahmet Keser’in maksadını yanlış anlatan bir sözünü diline dolayarak savcıları göreve çağırıyor. Keser’in görüntülerini defalarca ekrana vererek işi köpürtmeye çalışıyor.

Sonunda istediği oluyor ve eli ayağına dolaşan AK Parti’nin sözcüsü Mahir Ünal’ı savcıları göreve çağırıyor. Ertesi günü Ahmet Keser savcılıkta ifade veriyor. Ahmet Hakan, Mahir Ünal’a övgüler yağdırıyor ve ekliyor; “İyi güzel de bu yetmez, Keser tutuklanmalı.” Neredeyse “Ahmet Keser’e idam cezası geri gelsin ve asalım” diyecek. Belli ki gözünü kan bürümüş, başka türlü yüreği soğumayacak. Bu arada RTÜK apar topar devreye giriyor. Akit TV’ye ceza yağmuru. Sayın RTÜK’çüler önünüzde aylardır bekleyen o kadar dosya varken bu kadar çabuk hareket etmenizi hangi merkezden aldığınız talimata borçluyuz?

Şimdi gelelim Keser’in çarpıtılan sözlerine; “Türk ordusu Suriye’de sivil öldürmüyor, bu bir iftiradır. Hainleri öldürecek olsa önce Cihangir, Nişantaşı ve Kadıköy’den başlar, hatta Meclis’ten”. Bu sözlerle şüphesiz orada yaşayan herkesi kastetmiyor. Yakın zamanda yaşadığımız kanlı Gezi kalkışmasının insan kaynağı olan belli bölgelere gönderme yapıyor. Bu sözlerden asla bir katliam davetiyesi çıkarılamaz. Ahmet Hakan gibi bir Akit düşmanı için onun bir elemanını linç etmek fırsatı doğuyor, yanlış anlaşılmaya müsait sözler, vur vurabildiğin kadar. Daha dün seçimler arefesinde “HDP’li vekiller PKK’lıların cenazesine katılmazlarsa onlara soruşturma açarım” diyen ve bugün o ihanet dolu pek çok sözünün ve fiilinin hesabını mahkemede veren HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı programına çıkarıp ona övgüler düzen ve saz çaldıktan sonra “Bak Erdoğan ben çalıyorum sen de çaldığını söyle” diyerek Erdoğan’a hırsızlık imasında bulunmasını keyifle seyreden Ahmet Hakan’a en büyük destek ne tuhaftır, AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal’dan geliyor. Sayın Ünal hâlâ anlamadınız mı mesele Cihangir, Nişantaşı, Kadıköy değil oradan yola çıkarak Recep Tayyip Erdoğan’ı hançerlemektir. Sonra soruyorsun Ahmet Keser’e “Sen kimsin” diye.

Ben söyleyeyim. Yüreği vatan sevgisiyle dolu Toroslar’da yetişmiş ve hâlâ kökleri orada olan bir Yörük çocuğudur. Akit TV kanalında ölüm tehditleri alarak o sabah programını yapmaktadır. Üstelik sizin partinizin bu ülkeyi salim limanlara götürdüğüne inandığı için de yüreğini ortaya koyarak sizin için bu işi yapmaktadır. Keser’e laf söyleyeceğinize aynaya dönüp bakın, orada daha bir hafta önce “Hainlerin kemiklerini kırın, soran olursa beni gösterin” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu göreceksiniz. Çok hevesli iseniz savcılara onu da hedef gösterebilirsiniz. Emin olun Ahmet Hakan daha çok memnun olur, zira hedef Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hâlâ anlamadınız mı?
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Şimdi gelelim nefs muhasebesine. Ahmet Keser sosyal medya dahil bütün mecralardan yapılan yoğun Gezici ve FETÖ’cü saldırılar karşısında kurumum zarar görmesin diye programı bırakmayı tercih etmiştir. Keser, marifet Toroslarda evliya olmak değil, şehirde Gezici eşkıyalara karşı durmaktır. Senin tekrar kararını gözden geçirip aramıza dönmeni hasretle bekliyoruz. Gün, muhalifleri sevindirme günü değildir.

Kimin dost, kimin düşman olduğunu anlayamaz olduk. Müslüman mahallesinde salyangoz satanlar, cami önünden geçerken birden zemzem şişelerini çıkarıp “Zemzeeem” diye bağırmaya başlıyorlar. Üstad Necip Fazıl bu taifeyi tarif ederken “İnkılâp denilen rahimden nice düşük çocuklar geliyor” diyor. Çoktandır Aziz Nesin gibi bir muarızın hasretini çekiyoruz. Toprağı bol olsun. Notere gidip “Şu anda aklım başımda. Bir gün beni İslâmî usullere göre gömün dersem aklım gitmiştir, sakın yapmayın” diye belge çıkartmıştı. O ateist küfründe samimi idi. Şimdi dostla düşmanı birbirinden ayıramaz olduk.

Üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş olan dostlarımıza selam olsun. Unutmayın bir gün desteğe ihtiyacınız olursa biz buradayız, kapımızı çalabilirsiniz.

Ezcümle son noktayı hepimizin kulağına küpe olması dileğiyle Eba Müslim-i Horasani’den bir nasihatle koyalım:

Dostlarından emindiler, düşmanlarına yaklaştılar. Yaklaşılan düşmanlar dost olmadı, dostlarından uzaklaştılar. Yıkılmaları mukadder oldu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23